• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter

Ö/K You Tube
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi3
Bugün Toplam128
Toplam Ziyaret1328782
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar36.483336.6295
Euro39.747639.9069
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?



Dr. Ramazan Kurtoğlu: Yeni dünya düzeni kurulurken son seferde en son fethedilecek ülkenin adı Edom’dur. Edom, Kabala’ya göre Anadolu’dur.



Banu AVAR: 100 Yıllık Strateji : İKİNCİ İSRAİL/KÜRDİSTAN! | "HÜDAPAR ve DEM'in KEMALİZM Kavgası!"




AB’ye göre Kemalizm Türkiye’nin yolunu tıkıyor. AB'de tartışmalar. Ve Özdemir İnce Yazısı-2003

Hürriyet, Mayıs ayında AB Genel Kurulu'na sunulacak olan Türkiye raporunu ele geçirdi. Hollandalı muhafazakar parlamenter Arie Oostlander tarafından kaleme alınan raporda, Türk Devleti'nin laik ve Kemalist yapısı sorgulanıyor. Laikliğin farklı tercüme edilmesi ve Kemalizm ideolojisinden arındırılmış yeni bir Anayasa yazılması talep ediliyor.

Avrupa Parlamentosu'nda hazırlanan ‘‘Türkiye'nin AB üyeliği’’ konulu bir raporda, Türkiye Devleti'nin Kemalizm ideolojisine bağlı yapısı ve laikliği sorgulanıyor ve bu durumun AB üyeliği önünde engel teşkil ettiği vurgulanıyor. Avrupa Parlamentosu'nun Hollandalı Hıristiyan Demokrat Gurubu üyesi Arie Oostlander tarafından kaleme alınan raporu Hürriyet ele geçirdi.

AP'nin Türkiye Raportörü Oostlander, Türkiye'nin devlet yapısının Kemalizm ideolojisi üzerine kurulduğunu belirterek, bu yapının Türkiye'de ‘‘ülkenin bölünmez bütünlüğünün bozulacağı’’ korkusu yarattığını, askerin gücünü artırdığını, aşırı Türk milliyetçiliğini körüklediğini ve dine karşı esnek olmayan bir tavır yarattığını belirterek, ‘‘Bu durum, Türkiye'nin AB üyeliği yolunu tıkamaktadır’’ görüşünü savundu.

Oostlander raporunda, Türkiye'nin Fundemantalizm (Köktendincilik) korkusundan arınması, katı laik tutumunu değiştirmesi ve laikliği, Avrupa ülkelerindeki örnekleri esas alarak yorumlaması gerektiğini belirtti. Hollandalı raportör, Türkiye'de Kemalizm'in esas alınmadığı yeni bir anayasaya ihtiyaç bulunduğunu belirterek, askerin siyasetteki ağırlığına da yoğun eleştiri getirdi. Oostlander raporunda, Türkiye'deki reformların yetersiz olduğunu, yapılan reformların da kağıt üstünde kaldığını belirtti. Raporda, Heybeliada'daki ruhban okulunun açılması çağrısı yapıldı ve Türk ve Ermeniler arasında diyalog yoluyla kurulacak bir müzakere ortamıyla tarihi gerçekler konusunda uzlaşmaya varılması talep edildi.

24 Mart'ta AP Dış ilişkiler Komisyonu'nda görüşülecek olan ve Mayıs ayındaki AP Genel Kurul toplantısında da tartışılarak oylanması beklenen 16 sayfalık raporun özeti şöyle:

Türk Devleti'nin temel felsefesi, Kemalizm'dir. Bu ideoloji, Türkiye Devleti'nin bölünmez bütünlüğünün bozulmasına yönelik korku yaratıyor. Aşırı Türk milliyetçiliği körüklüyor. Askerin gücünü artırıyor ve dine karşı esnek olmayan bir tavır yaratıyor. Sonuç olarak bütün bu oluşan unsurları yaratan Kemalizm ideolojisi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılma yolunu kapatıyor.

AB'nin beklentileri ve yasal değişiklikler, yüzeysel değişiklikler ve makyajlarla yerine getirilmeye çalışılıyor. Bunlar ve Türkiye'nin imzaladığı uluslararası anlaşmalar kağıt üstünde kalıyor ve yetersiz. Uygulama gerekiyor.

Son 15 senede görülüyor ki, asker devletin sırtını dayadığı bir taş konumundadır. Halk, devletin öbür kurumlarına ve meclise nazaran, orduya daha çok güveniyor. Ordu, Türkiye'nin çoğulcu demokratik bir devlet olması önünde frenleyici bir unsurdur. Türkiye'nin ülkedeki ordunun siyasi ağırlığını, AB ülkelerinin benzeri seviyeye çekmek zorundadır. Savunma bütçesi, devlet bütçesinden bağımsız ve meclis kontrolünde değil. Ordunun; eğitimde, endüstride, ekonomide ve medya üzerinde gücü var. Tabii ki asker, sivillerin kontrolü altında olmalı. Asker edindiği siyasi görevleri, sivillere iade etmeli. 

21 Mart 2003 - HÜRRİYET/GÜNDEM

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/ab-ye-gore-kemalizm-turkiye-nin-yolunu-tikiyor-38443917

**

Özdemir İnce: Densiz Arie Oostlander

İsteyen bana ‘‘şoven’’ desin, ben söylemem gerekeni söyleyeceğim: Küçük ülkelerin uluslararası álemde rol çalan politikacılarından hoşlanmam ve bu türe kesinlikle güvenmem.Çünkü ellerine bir fırsat geçince kendilerini ve ülkelerini önemsetmek için nesnellik, yansızlık falan demeyip her türlü densizliği yaparlar. Sorumsuz davranırlar, yetkilerini kötüye kullanırlar, hizmet alanlarını psikiyatri kliniğine çevirirler.

* * *

Bir şeriatçı gazete 26 Mart tarihli nüshasında bize bir haber muştuluyor: ‘‘Avrupa'dan Kemalizm'e sorgulama!’’ Avrupa keferesinin Türkiye'ye yaptığı densizlik gazeteyi öylesine kendinden geçirmiş ki neredeyse zil takıp göbek atacak. Çünkü:Yazımın başında tanımını yaptığım türden bir politikacı, Avrupa Parlamentosu için Türkiye'ye ilişkin bir rapor hazırlayan Hollandalı parlamenter Arie Oostlander, ‘‘Kemalizm, Türkiye'nin AB üyeliğine engel’’ görüşünü ileri sürmüş ve:‘‘Türk devletinin temel felsefesi olan Kemalizm, Türk devletinin bütünlüğüne yönelik ölçüsüz endişe kaynağı oluyor. Kemalizm, Türk kültürünün ve milliyetçiliğinin homojenliği üzerinde duruyor. Devletçilik, ordunun güçlü rolü, dine karşı çok katı bir tavır gibi yaklaşımlara öncelik veren Kemalizm felsefesi, Türkiye'nin AB'ye katılımına köstek oluşturuyor’’ demiş. Şeriat gazetesi işte bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti'nin varoluş nedeni (‘‘raison d'etre’’i) Avrupa Birliği'nde saldırıya uğradığı için göbek atıyor.

* * *

Tarihimizden, Cumhuriyet'in kuruluş biçiminden habersiz bir Avrupalı ‘‘küçük’’ politikacı, İslámcı ve İkinci Cumhuriyetçi ağzıyla Cumhuriyet'in temel ilkelerine saldırıyor. Ama bu sivri akıllı Arie Oostlander kendi raporuyla kendisini mat edebileceğimizi aklına getirmiyor.
-Türkiye'nin Kemalizm'i terk edip (Avrupa Birliği'nin değil) Hıristiyan Avrupa'nın değerlerini kabul etmesini isteyen Oostlander'in kendisi totaliter kültürü savunuyor.- Protestan kilisesine bağlı bir parlamenter, ülkesine özgü sekülarizmi halkının çoğunluğu Müslüman olan Türkiye'ye kakalamaya kalkışarak, aynı düşünceyi paylaşan Türkiye İslámcılarının sözcülüğünü yapıyor. Türkiye'nin anayasal laikliği Anglosakson-Protestan sekürlarizmine benzemeyen kendine özgü, kendi koşullarına uygun ‘‘laik’’ bir laikliktir. İnsan haklarına aykırı olmaması koşuluyla Türkiye kendi laiklik anlayışını uygulamakta özgürdür. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Refah Partisi davasıyla ilgili olarak aldığı son karar, bu konuda artık bir içtihat oluşturmuştur. Bu karar dosta-düşmana şunu ilan etmektedir: Türkiye Cumhuriyeti'nin karar öncesindeki laiklik uygulamaları Avrupa Birliği normlarına aykırı değildir. Arie Oostlander demokrasi konusunda ukalálık edeceğine AİHM'nin bu kararını okusun.

* * *

Arie Oostlander'e láyık olduğu cevabı iki meslektaşı veriyor.
Joost Lagendjik: ‘‘Kemalizmin yanlış olduğunu söylemesi, ilişkilerin ileri götürülmesine yaramaz. Tam tersine bir etki yapar.’’
Andrew Duff: ‘‘Atatürk'ün mirasına gölge düşüren yaklaşımlar ikili ilişkilere hizmet etmez!’’

05 Nisan 2003

https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ozdemir-ince/densiz-arie-oostlander-138180

***

Oostlander Raporuna Sert Eleştiriler 

Türkiye tasarısı ile değişiklik önergelerinin oylanması 12 Mayıs tarihine ertelendi. Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu’nda yapılan Türkiye oturumunda Hollandalı raportör Arie Oostlander, Atatürk’ü ve Türkiye’nin devlet yapısını sorguladığı, laiklik ilkesini tartışmaya açtığı ve Türkiye tasarısını amacından saptırdığı için yoğun baskı altında kalınca, geri adım atmak zorunda kaldı.

Ancak Oostlander, Ermeni soykırımının tanınması talebi dahil Türk milletinin tepkisine yol açan duyarlı konularda metinde değişiklik yapılması için çaba göstereceğini vaad etti. Dışişleri Komisyonu’nundaki değişikliği, toplantıya katılarak Kemalizmi savunan Türk asıllı Alman Sosyalist parlamenter Ozan Ceyhun değerlendirdi. Hollandalı Hristiyan Demokrat Oostlander, Türk toplumu ile resmi yetkililerinin yoğun tepkilerinden sonra, bir de Dışişleri Komisyonu üyelerinin yoğun eleştirileri ile karşılaşınca neye uğradığını şaşırdı. Sabah ve öğleden sonra iki ayrı bölümde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği ile ilgili yıllık parlamento raporunu görüşen Dışişleri Komisyonu üyeleri üçe bölündüler. Komisyon başkanı Alman Hristiyan Demokrat Elmar Brok gibi azınlıkta kalan bir grup, Türkiye’ye dürüst davranılmasını ve üye olamayacağının söylenip, özel işbirliği önerisini kabul etmesinin istenmesini savundular. Yine azınlıkta kalan bir başka grup da Türkiye’ye tavizkâr davranılmamasını ve tüm şartları yerine getirdikten sonra tam üyelik müzakerelerinin başlatılmasını istedi.

Çoğunluğa gelince; ağır eleştirilerde bulundukları konuşmalarında raporun adının “Türkiye’nin üyeliğinin red gerekçeleri” şeklinde değiştirilmesinin daha yararlı olacağına dikkat çekerek, şekil, tarz, uslûp ve ton olarak temel bir değişiklik yapılmadan tasarının kabulünün mümkün olmayacağı mesajını verdi. Raportörün Türkiye’ye kapılar açık demesi de bu son gruba dahil parlamenterlerin sert eleştiri ve sorularına yol açtı. Türkiye ile Avrupa arasındaki parlamentolar arası diyalog organı KPK’nın eş başkanı Hollandalı yeşil milletvekili Joost Lagendijk “kapı ne kadar açık, sonuna kadar açma zamanı gelince açacak mısınız, yoksa biraz daha mı aralayacaksınız?" şeklindeki sorusuyle, sürekli Türkiye’den şartları yerine getirmesi istenirken, üyelik konusunda güvence verilmediğini gözler önüne serdi.

Atatürk felsefesi ile ilkelerinin, Türkiye’nin üyeliğini engellediğini savunan raportöre en sert eleştiri Danimarkalı Liberal Ole Andreasen’den geldi. Andreasen Avrupa ülkelerinde kaç tane diktatörün Atatürk gibi demokrat olduğu ve ülkesinde çağdaş reformlar yaptığı, sorusunu sordu. İsveç’teki diktatörün Danimarka’ya saldırarak kan döktüğünü söyledi, İspanya, Portekiz ve diğer ülkelerde de farklı bir durum yaşanmadığının hatırlanmasını istedi. Danimarkalı parlamenter, Ankara’ya gittiklerinde, Anıtkabir’i ziyaret ve saygı duruşunda bulunmak için kendilerinin girişim yaptıklarını söyledi.

Ozan Ceyhun da eğer Atatürk olmasaydı Türkiye’nin belki de bugün bir İslâmî rejim ülkesi olacağına dikkat çekti ve “belki de biz burada Türkiye’nin üyeliğini bile tartışmayacaktık” dedi. Siyasi gruplar arasında Türkiye koordinatörlüğü yapan eski raportörlerden Avusturyalı sosyalist Johannes Swoboda da Türkiye’nin Atatürk sayesinde laik bir cumhuriyet olduğuna işaret ederken, "Ordu Kemalist falan değil, yaptığı darbelerle bunu açıkça kanıtladı" şeklinde konuştu.

Swoboda gibi Avrupalı parlamenterler, Türk ordusunun Atatürk’ün ismini kendi menfaatleri doğrultusunda istismar ettiğini öne sürdüler ve bunun üstesinden, Kemalizm felsefesini suçlayarak gelinemeyeceğini ima ettiler. Swoboda islâm köktendinciliğine karşı koyma görevinin de ordunun değil sivillerin olması gereği üzerinde durdu.

Eleştirilerin odak noktası olan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasi iktidar tarafından tam denetim altına alınmasının bir ön şart olduğu da hemen her konuşmada vurgulandı. Ancak buna karşılık Milli Güvenlik Kurulu’ndan askerlerin çekilmesinin istenmesi veya bu kurumun lağvedilmesi taleplerine çoğunluk itiraz etti. Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bir çok Batı ülkesinde bu tip kurumların bulunduğu hatırlatıldı. Ancak herkes askerin radyo ve televizyon üst kurulu, eğitimle ilgili kurum ve kuruluşlardaki yerini sivillere terketmesini ve asıl görevini yapmasını istedi. Kıbrıs gibi çözüm gerektiren konularda son sözü söyleyen tarafın ordu değil, siyasiler olması gerektiğine de dikkat çekildi.

Ermeni soykırımının Türkiye tarafından resmen tanınması yolunda değişiklik önergeleri verenler de sert eleştirilerin hedefi oldular. Raportör "ben zaten sıcak bakmıyorum" diyerek karşı çıktığını açıkça gösterdi. Diğer konuşmacılar da Türkiye ile Ermenistan’ın uzlaşma yolları aradıkları bir sırada bunu zorlaştıracak adımlar atılmaması gerektiğini belirttiler. İspanyol muhafazakâr Christiona Gueittirez "bu tip yaraları kaşımaya başlarsak, hepimizin tarihini tartışmaya açmamız gerekir" dedi. Gueittirez Türk Silahlı Kuvvetlerinin de üzerine bu kadar eleştirel ve sert şekilde gidilmemesini, ordunun onurlu biçimde kışlasına çekilmesine imkân tanınmasını istedi ve Milli Güvenlik Kurulu ile ilgili tüm paragrafların metinden çıkartılması içi oy kullanacağını söyledi.

Bu tartışmalarda içinde tasarının amacından saptırılmamasını isteyenlerin sayısı da az değildi. Alman Sosyalist Jo Leinen, “anlamadığım bir şey var, Türkiye üyelik yolunda ilerledikçe, reformlarını tamamladıkça, aramızda bazıları eleştirilerin dozunu yükseltmeye başlıyorlar. Kemalizme sataşmaya kadar cesaret ediyorlar,” derken, Hollandalı liberal Bob Van den Boss "üyelik kilidinin anahtarını derin bir kuyuya atarak Türkiye’yi Avrupa Birliği içinde görmek istemediğinizi gösteriyorsunuz" Şeklinde konuştu. İtalyan parlamenter Gianfranko Dellalba da Oostlander’ın hazırladığı belgeleri “Türkiye’yi Avrupa Birliği’nden dışlama raporu” diye adlandırdı. Dellalba "Türkiye için otomuzun vitesini sürekli geriye, diğerleri için de ileriye takıp bir de üstelik saldırgan davranıp, farklı dinini de malzeme olarak kullanarak adeta Türkiye’nin istenmediği havası yaratıyorsunuz" şeklinde konuştu. İngiliz muhafazakâr Geoffrey Van Orden Türkiye’yi Kemalizm’den ve çağdaşlaşmadan uzaklaştırmak isteyenlere destek verilmemesi çağırısı yaptı.

Çoğu parlamenter de "eski sömürgecilerle dolu bir Avrupa Birliği’nin şimdi Türkiye gibi bir ülkeyi eleştirmeye bu kadar hakkı olamaz" uyarısında bulundu. Şimdi, 283 değişiklik önergesi üzerinde uzlaşma yolları aranarak bu sayının azaltılmasına çalışılacak. Oylama 12 Mayısta Strasbourg’daki Dışişleri Komisyonu toplantısında yapılacak. 2 Haziran tarihindeki Genel Kurul toplantısında da Dışişleri komisyonunda kabul edilen tasarı metni oylanarak resmi karara dönüştürülecek.

Bugünkü toplantıyı Avrupa Parlamentosunun Türk kökenli Alman üyesi Ozan Ceyhun şöyle değerlendirdi: "Çok sayıda milletvekili benim konuştuğum gibi konuştu. Ben baştan açıkça belirttim bu tartışmalardan sürekli kendimi geri çektiğimi çünkü Yunanlı milletvekillerinin sürekli beni Türk lobicisi gibi damgaladıklarını ki, bunun doğru olmadığını ama bugün konuşma ihtiyacı duyduğumu belirttim ve benim dediklerim çok sayıda milletvekili arkadaşımdan destek buldu. Ayrıca onlar tarafından da aynen söylendi. Bu da şu, parlamentoda artık yeni bir bilinç var. Yani 'parlamentoyu gülünç hale getirmeyelim' eğilimi. Oostlander raporu giden bir Avrupa politikasını, parlamento üzerinden sabote etmek, ama öyle bir sabote etmek ki yanlış koalisyon ortaklarıyla. Eğer bunlara biz izin verirsek her yıl Türkiye raporlarını tekrar tekrar yaşıyoruz. 283 değişiklik önergesi verilen rapor bulmak Avrupa Parlamentosu’nda o kadar kolay değildir. Hem de tüm pazarlıklara rağmen. Şu ortaya çıktı ki, nasıl ben tepki gösteriyorsam, çok sayıda milletvekili de tepki gösteriyor.Yüksek sesli bir koro haline geldi. Yani böyle üç-beş kişinin 'biz Türkiye konusunda ne olup bittiğini biliriz, bizi dinleyin, bizim dediklerimiz doğrudur, bu doğrultuda politika yapılacak' demesiyle de yapılacak bir politika değil. Hatta eleştirdim, Brüksel, Lahey’den, Türkiye’yi tanımadan ahkâm kesmek olmaz, Türkiye’yi tanımak lazım diye... Ve görüyorum ki her geçen gün bu eğilim artıyor."

Bu gerçekten samimi bir eğilim mi, yoksa çok ileri gidilerek, Türkiye’yi kızdırıp, Avrupa Birliği çevresinden uzaklaştırma korkusunun bir etkisi mi? Kesin bir yargıda bulunmak son derece zor. 2004 yılının Aralık ayı geldiğinde kimin samimi, kimin olmadığı görülecek.

29.04.2003 - VOA

https://www.voaturkce.com/a/a-17-a-2003-04-29-5-1-87926927/817065.html




  
58 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri