• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter

Ö/K You Tube
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam49
Toplam Ziyaret1343200
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.020638.1729
Euro43.215543.3886
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?



Dr. Ramazan Kurtoğlu: Yeni dünya düzeni kurulurken son seferde en son fethedilecek ülkenin adı Edom’dur. Edom, Kabala’ya göre Anadolu’dur.



Banu AVAR: 100 Yıllık Strateji : İKİNCİ İSRAİL/KÜRDİSTAN! | "HÜDAPAR ve DEM'in KEMALİZM Kavgası!"




Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın mektubu: Size, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan sesleniyorum.

Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın mektubu:

Size, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan sesleniyorum. Benim burada olmam, hiçbir yurttaşımızın, AKP baskı rejiminde can ve mal güvenliğinin olmadığının en açık kanıtıdır.

18 Ocak Cumartesi günü, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Mersin İl Kongresinde şu açıklamayı yaptı:

‘’Ülkemizin ilk 80 yılına asırların yorgunluğuyla, Birinci Dünya Savaşı’nın yükü altında kalan Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin sancıları damga vurmuştur.

Tek parti faşizminin; milletimizin inancına, tarihine, kültürüne yönelik tahrip edici, baskıcı politikalarının ağır bedellerini izledik”

19 Ocak Pazar günü ben de Antalya'da, 4. Zafer Partisi İl Başkanları Toplantısında, Erdoğan'ın bu açıklamasına şu cevabı verdim:

’Bu mücadelede, bu politik fikir mücadelesinde Zafer Partisi; PKK gibi, FETÖ gibi, IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadele etmektedir.

Bütün bunların karşısında Zafer Partisi; Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini, temel ilkelerini, milletimizin ve devletimizin bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü kararlılıkla savunmaktadır.

Ancak, ne yazık ki Zafer Partisi; ülkemizin bölünmez bütünlüğünü, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bırakmış olduğu değerli mirası sadece terör örgütlerine karşı değil, aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’ye karşı da savunmak durumundadır.

Recep Tayyip Erdoğan dün Mersin’de partisinin kongresinde yapmış olduğu konuşmada şöyle söylüyor:

“Ülkemizin ilk 80 yılına asırların yorgunluğuyla, Birinci Dünya Savaşı’nın yükü altında kalan Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişin sancıları damga vurmuştur.

Tek parti faşizminin milletimizin inancına, tarihine, kültürüne yönelik politikalarının ağır bedellerini izledik” demiş.

Değerli Zafer Partililer, Türk milleti 1000 seneden beri Anadolu’da egemenliğini sürdürüyor. 1000 sene boyunca birçok Haçlı seferine maruz kaldık.

Birinci Haçlı Seferi 1095 yılında başladı. Son Haçlı Seferi ise 1914-1922 yılları arasında gerçekleşti.

Son büyük Haçlı Seferi’ni, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Anadolu’da mağlup ettik ve Haçlı ordularını Akdeniz’in soğuk sularına gömdük.

Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti için yeni bir Ergenekon’dur ve bu yeni Ergenekon’da aziz milletimiz güçlenmiş, silahlanmış ve sanayisini inşa etmiştir.

Yıkılış döneminin bırakmış olduğu hastalıkları bertaraf etmiş, Hatay’ı almış ve ardından Kıbrıs’ta devlet kurmuştur.

Emin olun ki son 1000 yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir.

Hiçbir Haçlı Seferi, Türk devletine casusları sokamamış, Türk milletini Deist, Ateist veya Hristiyan yapamamıştır.

Ancak, Erdoğan döneminde, Türk milletinin geniş kesimleri “Allah ile aldatanlar” yüzünden dinlerinden soğumaya başlamışlardır.

Erdoğan döneminde Deist ve ateist oranı yüzde 16’yı aşmıştır. Erdoğan bilmelidir ki Cumhuriyet’i kuran kadrolar, Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş ve geliştirmiştir.

Türk milletinin inancına, tarihine ve kültürüne saldıran, tarihi fesli bir deliden öğrenen Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisidir.

Evet, Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletinin tarihine ortaklar getirerek, Türk milletinin tarihini çarpıtarak, Türk milletinin tarihine zarar vermektedir.

Erdoğan, Türk milletinin devletini; tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek Türk milletinin inancına zarar vermektedir.

Milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu’ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir.

Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir. Ve Zafer Partisi olarak biz, ana muhalefet gibi bu faşizmle normalleşmeyeceğiz.

Biz mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Zafer, Türk devletinin ve Türk milletinin olacaktır.

Görüldüğü üzere, Erdoğan'a verdiğim cevapta; Erdoğan'ın, Atatürk ile ilgili kullandığı ifadelerin aynıları kullanılmıştır.

Ertesi gün, Erdoğan'a, “Atatürk'e hakaretten” soruşturma açmayan İstanbul Başsavcılığı, bana yönelik olarak soruşturma açtığını, daha UYAP'ta dosya olmadan basına açıklamış.

Saat 17.30 sularında İstanbul Başsavcılığı'nda görevli bir savcı, “kaçma şüphem olduğu ve gözaltının önünde bir engel olmadığı” ifadelerini kullanarak gözaltına alınmam için talimatı Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bildirmiş.

Öncelikle şunu ifade edeyim; beni suçlamak için 1. ve 2. Ergenekon iddianamelerinde onlarca sayfa yalan uyduran FETÖ savcıları kaçtı ama ben kaçmadım.

Bir gün Ak rejim savcıları ve Ak rejim hakimleri de kaçacak ancak ben yine kaçmayacağım.

Bütün toplumun tanıdığı bir siyasi partinin genel başkanı niye kaçsın?

Üzerine atılı olan suç, tutuklamayı bile gerektirmiyor iken neden davet edildiği zaman gidip ifade vermesin?

Savcının kullandığı 2. ifade hukukun değil, psikolojinin bir parçasıdır.

“Gözaltının önünde bir engel olmadığını” ifade ediyor. Böyle bir hukuk kavramı ve anlayışı yoktur.

Bu ifade, savcının, gözaltına alınmamdan, tutuklanmamdan duyduğu sevinci ifade etmektedir.

Bu gözaltı talimatı üzerine Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis ekipleri saat 19.30'da bir lokantada yemek yerken beni gözaltına aldılar.

Hastaneye götürdükten sonra başka bir ekibe devrederek İstanbul'a yolladılar. İstanbul'a bir konvoy halinde 180-190 km hızla geldik.

Otomobil sürücüsünü 3 kez, “beni ölü mü diri mi teslim edeceksiniz?” diye uyarmama rağmen aynı süratle devam etti.

Vatan caddesinde toplanan binlerce vatandaşımızın beni görmesine imkân vermeden binaya sokuldum. Nezarete götürmediler. Avukat ile görüşme odası dedikleri bir odada beklettiler.

Gerek Ankara'dan getiren ekibin, gerek İstanbul'daki polis ekibinin nezaketlerinden asla taviz vermediklerini ifade etmek isterim.

Ancak, beni görmeye gelen avukatlardan sadece biriyle görüşmeme fırsat verildi.

O gece Vatan Caddesi önüne gelen bütün yurttaşlarımıza, sevgili Zafer Partisi Teşkilât Mensuplarına, değerli avukatlara teşekkürlerimi iletiyorum.

Geceyi otuz santim genişliğinde, iki metre uzunluğunda bir kalas bankın üstünde geçirmem istendiğinde; polislere “bu gece İmralı'da Abdullah Öcalan daha konforlu uyuyordur” dedim.

Bunun üzerine bir koltuk ve battaniye verildi. Battaniyeyi kalas bankın üzerine sererek yattım.

Beni sabah 10.00’da Çağlayan adliyesine ifadeye götüreceklerdi. Ancak saat 13.30'da götürüldüm.

Neden? Çünkü bir gün önce hakkımda “Cumhurbaşkanı'na hakaretten” soruşturma açan ve gözaltı kararını alan savcılar benim açıklamamda hakaret olmadığını ve beni bu şekilde tutuklayamayacaklarını biliyorlardı.

Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla alınan gözaltı kararı tam bir hukuk kumpasıdır.

Bu konuda Başsavcı ve ilgili savcılar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Ve bir zamanlar FETÖ savcıları bu tür kumpaslar kurdukları için nasıl ceza aldılar ise şimdi bu kumpasları kuranlar da ceza alacaklardır.

Beni tutuklamak için gereken belge, ben gözaltına alındıktan sonra, İstanbul'a getirilmemi takiben, 21 Ocak sabahı erken saatlerde Kayseri Emniyet Müdürlüğü'ne verilen bir talimat ile alelacele hazırlatılan 4 sayfadır. Bu sözde belgede X'te paylaşım yapan 2 eski Zafer Partisi üyesi Murat Kaftar ve Baykal Altay ile “eski Zafer Partisi Kayseri İl Başkanımız” Hacı Ali Demirkaya’nın paylaşımlarıyla ilgili olarak suçlamalarda bulunulmuştur.

Oysa bu kişiler ile ilgili soruşturmalarda takipsizlik kararı alınmıştır. Hakkında takipsizlik kararı alınan suç oluşturmayan paylaşımlardan hareketle suç oluşturulamaz.

Belgede ayrıca Kayseri olaylarına katılanların “Zafer Partisi'ne müzahir” olduğu ifade edilmiştir.

Kayseri Emniyet Müdürlüğü eylemciler arasında anket mi yapmış?

Gerçek şudur; Kayseri olayları sırasında ne Kayseri'de ne de diğer illerde bir tek Zafer Partisi üyesi hakkında soruşturma açılmıştır.

Zafer Partisi, Kayseri Emniyet Müdürlüğü ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunacaktır.

Ayrıca, Savcılık soruşturma dosyasında, benim, “olayları yatıştırmak” için attığım 2 X'e hiç yer verilmemiştir.

Bu X'lerde şu ifadelerde bulunmuştum:

1) ‘’Yanlış diyebilmek için açık adını buraya yazacaksın. Kayseri’ye gideceksin. Oradan sokaktan fotoğrafını paylaşacaksın.

Böyle sahte isimler ile sosyal medyadan Türk milletini sokağa çağırmayacaksın.

Halk tepki gösterdi. Bu yol ile kimse yollanmaz, sadece ülke emperyalizmin istediği gibi karıştırılır. Suriyelileri, Afganları yollamak istiyorsan oyunu Zafer Partisi’ne vereceksin ve hukuk içinde gidecekler.

Sevgili Kayserililer, polis bizim, devlet bizim, ülke bizim. Şehrinize sahip çıktınız. Artık evinize dönün. Bilinçli, bilinçsiz tahrikçilere izin vermeyin.”

2) KAYSERİ’de Eskişehir Bağları Mahallesi’nde:

• Suriyeli bir sığınmacı, 5 yaşındaki başka bir Suriyeli kız çocuğuna tecavüz etti.

• Tecavüzcüyü almak isteyen polise karşı, tecavüzcünün yakınları zorluk çıkardı ve olaylar büyüdü.

• Mahallede yaşayan Türkler, olayı duyunca polise direnen Suriyelilere tepki gösterdi.
Diğer mahallelerden gelen Türkler de sokağa çıktı ve Suriyelilere tepki gösterdi.

• Olaylar büyüdü. Polis sayısı yetersiz kalınca valilik tarafından acil görev çağrısı yapıldı.

• Valilik, polislere Suriyelileri koruyun talimatı verdi.

Suriyeli nüfusun yoğun olduğu Danişmend Gazi Mahallesi’nde, Kayseri halkı sokağa çıkarak gösterilere başladı.

O mahalleye de polis sevk edildi. Olayların bu noktaya gelmesinin nedeni, hiç şüphesiz şımartılan Suriyelilerin tecavüzcüyü polise teslim etmeyip direnmesidir.

Sevgili Kayserililer, polis güçlerine yardımcı olarak evlerinize dönün. Tepkinizi gösterdiniz.

Olayların büyümesi Türkiye’nin düşmanlarının işine yarayacaktır.”

Ayrıca, olayların başlamasından sonra 2 Genel Başkan Yardımcımı ve 1 Genel Başkan Başdanışmanımı Kayseri'ye yolladım.

Seyit Yücel, Ali Dinçer Çolak ve 15 Temmuz gazisi Emekli Emniyet Müdürü Fatih Eryılmaz'ı Kayseri'ye yolladım. Kendilerinin Kayseri Emniyeti ile yaptığı temaslardan hiç bahsedilmemiştir.

Savcı bu alelacele hazırlanan belge dışında bana, büyük bir çoğunluğunu 2020-2021-2022 yıllarında paylaşmış olduğum sığınmacı Suriyeliler ve kaçak Afganlar ile ilgili paylaşımlara ilişkin sorular sordu.

Öncelikle hiçbir X paylaşımımda ne sığınmacı Suriyelilere yönelik ne de Afganlara yönelik bir öfke, nefret ifadesi bulunmaktadır.

Yaptığım paylaşımların çoğu “alıntı” paylaşımdır. Yani başka bir kaynakta bahsedilen haberi alıntılayarak paylaşım yapmış olduğum görülmektedir.

Diğer paylaşımları yalanlamayan resmi makamlar benim paylaşımım üzerinden yalanlamayı yayınlamışlardır.

Örneğin eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş; “Hatay'da Suriyelilere toprak, ekilebilir arazi satıldığı” açıklamasını yapmış.

Ben de bu açıklamayı alıntılayarak paylaştım. Hatay Valiliği Lütfü Savaş'ı değil beni yalanlamış. Bunun için tutuklandım.

Mersin'den bir genç beni aramış. “Kardeşimi Suriyeliler bıçakladı. Ben Mersin'in yerlisi bir ailenin evladıyım. Arkadaşlarımı zor tutuyorum” demiş.

Ben de bu gencin ismini vererek “sakin olmalarını, Mersin Emniyetine güvenmelerini, Mersin polisinin suçluları yakalayacağını” ifade etmişim.

Ve X paylaşımını Mersin Emniyetini adresleyerek paylaşmışım.

Mersin Emniyeti açıklama yaparak bıçaklayanın Suriyeli olmadığını iddia etmiş.

Ben ailenin iddiasını açıkladım. Üç saldırganın ikisinin Suriyeli birinin de Türkiye doğumlu Türk vatandaşı olduğu paylaşımda açıklanmıştı.

Mersin Emniyet Müdürlüğü'nün açıklamasının doğru olup olmadığı araştırılmalıdır.

Çünkü Mersin Emniyet Müdürlüğü daha önce de; artık Şam Caddesi diye anılan, Mersin'in Fasih Kayabalı Caddesi'nde, ön adı ONUR olan bir Türk gencinin, bir Suriyeli tarafından öldürüldüğü haberini gizlemişti.

Özetle bu ve benzeri; Kayseri olayları ile hiçbir ilgisi olmayan, herhangi bir nefret ifadesi olmayan, AKP hükümetinin; “açık sınır” ve “yanlış sığınmacı ve kaçak politikasını” eleştiren paylaşımlarım gerekçe gösterilerek tutuklandım. Tutuklama sorgusuna, -üç avukatın dışında- vekalet verdiğim avukatlarım bile alınmadı. Değerli basın mensupları, tutuklanmamın gerçek nedeni; Erdoğan'ın, “tutuklanmamı emretmiş” olmasıdır. Bunun nedeni; Erdoğan ve Bahçeli'nin, “Milli-Üniter-Laik Türkiye Cumhuriyeti”nin, PKK terör örgütü elebaşı ile birlikte, "yeni paradigma" çerçevesinde Türk-Kürt-Arap Federasyonu'na dönüştürme kararına, Ümit Özdağ ve Zafer Partisi'nin, plânı ifşa ederek, aktif şekilde direnmesidir. Ayrıntıları ile hazırlandığı, her detayın konuşulduğu ve ilmek ilmek örüldüğü, eski AKP milletvekili İhsan Aslan tarafından ifade edilen plânın içinde nelerin bulunduğu ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın baş hukuk danışmanı Mehmet Uçum'un X paylaşımlarında açıklanmıştır.
Bu plan, öyle büyük bir tehdittir ki; Devlet Bahçeli bile “önümüzdeki dönemde çok şey değişecek, inşallah Türkiye değişmez” demiştir. Türkiye'yi parçalayacak bu plâna muhalefet edeceğiz, direneceğiz.

Değerli basın mensupları, Büyük Türk Milleti, binlerce genç Mehmetçik, polis ve korucu kardeşimiz hayatlarının baharında şehit oldular. Binlerce genç Mehmetçik, polis ve korucu gazi oldular. Genç öğretmen kardeşlerimiz şehit edildiler. Gara'da, PKK ininde rehin tutulan 11 asker ve istihbaratçı kardeşimiz alçakça infaz edildiler. Ben de şimdi Silivri'de Öcalan için rehin tutuluyorum. Benim Silivri'deki tutukluluğum, şehitlerimizin aziz anısına saygı duruşudur.

27 Ocak 2025



  
143 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri