PYD: ABD, PKK’yı Suriye’de istiyor PYD: ABD, PKK’yı Suriye’de istiyor “ABD’nin, PKK’nın Suriye ve Irak’a çekilmesi isteği var. ABD, Türkiye ile iyi ilişkisini bozmak istemediğini bize söylüyor. Bir yandan da IŞİD’le savaşırken sahadaki Kürt savaşçıları kaybetmek istemiyor. Bu yüzden Türkiye’de çatışmaların sona ermesini, tamamen IŞİD’le mücadeleye odaklanmayı istiyor. Bu sebeple PKK’nın Türkiye’den güçlerini çekip hem Irak’ta Musul operasyonuna katılmasının hem Suriye’de IŞİD’e karşı savaşmasının faydalı olacağını düşünüyor.” Kobani’de bulunan, PYD’nin tek taraflı ilan ettiği federasyonda üst düzey bir görev alan ve Amerikalı yetkililerle görüşmelere de katılan PYD’li kaynağa göre bu istek sadece, Türkiye ve PKK arasındaki sürece geri dönülmesine bağlı. PKK’nın Türkiye’den silahlı güçlerini çekmesi için masaya dönülmesini, böylece çekilen güçlerin Irak ve Suriye’de IŞİD’le savaşmaya başlayabileceğini söylüyor. Demirtaş ABD sonrası Kandil’deydi HDP lideri Selahattin Demirtaş, 28 Nisan’da ABD’ye gidiyor. Daha önce Aralık ayı başında ABD’ye gidip Obama yönetiminden yetkililerle çözüm sürecini ve Suriye’deki son durumu konuşmuş, ardından Kandil’e giymek üzere Kuzey Irak’a gitmişti. Geçtiğimiz hafta da, Kandil’in çözüm sürecine hazır olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Yakın zamanda, daha birkaç ay önce bir kez daha diyalog için, bir kez daha masaya dönüş için Kandil ile temasa geçtiğimizi hükümet biliyor. Fakat bunu reddeden hükümetin kendisidir. Biz bunu tekrarlayacağız. Fırsat bulduğumuz her aşamada diyaloğu tekrar başlatmak için iki tarafı da zorlayacağız.” ‘De Mistura ile Salih Müslim görüşüyor’ PYD yetkilisi, BM Genel Sekreteri Suriye Özel Temsilcisi Stefan De Mistura’nın, Suriye’deki krize barışçıl bir çözüm getirme iddiasıyla süren Cenevre görüşmeleri kapsamında PYD liderleriyle görüştüğü iddialarını da doğruladı. “Suriye’nin yüzde 15’ini elinde bulunduran PYD ile görüşmeden Cenevre görüşmelerinin yürümesi ve alınan kararların uygulanabilmesi çok zor” diyerek, De Mistura’nın dolaylı da olsa zaten PYD ile temas halinde olduğu bilgisini verdi. Görüşmelere PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in de katıldığını söyledi. Cenevre görüşmelerine PYD’nin de dâhil edilmesi için görüşmeler sürse de PYD yetkilisi, Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin buna karşı çıkacağının ve itirazların sona ermeyeceğinin farkında. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın 25 Nisan günü düzenlediği basın toplantısında, Ankara’nın tavrının değişmediğini söyledi: “Esed rejimi ve Rusya Federasyonu bir müddettir PYD’nin müzakere masasında yer alması için baskı yapıyor. Bizim tavrımız çok net, Birleşmiş Milletler temsilcisine ve ABD, Suudi Arabistan, Katar gibi müttefiklerimize de ilettik. Bu konuda müttefiklerimizde de farklı bir görüş söz konusu değil. Orada fiili durum yaratan bir tarafta Esed rejimiyle bir tarafta PKK terör örgütüyle işbirliği içerisinde olan terör örgütlerinin o masada herhangi bir temsil kabiliyeti olmadan yer alması asla söz konusu değildir. Bunun üzerinden PYD, YPG ve benzeri örgütlerin kendilerine bir meşruiyet alanı açmasına bizim izin vermemiz elbette mümkün değil. Böyle bir gelişme olması halinde zaten sıkıntılı bir şekilde yürüyen Cenevre müzakereleri daha büyük sıkıntıya girer. Bu, netice alıcı bir adım asla olmaz. Muhalefetin de bunu kabul etmesi asla söz konusu olmayacak.” ‘Esed’in gelecek planlarının sinyali’ Kamışlı’da geçen hafta rejime bağlı milis güçlerle YPG arasında çıkan çatışmalar için de PYD’li kaynak, “Şimdilik ne rejim ne YPG çatışmadan yana” yorumunu yapıyor: “Kamışlı’da rejim yanlısı aşiretlerle sorunlar yaşanıyordu. Ama şimdilik ne rejim ne biz çatışmadan yanayız. O yüzden sorunlar büyümüyordu. Bu kez durdurulamadı. Birkaç gün süren çatışmaların sonunda uzlaşma sağladık. Buna göre rejim yanlısı bu milisler bizim kontrol ettiğimiz bölgelerde silahlarını bırakacak. İki taraf da çatışmaların sonunda elinde kalan bölgeleri kontrol etmeye devam edecek. "Rejim, ABD ve Rusya başta olmak üzere uluslararası alanda dikkat çeken Kürtlerle savaşmaması gerektiğini biliyor. Sadece tepkiden çekinmesi değil; başka bir cephe açmak da istemiyor. Bu yüzden de Kürtlerle savaşı elinden geldiğince erteliyor. Erteliyor diyorum çünkü Esed’in eli güçlenirse Kürtlerle savaşacağını düşünüyorum. Burada demokratik federal bir bölgeye, halkın kendini yönetmesine karşı çıkıyor. Aslında bu aşiretlerin saldırısı, Esed’in gelecek planlarının bir sinyali.” ‘Suriye Devleti’nin imkânlarından vazgeçmek istemiyoruz’ Al Jazeera’ye konuşan PYD’li kaynak, Suriye’nin geleceğinde Esed yerine Suriye’deki çeşitliliği idare edebilecek bir iktidar olmasını arzuladığını söylüyor. Ancak "Şimdilik, Suriye devletinin Kamışlı halkına sağladığı imkânlardan vazgeçmek istemiyoruz” diyor: "Şu an için Esed rejimiyle savaşmak istemiyoruz. Çünkü zaten birçok cephede savaşıyoruz, yeni cephelere ihtiyacımız yok. Rejim ordusu şu an Kamışlı ve Haseke’de ve sükûnet devam ediyor." "Bir de devletin elindeki Kamışlı Havaalanı’nı, bizler olmasak bile siviller kullanabiliyor. Tedavi, alışveriş gibi ihtiyaçlar için Şam’a gidip gelebiliyor Kamışlı halkı. Başka bir yerimiz yok, Türkiye’ye ya da Irak’a buradan geçişimiz yok. Diğer bölgelerde IŞİD var. Dolayısıyla diyelim ki Kamışlı Havalimanı’nı devletin elinden aldık, o zaman işlemez hale gelecek ve halkımız bunu kullanamayacak. Havalimanının işlemesine ihtiyacımız var." “Burada çalışan memurlar, tıpkı hâlâ Rakka’da, Hama’da, Halep’te devlet kontrolündeki bölgelerde çalışan memurlar gibi devletten maaş almaya devam ediyor. İnsanların bunu da kaybetmesini istemiyoruz. Biz sadece demokratik yönetimimizi sürdürmek istiyoruz, buna karşı çıkılmadığı sürece çatışmadan uzak duruyoruz.” Türkiye'nin ABD ile PYD gerilimi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Mari Harf, Ekim 2014’te PKK’nın Suriye kolu PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te de PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de terör örgütü olarak görmediğini ilân etmişti. Türkiye, Ankara’daki saldırıda YPG bağlantısına dair bilgileri Amerikan Büyükelçisiyle paylaşmış ancak Amerikan Dışişleri Sözcüsü John Kirby, bundan sonra yaptığı açıklamada "Ankara'daki saldırıda] sorumlunun kim olduğunu onaylayacak ya da reddedecek bir pozisyonda değiliz. Bu bizim için halen ucu açık bir soru’ demişti. Sözcü aynı basın toplantısında YPG mensuplarını ‘IŞİD’e karşı savaşan en güçlü grup’ ve ‘Cesur Kürt savaşçılar’ diye nitelendirmişti. Kaynak: Al Jazeera PKK sorununda, şüphesiz IRA (İrlanda), ETA (Bask), ANC (G. Afrika) ve FARC (Kolombiya) örneklerinden dersler çıkarmak ve modalite üretmek belki mümkündü. Böyle bir ihtiyacın ortaya çıkmasının doğal nedeni, Türkiye’nin Kürt ve PKK sorunlarında gerçekten derinlikli planlamalarının eksik olmasından ileri geliyordu. Ancak, doğal olmayan nedenleri de vardı ve bu, sorun üzerinden Türkiye’nin iç/dış siyasetinde üçüncü ülkelerin devrede olmayı istemesinden kaynaklanmaktadır. Yukarıdaki dört ülkenin tabii ki tarihleri ve şartları birbirlerinden farklıdır. Ancak Türkiye, bu farklar dışında, diğer ülkelerin sahip olmadığı bir başka özelliğe sahiptir ki, o da Ortadoğu’ya komşuluğu ve PKK’ya birden çok ülke istihbaratının hâkim olmasıdır. *** |
1100 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |