Vural: "Terör Örgütü ve Uzantılarıyla Görüşmeyeceğiz Diyen Cumhurbaşkanı Dik Durmalı" MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istediği iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile daha önceleri de görüşüldüğünü zannettiğini kaydeden Vural, “Bütün bu görüşmeler ve zeminler Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadeleyi akamete uğratabilecek, sorgulatabilecek zeminlerdir. Türkiye bu kararlılığını devam ettirmelidir. Cumhurbaşkanı daha önce görüşüyordu, görüştüler. Terör örgütüyle de görüştüler, siyasi uzantılarıyla görüştüler. Kandil’le de görüştüler İmralı ile de görüştüler. Şimdi ne terör örgütü ne muhatapları ne uzantılarıyla görüşmeyeceğiz derken Cumhurbaşkanı'nı bu konuda dik durmaya davet ediyorum. Bu tür görüşme talepleri eğer kamuoyunda dile getiriliyorsa bu görüşme taleplerinin Türkiye’nin terörle mücadelesini akamete uğratmak ve siyasi çözüm adı altında Türkiye’nin bölünmesine götürecek bir süreci destekleyeceği açısından da bu görüşme talebi olur ya da olmaz bu görüşme hakkında Cumhurbaşkanı'nın net bir tavır koyması gerektiğini ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
"TÜRKİYE KENDİ YOLUNU KENDİSİ ÇİZEBİLECEK, KENDİ SORUNLARINI KENDİSİ ÇÖZEBİLECEK BİR ÜLKEDİR" Türkiye’nin milli menfaatlerini ilgilendiren konularda eğer MHP’nin görüşlerinin doğrudan doğruya kendilerine iletilebileceği zemin olduğu taktirde de bu konudaki görüş ve düşüncelerine bütün gerçekliği ile kendilerine iletmekten çekinilmeyeceği hususunun da belirtildiğini anlatan Oktay Vural, “Dileyen ve isteyen herkese partimizin düşünce ve politikasını ilkelden ve aracısız olarak anlatabileceğimizi belirtmekte yarar görüyorum. Ancak Doğu ve Güneydoğu’da güvenlik güçlerimizin bölücü terör örgütü ile yoğun bir mücadelesi varken, zihniyeti belli yapısı malum temsilcilerle yabancı bir devlet adamı etrafında buluşmak doğru değildi. Aziz Türk milleti, bağımsız ve egemen Türk milletini temsil eden bir parti olarak yabancı bir devlet adamı başkanlığında böyle bir toplantıya katılmayı uygun görmedik. Böyle bir toplantının yabancı bir devlet başkanı etrafında bir müzakere zemini oluşturuluyormuş intiba vererek malum fikir ve düşüncelerinin meşrulaştırılacağı bir alanı zemin olarak milli görmediğimizi ifade etmek istiyorum. Türkiye kendi yolunu kendisi çizebilecek, kendi sorunlarını kendisi çözebilecek bir ülkedir.” şeklinde konuştu. Bayden ile doğrudan görüşme imkanı olsaydı, ‘terörle mücadelede Türkiye’nin yanında olduğunu söyleyen bir ülkenin silahlarının PKK’da, PYD’de ne işi var’ sorusunu soracağını ifade eden MHP Grup Başkanvekili, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü PYD’yi silah yardımının ve bu silahlarının Türkiye’de kan döken bir terör örgütün elinde olmasının ne anlama geldiğini sorardım. PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye silah yardımı yaparak Suriye’nin kuzeyinde bir Kürdistan kurulmasının yolunu açan adımların Türkiye’nin bütünlüğüne ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu kendilerine söylerdim. Irak’ın kuzeyinde PKK terör örgütünün varlığına neden müsaade edildiğini, IŞİD ile mücadele konusunda bir ortaklık arayanların PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde varlığına nasıl tahammül gösterdiğini, neden bu konuda birlikte hareket edilmediğini söylerdim. Türkiye’nin bir Kürt meselesi olmadığını, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milli devlet ve üniter devlet ekseninde geleceğe bakabileceğini, bu eksende siyasi çözüm arayışlarının aslında cumhuriyetimizi siyasi olarak bölünmesine götüreceğini ifade ederek terörle mücadele edilmesi gerektiğini söylerdim.” Bir gazetecinin, “Leyla Zana'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan randevu istediği iddiası var. Bu konuda neler söylersiniz?” sorusuna Oktay Vural, “Daha öncede görüşüyorlardı zannediyorum Cumhurbaşkanı ile. Hiçbir taviz verilmemelidir. Türkiye'nin Kürt meselesi yoktur.Terör ve bölücülük sorunu vardır. Türkiye’de Kürdistan yoktur. Türkiye vatanı vardır, Türk vatanı vardır. Bu çerçevede bakıldığında bütün bu görüşmeler ve zeminler Türkiye’nin yürüttüğü terörle mücadeleyi akamete uğratabilecek, sorgulatabilecek zeminlerdir. Türkiye bu kararlılığını devam ettirmelidir. Cumhurbaşkanı daha önce görüşüyordu, görüştüler. Terör örgütüyle de görüştüler, siyasi uzantılarıyla görüştüler. Kandil’le de görüştüler İmralı ile de görüştüler. Şimdi ne terör örgütü ne muhatapları ne uzantılarıyla görüşmeyeceğiz derken Cumhurbaşkanı'nı bu konuda dik durmaya davet ediyorum. Bu tür görüşme talepleri eğer kamuoyunda dile getiriliyorsa bu görüşme taleplerinin Türkiye’nin terörle mücadelesini akamete uğratmak ve siyasi çözüm adı altında Türkiye’nin bölünmesine götürecek bir süreci destekleyeceği açısından da bu görüşme talebi olur ya da olmaz bu görüşme hakkında Cumhurbaşkanını net bir tavır koyması gerektiğini ifade etmek istiyorum." diye cevapladı. 22.01.2016 |
1073 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |