Soner Yalçın: Başbakan'ın saati örtülü ödenekten AKP’li dört eski bakan hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu haberlerine yayın yasağı getirildi. Bu arada Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın gümrük vergileri ödenmeden Türkiye’ye sokulan saatinin vergisini cezasıyla ödediği araya kaynadı. Saat, Reza Zarrab’ın “hediyesi” miydi; Çağlayan’ın kendisi mi aldı; bilmiyoruz; yayın yasağı var! Çağlayan’ın “Patek Philippe” markalı saati yıllar önce yine gündemdeydi. Ve yine konu, saatin “hediye” edilip-edilmemesiydi! Saatin gümrük vergisi devletin örtülü ödeneğinden ödenmişti! Benzerliğe şaşırdınız mı? Gelin yıllar öncesine gidelim… Salonda 592 sanık vardı. Demokrat Partili siyasetçilerin bürokratların yargılandığı Yassıada’daki duruşmalar, 14 Ekim 1960’da başladı. Duruşmalar 9 ay 27 gün sürdü… Dava konularından biri, Örtülü Ödenek Davası’ydı. Neydi bu davanın konusu? Bütçe yasası başbakanlara devletin gizli amaçları için belli bir parayı harcama yetkisi veriyordu ve buna “örtülü ödenek” deniyordu. Başbakan Adnan Menderes’in on yıllık hükümeti döneminde devletin bu ödeneğini kendi kişisel ihtiyaçları ve amaçları için kullandığı iddia ediliyordu… Örtülü Ödenek Davası 13 oturum sürdü. Mahkeme, Mendedes’in on yıllık hükümeti boyunca kullandığı örtülü ödenek cetvellerini inceledi. Binlerce ödeme tek tek kayıt edilmişti. Örtülü ödenek 1 numaralı cetvelde şu yazılıydı: Tarih: 3/7/1957 TL: 1.400.00 Konu: Başvekil’e gelen saatin gümrüğü. Evet, Başbakan Menderes’e yurtdışından bir saat gelmişti; “hediye” miydi; bilmiyoruz. Bildiğimiz, tıpkı “Zafer Çağlayan Olayı”nda olduğu gibi saat yurt dışından gelmişti. Tek farkı, gümrük vergisi devletin örtülü ödeneğinden karşılanmıştı!.. Bir de Zafer Çağlayan’a kızıyorsunuz; adamcağız saatin gümrük vergisini cebinden ödedi! “Haberler çıkmasaydı, öder miydi?” diyerek lütfen kafa karıştırmayınız! Neyse yayın yasağı var, biz rahmetli Menderes ile devam edelim… PATEK PHİLİPPE Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın 700 bin liralık saatinin markası;Patek Philippe idi. Adnan Menderes’e yurt dışından gelen saatin markası neydi? Patek Philippe olabilir mi? Yassıada tutanaklarında saat markası yoktu. Fakat bir ipucu var… Tarih: 27 Ocak 2005. Gazeteci Yavuz Donat, Sabah gazetesindeki köşesini Adnan Menderes’in oğlu Aydın Menderes’e ayırdı. Aydın Menderes: - Rahmetli kol düğmesi ve saate meraklıydı… Kaliteli saat takardı… Patek Philippe. Yavuz Donat: - Patek Philippe saati nerede? Aydın Menderes: - Yassıada’ya giderken kolundaydı… Bir gün dedi ki… ‘Saatim kırıldı, bana yeni bir saat gönderin.’ Yavuz Donat: - Gönderdiniz mi? Aydın Menderes: - Annemle Ulus’a gittik… Posta Cadde-si’nden, Anafartalar’a çıktık… Orada kaliteli saat satan bir yerden, Singer marka bir saat aldık. Yavuz Donat: - Kaç liraya? Aydın Menderes: - Altın kaplamaydı… 1000 lira verdik. Yavuz Donat: - Singer marka saati nerede? Aydın Menderes: - Son saati oydu… Bir gün, postadan bir torba geldi.. Babamın idamından sonra.. İçinde idam gömleği, Singer saat, idam kararının özeti vardı. Yavuz Donat: - Şimdi bunlar sizde mi? Aydın Menderes: - Muhafaza ediyoruz… Bir düzenleme yapacağız… O zaman ortaya çıkaracağız. Yavuz Donat: - Sahi, Adnan Menderes’in Patek Philippe saati “nasıl kırıldı?” Ve “kırık saat” acaba şimdi nerede? SAATİN HİKAYESİ Franciszek Czapek ve Antoni Patek Polonya göçmeniydiler. Franciszek Czapek (1811-1895), -Nazım Hikmet’in büyük dedesi M. Celaattin Paşa (Konstanty Borzecki) gibi Polonya bağımsızlığı için isyana kalkışanlara katıldı; ayaklanma başarısız olunca 1832’de Cenevre’ye kaçtı. Saatçiydi… Antoni Patek (1811-1874), 16 yaşından itibaren Polonya bağımsızlığı için mücadele verdi. Paris’e kaçmak zorunda kaldı. Rusya’nın mültecileri istemesi sonucu Fransa’dan da ayrılıp birçok Polonyalı gibi İsviçre’ye yerleşti. Likör şarap ticareti yaptı; başarısız oldu. Resim ve gravür üzerine çalıştı. Bunu saatler üzerinde deneyince yolu Polonyalı yoldaşı Franciszek Czapek ile keşişti; 1839’da ortak oldular. Birliktelikleri 5 yıl sürdü; ayrıldılar. Ve Adrien Philippe (1815-1894)… Fransız’dı. Saatler için yeni mekanizma icat etti ve bunun patentini aldı. 1844 Paris Sanayi Fuarı’nda Antoni Patek ile tanıştı. Bugün dünyanın en değerli el yapımı saat markalarından “Patek Philippe” doğdu… İngiliz Sotheby’s müzayedesinde eski bir saatleri 1999 yılında 11 milyon dolara satıldı. Peki… Tarih: 1 Nisan 2007. Başbakan Adnan Menderes’in Antik A.Ş’nin İstanbul’da düzenlediği müzayedede saati kaç liraya satıldı? İDAM SEHPASINDAKİ SAAT Biliyoruz ki, Adnan Menderes’in birden çok saati vardı. Örneğin… Antik AŞ’nin 2007’de düzenlediği müzayedede, Adnan Menderes’e IWC saat firması tarafından hediye edilen ve arkasında “Adnan Menderes” imzası bulunan altın kol saati açık artırmada satıldı. 6 bin lira ile başlayan artırma 12 bin lirayla sonuçlandı. Bu saatin gümrük vergisinin devletin örtülü ödenek parasıyla ödenmesi zor; çünkü bu saat 1958 imalatıydı. Oysa örtülü ödenekteki tarih, 3/7/1957 idi. Adnan Menderes’in saatleri konusu çok uzundur. Öyle ki… Yine hediye edilen bir saatin çeşitli yerlerinde masonik semboller olduğu da iddialar arasındadır! Kafa karıştırmayayım. Sonuçta… Adnan Menderes idama bile kolunda saatiyle gitti. Yani… Bugün de… “Bir lokma bir hırka” diye iktidara gelip lüksün kölesi olanların anlayamadığı şu: Kefenin cebi yok! O halde…. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ulysse Nardin” ve “Franck Muller” gibi hayli pahalı saat merakını nasıl değerlendireceğiz? Sorunun yanıtı, “rol modeli” gazeteci-yazarın kişiliğinde saklı… ROL MODELLERİ BESLEME GAZETECİYDİ Star Medya Grubu CEO’su Mustafa Karaalioğlu, Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam gazetesi Genel Yayın YönetmeniMehmet Ocaktan kovuldular. “Erdoğan’ın Adamları”nın Erdoğan’ın onayıyla kovulması iktidar-medya-para ilişkisini gündeme getirdi. Yakın tarih göstermiştir ki; hükümetler, kimi sözde gazetecileri/besleme gazetecileri kullanıp işleri bitince bir kenara atıyordu. Örneğin… Yassıada’daki Örtülü Ödenek Davası’na göz atalım; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “rol modeli” bir gazeteci-yazarın içler acısı haline bakalım… TARİH: 1 ARALIK 1960 Başkan -Adınız? Şahit -Necip Fazıl Kısakürek. Başkan -Örtülü ödenekten size muazzam yardım yapılmış. Gerçi azar azar almıştınız, fakat yekun olarak muazzam. Nasıl oldu hangi sebeple hizmete mukabil aldınız? Şahit Necip Fazıl Kısakürek -Evet, ben örtülü ödenekten para aldım ve aldığımdan ziyade neden, ne yüzden aldığım mühimdir. 1943’ten 1960’a kadar taştan taşa vurulan, zindandan zindana süründürülen mukaddesatçı, milliyetçi, Anadolucu, ahlakçı bir idealin himayesi yolunda para aldım ve bunu bir fikir hakkında tabii… Başkan -Bu yazılardan dolayı birçok çekler almışsınız. Yazı yazmak bu şekilde olmaz. Şahit Necip Fazıl Kısakürek -Benim 8 seneyi bulan, devre devre aldığım paralar vardır. Bana edilen yardımlar üç safha arz eder. Biri 1952 başından sonuna kadar çıkan ilk Büyük Doğu Gazetesi devresi, 1956’daki günlük gazete devresi ve ondan sonra hiçbir organım olmadan 1959’a kadar bana verilen peşin paralar halindeki yardımlar… Başkan -Cem’an ne kadar oluyor tahminen? Şahit Necip Fazıl Kısakürek -140 bin lira civarında. Başkan -147 bin lira yazıyor. Şahit Necip Fazıl Kısakürek -Olabilir, 1952’de bana Osmanlı Bankası vasıtasıyla 30 bin liralık bir kredi açtılar. Bu krediyi ben, alacağım resmi ilanlar ve temin edeceğim satış kârıyle ödeyecektim. Başkan -Sizden fazla alan gazeteci var mı, biliyor musunuz? Şahit Necip Fazıl Kısakürek -Onu bilmem muhterem reisim… TARİH: 2 ARALIK 1960 Başkan -(Örtülü Ödenek cetvellerini okuyor) Necip Fazıl Kısakürek’e 5000 lira diyor. Bu ne parası? Sanık Adnan Menderes -Efendim, her iktidarın, her hükümetin gazetecilerle münasebeti aşikardır. Bir Tahsisatı Mesture’nin (Örtülü Ödenek’in) klasikleşmiş an’ane haline gelmiş bir sarf mevzuudur. Yalnız Kısakürek’e değil; birçok gazetelere ve mecmualara icap ettikçe yardım etmek tahsisatı mesturenin maksadı vaz’ına tamamıyla uygundur. Başkan -Pek sanmam… Necip Fazıl’a verilen 147.500 lira fazla değil mi? Sanık Adnan Menderes -Zannediyorum ki, Reis Beyefendi; bu uzun bir müddet içine yayılmış olan tediye olacaktır. Müsteşar daha iyi bilecek, ondan sorulması… Başkan -Necip Fazıl’ın yazılarının umumi istikameti memlekete yararlı mı olmuştur? Sanık Adnan Menderes -Müsaade buyurursanız Reis Beyefendi onun yazılarının memlekete yararlı olmaktan ayrıldığını gördüğümüz zaman münasebeti kestik. Uzun zaman münasebeti kesiyoruz, tekrar geliyor, ‘düzelteceğim, doğruya gideceğim’ diyor, münasebeti tekrar tesis ediyoruz. TARİH: 5 ARALIK 1960 Başkan -Adınız? Şahit -Neslihan Kısakürek. Başkan -Kocanızın adı? Şahit Neslihan Kısakürek -Necip Fazıl. Başkan -Bu örtülü ödeneğin kanun dışı sarf edildiği iddia ediliyor ve bazı yerlere ve bazı şahıslara devlet hizmeti sayılmayacak mahiyette ödemeler yapıldığı da ayrıca iddia edilmektedir. Sizin de bu sahada bilgileriniz varmış, bu arada size de ödeme yapılmış, ne biliyorsanız söyleyin. Şahit Neslihan Kısakürek -Ben örtülü ödenek ismini rahmetli Recep Perk’in yaptığı 100.000 liralık tekliften öğrenmiştim. Başkan -Size şahsen bir ödeme yapıldı mı? Şahit Neslihan Kısakürek -Evet. 1957 senesinde kocam Necip Fazıl Kısakürek hapiste idi. Bir gün, Park Otel’den Hususi Kalem Müdürü Muzaffer Ersü bizzat evime gelerek bana bir zarf getirdi ve bana geçmiş olsun dedikten sonra, gitti. Bunun içinde üç bin lira para vardı. Başkan -Başka? Şahit Neslihan Kısakürek -Bu kadar efendim. PARA İÇİN YALVARAN GAZETECİ Necip Fazıl Kısakürek’in para vermesi için Başbakan Adnan Menderes’e yazdığı mektuplar geçen yıl Habertürk gazetesinde yayınlandı. İşte iki örnek… Tarih: 26 Aralık 1956. “Müsteşar Bey’den 2500 lira ve ‘Mecmuanı çıkar da görelim ve sonra yardım edelim’ cevabı aldım. İlk defa bir itimatsızlık sezer gibiyim. Ben parayı alır da mecmuayı mı çıkarmam veya çıkarırım da uygunsuz bir istikamet mi tutarım? Ben ki her şeyi uğrunuza riske etmiş, her defa mükemmel eseri vermiş ve bu kadar tecrübe ve çileden geçmiş bir adamım. Şahsım, kalbim ve kalemim her türlü teminatın üzerindedir. SÖZCÜ GAZETESİNDEN YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ |
2299 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |