ASSUBAY VECİHİ HÜRKUŞ'UN GÜNLÜKLERİ Vecihi Hürkuş’un günlüklerini kızı Gönül Şarman Hürkuş’un destekleriyle kurulan Tayyareci Vecihi Hürkuş Müzesi Derneği Türkçe’ye çeviriyor. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin Osmanlıca kurslarından eğitim alan 8 gönüllü çevirmen çalışmalarını sürdürüyor. Hürkuş’un 1920-1969 arası yaşadıklarını yazdığı günlükler, belgesel serisi olarak da yayınlanacak. 10 Ocak 1921: İnönü Harbi’nin dördüncü ve en çılgın günüydü. Behçet ve Yüzbaşı Muhsin Bey’ler keşif tayyareleriyle, ben de gene küçük avcı ile havalanmıştık. Henüz ayrıldığım noktadan 10 kilometre kadar açıldığım bir sırada motörüm, fena bir koku neşrederek devri düşmeğe başladı ve büyük bir sıkıntı içinde çırpınarak sustu. 28 Şubat 1923: Remzi’yi de kaybettik. Kahraman çocuk, deniz üzerinden meydana ve takriben 250 metre yükseklikten yaklaşmıştı. Bu sırada tayyare bir dalış vaziyetine geçerek dikildi ve motörün kuvvetini kesmedi. İnsana bir iniş meyli veren bu harekette ben tamamen bir gayri tabilik görüyor ve olduğum yerde “gaz kes” diye bağırıyordum. Fakat ne tayyare düzeldi ve ne motörünü kesti. Her an büyüyen o süratle İzmit körfezinin derinliklerine kadar uzandı ve gürültüyle sulara gömüldü. 14 EYLÜL 1922: Hemen hepsi de faal halde tayyareleri, Yunan tayyarecileri ne diye bırakmış olabilirlerdi? İzmir ile Sakız arası kısacık bir mesafe ve tayyare için nihayet yarım saatlik bir uçuş yolundan ibaretti. İşte bu büyük zaferin havacılık ganimetlerini ilk defa ben görüyordum ve her tayyareyi ayrı ayrı severek sevinçle okşuyordum. İstiklal Savaşımızın bu son uçuşunu bitirdiğim zaman şu hatırıma gelmişti. İlk uçuş gibi son uçuş da benim imiş. Uçak düşüren ilk Türk İstanbul’da 6 Ocak 1896’da doğan Vecihi Hürkuş, uçak makinisti olarak katıldığı I. Dünya Savaşı’nda yaralanınca İstanbul’a dönerek Yeşilköy’deki Tayyare Mektebi’ne girdi. Pilot Astsubay olarak mezun olur olmaz 7. Tayyare Bölüğü’nde Ruslara karşı harekata katılan Hürkuş, hava muharebesinde bir Rus uçağını indirerek, uçak düşüren ilk Türk tayyareci oldu. Esir düştüğü Rusya’dan İran üzerinden kaçmayı başardı. İnönü ve Sakarya savaşı sırasında başarılı keşif ve destek uçuşları yapan Hürkuş, bir Yunan uçağını düşürdüğü Kurtuluş Savaşı’nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir-Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişi olarak da biliniyor. Anadolu’yu işgal eden Yunan uçaklarından kalan parça ve motorlardan yararlanarak ilk uçağı ve Kadıköy’de kiraladığı bir kerestecide de ilk Türk sivil uçağını yaptı. Hürkuş, 1932’de İlk Türk Sivil Tayyare Mektebi’ni, ilk sivil havayolu şirketini kurdu. GÖKHAN KARAKAŞ - Milliyet İlk Türk uçağı 86 yıl önce bu gün uçtu
Son aylarda gündemi hayli meşgul eden yerli uçak projesi yeni bir heyecan dalgası yaratmayı başardı. Hazırlanan plana göre üretilecek olan uçak F4 uçaklarının görev sürelerinin bitişini karşılayacak şekilde F16 ve önümüzdeki yıllarda Hava Kuvvetleri envanterine girecek olan F35'lerle beraber görev yapabilecek bir harp uçağı olacak. Yeni uçağımız Cumhuriyetimizin 100’ncü kuruluş yıldönümüne yetiştirilmeye çalışılacak. Projenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bilmiyoruz ama günümüzden tam 86 yıl önce Türk havacılık tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Vecihi Hürkuş tarafından yapılan bir uçuşa götürmek istiyoruz sizi. İlk Türk uçağı Vecihi KVI 86 yıl önce bu gün uçtu İstiklal savaşı sırasında hava birliklerimizin karşılaştığı uçak ve malzeme yokluğunu ilk elden yaşayan Vecihi Bey savaş sırasında kendi uçağımızı yapmamız gerektiğini düşündü. Savaşın hemen ardından çalışmalara başlayan Vecihi Bey, uzun uğraşlardan sonra malzeme yokluğu içinde uçağını tamamlamayı başardı. Yer denemelerinde gayet başarılı olan uçağın ilk uçuş denemesi yapılması gerekiyordu. Bundan sonrasını Vecihi Bey’in kendi kaleminden okuyalım. 28 Ocak 1925 İzmir Seydiköy Tayyare Meydanı'nın ölü sükûtu içindeydim, meydanda ne bir tayyare var, ne bir motor sesi. Hangarlar kapalı, yalnız birkaç nöbetçiden başka kimse yoktu. Hangara geldiğimi gören makinistim Ekrem koşarak yanıma geldi ve ben daha kendisine bir şey söylemeden o, "Tayyarenizi çıkarayım mı hocam?" derken gözleri sevinçle doluydu, hassas çocuk, gelişimi ve maksadımı ne güzel anlamıştı. Başarılı bir uçuş olmuş Vecihi Bey uçağının kabiliyetlerini herkese göstermişti ancak bu uçuşu izin almadan yapmak zorunda kalmıştı. O tarihte yeni yapılan bir uçağa uçuşa elverişlidir ruhsatı verebilecek ne bir mühendis ne de bir kurum vardı. Bu iş için bir heyet görevlendirilmişti ancak onlarda ne havacılıktan ne de uçaklardan anlıyorlardı. Birkaç aylık beklemeden sonra heyet içinden bir görevli Vecihi Bey’in kulağına şu sözleri fısıldayacaktı. "Vecihi, tayyareni muayeneye memuruz, fakat ne gelebiliyor ve ne de bu işi bitirebiliyoruz; çünkü sen de bilirsin ki aramızda tayyare mühendisi yoktur. Hususiyle bu tayyare prototiptir." Takdir beklerken ceza aldı Vecihi Bey bu uçuşu gerçekleştirmesine gerçekleştirmişti ama uçuşun izinsiz yapılması uçağının kaderini de belirlemişti. Uçuşunu bitirip meydana döndüğünde ortalık bayram yerine dönmüştü sevinç çığlıkları, takdirler, alkışlar ancak o kalabalığın içinden iki asker geldi Vecihi beyin eline bir pusula tutuşturdu. Vecihi bey okuduğuna inanamıyordu. İzinsiz uçtuğu gerekçesiyle maaş kesintisine çarptırılmış uçağının başına da iki nöbetçi dikilmişti. Vecihi bey o gün çok sevdiği askerlik mesleğinden istifa etti. Sivil hayata geçtikten sonra uçağını geri almak için bir çok kere müracât ettiyse de isteği yerine getirilmedi. Vecihi Bey sivil hayata geçtikten sonra da uçak üretmeye devam etti. İlk sivil havayolu şirketi, ilk sivil uçuş okulu, ilk sivil hava posta uçuşları gibi yenilikler peşinde koştu. Ne yazık ki anılarını kaleme aldığı kitabını hazırlarken beyin kanaması geçirerek 16 Temmuz 1969’da aramızdan ayrıldı. Vecihi Hürkuş kimdir 6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katıldı. Yaralanınca İstanbul'a dönerek Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'ne girerek Pilot Astsubay olarak mezun oldu. Birinci Dünya savaşı sırasında pilot brövesi alarak 7. Tayyare Bölüğü'nde Ruslara karşı harekata katılan Vecihi Bey başarılı keşif ve bombardıman uçuşları yapmış ve bu arada girdiği bir hava muharebesinde bir Rus uçağını düşürmüştür. Vecihi Hürkuş, uçak düşüren ilk Türk tayyarecidir. Daha sonra Ruslara esir düşen Vecihi Bey Hazar Denizinde bulunan Nargin Adasından yüzerek İran üzerinden kaçmayı başarmış ve yurda dönerek 1918 yılı yaz başında Yeşilköy'de konuşlanmış bulunan 9. Harp Tayyare Bölüğü'nde görev almıştır. Bu bölükte görevli iken bir av uçağı tasarımı yapan Vecihi Bey'in bu projesi Mondros ateşkes anlaşmasının imzalanması ile yarım kalmıştır. Kurtuluş Savaşı'na katılan Vecihi Bey, özellikle İnönü ve Sakarya savaşı sırasında çok başarılı keşif ve destek uçuşları yaptığı gibi bir Yunan uçağını da düşürmüştür. Kurtuluş Savaşı'nın ilk ve son uçuşunu yapan pilottur. İzmir (Gaziemir - Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden askerimizdir. Vecihi Bey'e kırmızı şeritli İstiklal Madalyası verilmiştir. Ayrıca TBMM tarafından üç kez Takdirname verilmiştir. Üç takdirname verilen tek kişidir. Vecihi Bey’in anılarını kaleme aldığı eseri 2000 yılında Yapı Kredi Yayınları tarafından BİR TAYYARECİNİN ANILARI adıyla yayımlandı. Ayrıca web üzerindehttp://www.tayyarecivecihi.com adresini ziyaret ederek ayrıntılı bilgiye ulaşabilirsiniz. http://airnewstimes.com/ilk-turk-ucagi-86-yil-once-bu-gun-uctu-8657-haberi.html |
3196 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |