Türkiye'de Makam Aracı Saltanatı Türkiyede makam aracı saltanatı üzerine köşe yazıları ve araştırmalar: Abbas Güçlü/Makam aracı saltanatı Dünyanın en büyük araba üreticisi ülkelerinden birisi olan Japonya’da, devletin elindeki makam aracı sayısının çok sınırlı olduğunu, bu ülkeyi ziyaret eden bakanlardan birisi anlatmıştı. Bin tane bile değilmiş. O da gelen yabancı konuklara tahsis ediliyormuş... Peki bizde durum ne? İsterseniz gelin önce aşağıdaki habere bir göz atalım: O kadar zengin miyiz? “Türkiye’de kiralama usulü hariç devlete ait 193 bin 425 adet otomobil, minibüs ve otobüs gibi resmi araç bulunduğunu kaydeden Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Türkiye resmi araç sayısıyla dünyanın en zengin ve gelişmiş ülkelerinden Almanya ve Japonya’yı 20’ye katlıyor. Bu lüks araçların çoğu da hizmet yerine makam aracı olarak kullanılıyor. Böylesi büyük bir israfa rağmen bakıyoruz ki bu da yetmiyor ve devlet binlerce araç kiralama yoluna gidiyor. 75 milyon vatandaşımızın adına bu savurganlık bitene kadar konuyu gündemde tutmaya ve hükümeti uyarmaya devam edeceğiz” dedi. Ankara’da bir okul ziyaretinde öğretmenlerle konuşan DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, ‘Hizmet özelliği gereği Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı, Başbakan, bakan, kuvvet komutanları, vali, rektör, emniyet müdürü, başsavcı, kaymakam gibi sadece çok sınırlı bazı makam ve kamu yöneticilerine makam aracı tahsis edilmelidir. Devlet müdür unvanını almış hemen herkese makam aracı ve lojman tahsis etmiş durumda. Türkiye bu kadar zengin bir ülke midir? Sayın Başbakan’a bir kere daha kamudaki lojman saltanatına ve araç sefasına son verme çağrısında bulunuyoruz. Memurun, işçinin, emeklinin maaşından, çocuklarımızın geleceğinden kısarak kimsenin sefa sürmesine, saltanat yaşamasına izin veremeyiz’ diye konuştu. 193 bin makam aracı Bu araçların şoför, akaryakıt, yağ, bakım, yıpranma gibi giderleri göz önüne alındığında Türkiye’nin astronomik bir israfın içinde yüzdüğünün ortaya çıktığını kaydeden Gürkan Avcı, ‘Bu kadar resmi araç niye alınmaktadır? Bu yetmiyormuş gibi Türkiye son yıllarda üst düzey yöneticiler için lüks araç kiralama modasını da başlatmıştır. Bize yakın nüfusu olan Almanya 10 bin adet resmi araçla kamu hizmetlerini karşılayabiliyor ama biz 193 bin araç yetmiyormuş gibi bir de binlerce lüks ve şatafatlı araç kiralama yoluna gidiyoruz. Yani Almanya vatandaşına daha az ve kusurlu kamu hizmeti mi götürüyor? Bu araçların giderleri vatandaşın verdiği vergilerle karşılanıyor. Her lojmanın bakım ve onarımı, her aracın benzin ve tamir masrafı tek tek 75 milyon vatandaşın cebinden çıkıyor. Milletin parasını israf etmeye ve hovardaca kullanmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu nedenle araç ve lojman israfına bizzat Başbakan’ın noktayı koymasını istiyoruz’ dedi. Devletin araç alımı, kiralaması, yakıt, bakım, onarım harcamaları ve kullanımı için şoför ve personel alımı politikalarıyla istihdam yaratmayı da amaçladığına dikkat çeken Gürkan Avcı, ‘Türkiye, ekonomisini üretim gücüne dayandırmalıdır. Türkiye sığ istihdam politikalarıyla ve hizmet sektörünü pohpohlayarak büyüyemez. Üretim sektörünün yarattığı boşluğu hizmet sektörünü abartılı bir şekilde büyüterek, var olan işleri bölüştürerek bir yere varamayız’ diye konuştu. Misafirhaneler? Sayısı 240 bine dayanan devletteki lojman ve misafirhane saltanatına ve tatil kabilinden yapılan yurtiçi-yurtdışı gezi ve yolluk israfına da ileriki günlerde neşter vurmaya ve ülke gündemine getirmeye başlayacaklarını söyleyen Gürkan Avcı, ‘Maliye Bakanı Sayın Şimşek cevaplandırdığı bir soru önergesinde; devletin 2012 yılında taşıt alımlarına 1.3 milyar lira harcadığını, 3 bin 743 adet araç almayı planladıklarını, ayrıca buna ek olarak bazı kurumların kendi öz gelirlerden 24, özel ödenekten 51, bütçe ve Avrupa Birliği katkısıyla 30, yurtdışı hibeden 61, yurtiçi hibeden bin 803, döner sermayeden 729 ve il özel idare bütçesinden 35 olmak üzere 6 bin 476 adet taşıt alacaklarını söylemiştir. Spor federasyonları, kamu menşeli vakıflar, özerk kuruluşlar ve konfederasyonlar, sendikalar bu listeden hariç tutuluyor. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay için kiralanan BMW 760 i Long tipi araçlardan bir tanesinin aylık kirasının 7 bin 600 Euro olduğu ve üç yıllığına kiralandıklarını da dikkate aldığımızda makam araçları konusundaki uyarılarımızın ne kadar anlamlı ve elzem olduğu anlaşılacaktır’ diyerek sözlerine son verdi.” Hani son verilecekti? Ak Parti kurulduğundan beri saltanata son vereceğini söylüyor. Ama gelinen nokta ortada. Eminiz ki onlar da, başkaları da bu durumdan çok rahatsız. Özel sektörde de durum farklı değil. Peki ne olacak? Böyle geldi, böyle gidecek dediğinizi duyar gibi oluyorum. Özetin özeti: Biz Osmanlı’nın torunlarıyız, saltanat bize yakışır!.. 21.04.2013/MİLLİYET Abbas Güçlü http://www.milliyet.com.tr/makam-araci-saltanati-/gundem/gundemyazardetay/21.04.2013/1696393/default.htm *** AKP’li bürokratların lojman ve araç saltanatı AKP döneminde kamu binası ve lojmanlara 1 yılda ödenen kira parasının 215 milyon lira olduğu belirlendi. Hükümetle arası iyi olan bazı bürokratların devlet lojmanlarını beğenmedikleri için binlerce liraya lojman kiraladıkları ifade edildi Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Yargıtay Danıştay Başkanları için her biri ayda 7 bin 600 Avro’ya kiralanan lüks Mercedes ve BMW makam araçlarından sonra lojmanlarda da benzer bir durum yaşandığı ortaya çıktı. Devlette kiralık araç ve lojman uygulamasının 2007 yılından sonra başladığı ve giderek arttığı belirlendi. Araç ve lojman kiralamada, kurumların başında olan ve Hükümetle, bakanlarla arası iyi olan bürokratların kendi inisiyatiflerine göre hareket ettiği ve yapılan lüks harcamaları yasallaştırmak için yönetmelikler çıkardıkları bildirildi. Bakanlıklarda ve çeşitli bağımsız kamu kurumlarında kiralanan araçların tamamına yakınının lüks ve ithal araçlar olduğu görüldü. DPT müşteşarına 1.5 milyonluk konut Devlet Planlama Teşkilatı müsteşarına lojman amacıyla 1 milyon 179 bin 696 liraya lüks konut alındığına, konutun içinin döşenmesinin 356 bin 646 lira harcandığına dikkat çeken eski bir müsteşar, “İşler iyice kontrolden çıktı. En tepeden başlayarak tam anlamıyla bir saltanat havası var. Bizler geçmişte Şahin, Doğan marka arabalara binerdik. Şimdikiler Mercedes, BMW, Audi gibi ithal lüks arabalara biniyor. Bir müsteşarın 1 milyon 180 bin liraya kendisine konut satın alması, içine de 350 bin liradan fazla harcama yapması için vicdansız olması gerekiyor. Türkiye’de asgari ücret net 740 lira” dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için kiralanan konuta dikkat çeken eski Müsteşar, “Orada koskocaman Cumhurbaşkanlığı köşkü var. Dışişleri konutu var. Ama bunlar yetmiyor, hanımefendiler beğenmiyor diye ayrı konut kiralanıyor. Bu kiralar gariban memurun, işçinin, zor durumda üretim yapmaya çalışan elleri nasırlı çiftçinin vergisinden ödeniyor” şeklinde konuştu. 2012 yılında 207 milyon lira ödenek ayrıldı Bu arada Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, kiralık kamu binalarına yılda 215 milyon lira ödendiğini açıkladı. Şimşek, ‘’2011 yılında hizmet binası kirası olarak 215 milyon lira harcanmış, 2012 yılında konulan ödenek 207 milyon lira. Kanunlarla yeni birimler kuruyoruz ve bu birimlere hemen bina inşa etmek mümkün değil. O nedenle kiralamak zorunda kalıyorlar. TOKİ bu kurumlara bina yapacak. Kiralık binalar için hiç kimsenin zengin edilmesi söz konusu değil “ dedi. Ancak emlakçıler isim vermeden kamuda işyeri ve lojman olarak yapılan kiralamada AKP’lilerin tercih edildiğini ve sadece kamuya kiraya vermek amacıyla bina yapan ve bina satın alan AKP’liler bulunduğunu ifade ettiler. Taşıt saltanatında kiralama çılgınlığı “Yerlilik oranı yüzde 50'den düşük olan araçlar satın alınamaz, hibe olarak bile kullanılamaz” diyen 237 sayılı Taşıt Kanunu'na rağmen, kamuda lüks araçtan geçilmiyor. Yasakları delmek isteyen yönetimler ise “kamusal kiralama”olarak adlandırılan yeni bir sektörü besliyor. Kiralama şirketlerinde kamunun payı yüzde 60'a kadar çıkmış durumda Ekonomi yönetimi, cari açığın baş sorumlusu olarak gösterilen ithal otomobildeki ÖTV'yi bir gecede yüzde 130'a kadar yükseltse de ithal otomobilin en büyük müşterisi yine devlet çıktı. Hem de 237 Sayılı Taşıt Kanunu'ndaki kesin yasaklara rağmen... YÜZDE 50 YERLİLİK ORANI ŞART Yürürlükte olan 237 Sayılı Taşıt Kanunu, kamu kuruluşlarının sahip olabileceği, kullanabileceği, hangi kurumların ne tür araçlar edinebileceğini açık olarak belirliyor. Kanunun 10. Maddesi, kamu kuruluşları ve belediyelerin “hibe dahil”, ne suretle olursa olsun yerlilik oranı yüzde 50'nin altındaki araçları kullanamayacağını' net bir şekilde tanımlıyor. Ancak göz ardı edilen ve neredeyse uygulanmayan bu kanun yüzünden belediyeler başta olmak üzere kamu kuruluşları lüks makam otomobili cennetine dönüşmüş durumda. KANUN HİBEYİ BİLE YASAKLIYOR Türkiye genelindeki küçüklü büyüklü 3 binden fazla belediyenin makam araçlarında lüks tutkusu hakim. Kanunda satın almak bir yana, hibe edilse bile kullanılmaları yasak olan ithal lüks araçlar, neredeyse küçük belde belediye başkanlarının bile altında. Sayıştay denetçileri bile; “237 Sayılı Taşıt Kanunu'nun fiilen geçerliliğini yitirdiğini, makam araçlarının ne olduğunun incelemeye alınmadığını” belirtiyorlar. KİRALAMA ARTIYOR Lüks otomobilde hibe ve satın almayı yasaklayan kanun, kiralama konusunda net olmadığından, çoğu kurum bu yöntemi tercih ediyor. Araç filo kiralamada devlet kurumları artık yeni bir pazar doğurmuş durumda. Kiralama şirketlerinde, kamu kuruluşlarının payı yüzde 60'lara kadar çıkıyor. TAŞIT KANUNU DEĞİŞECEK Geçtiğimiz ay, CHP Milletvekili Mahmut Tanal, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkanları için kiralanan BMW 750iL xDrive araçları gündeme getirip; "Bu araçlar 36 aylığına 273 bin Euro bedelle kiralandı, satış fiyatları da zaten 276 bin Euro" diye açıklama yapınca, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek; “Araç kiralamaları benim onayıma gelmedi. Taşıt Kanunu'na göre kiralamanın ekonomik ve rantabl olması gerekiyor. Kiralama mı satın alma mı bunun iyi araştırılması gerekiyor. Kamu'da taşıt alımları, kiralanmaları için Taşıt Kanunu Tasarısı'nı kurumların görüşüne sunduk. Bu tür sorunları önleyecek yeni bir taşıt kanununu tamamlanır tamamlanmaz Meclisimize sevk edeceğiz” açıklamasını yapmıştı. TEPE LAMBASI MODA! Taşıt Kanunu'nun 14. maddesine göre, kamu kuruluşları tarafından kullanılan (TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı, bakanlar v.s hariç) tüm araçlarda "resmi hizmete mahsustur" ibaresinin yazılması kanuni bir zorunluluk. Günümüzde bu uygulama da çoğunlukla rafa kalkmış durumda. Özellikle belediyelerin makam araçlarının çoğunda bu ibare yerini kanuna göre yasak olan siren ve ikaz ışıklarına bıraktı. DEVLET 6.476 YENİ ARAÇ ALACAK Devlet belediyeler dışında bu yıl 1.3 milyar TL'lik motorlu taşıt alımı gerçekleştirecek. Maliye Bakanlığı, devletin elinde şu anda 86 bin 479 adet taşıt olduğunu belirtti. Bakan Şimşek, merkezi yönetim kapsamındaki idarelerin 2012 bütçesinden 3 bin 743 adet araç alacaklarını, toplamda bu yıl içinde alınacak yeni araç sayısının 6 bin 476 adet olacağını açıkladı. Yeni alımlar ve belediyelerin kullandığı araçlarla birlikte, devletin elindeki toplam araç sayısı 100 bin adeti geçecek. HİBE EDİLENİ İADE ETTİ, EN İYİSİNİ KİRALADI Geçtiğimiz aylarda Mudanya Belediye Başkanı Hasan Aktürk'e büyük bir market zinciri makam aracı olarak kullanılmak üzere Mercedes C 180 hibe etti. Geçmiş dönemlerde belediye meclis üyeliği yapan Hüseyin Esen, başkanın makam aracı olarak kullandığı Mercedes C 180'nin 237 Sayılı Taşıt Kanunu'na göre yüzde 50 yerlilik oranına girmediği için hibe bile olsa alınamayacağını belirtip, Mudanya Kaymakamlığı'na bir dilekçe verdi. Başkan Aktürk, dilekçe üzerine aracı geri vermek zorunda kalıp, daha üst versiyon olan Mercedes C 200 kiraladı. Hüseyin Esen, “Taşıt Kanunu'nda kiralamayla ilgili kesin yasaklar yok. Otomobil 36 aylığına 170 bin TL'ye kiralandı. Bu da neredeyse araç bedeli kadar. Sonuçta, lüks tutkusu yüzünden zarara uğrayan belediye oluyor”diye konuştu. 12 Haziran 2012 Sümer DEMİRCİLER - AKŞAM http://www.gazetecileronline.com/newsdetails/6096-/GazetecilerOnline/tasit-saltanatinda-kiralama-cilginligi *** Devlette kimin ne kadar makam aracı var? CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun kamudaki makam araçlarını ele aldığı soru önergesi Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yanıtlandı. Maliye Bakanlığı kamudaki makam araçları ve bunların maliyetleri ile ilgili çarpıcı rakamları açıkladı. İşte Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla verilen o yanıt: “MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Sayı : 72252440.610-33/191 Konu : Yazılı Soru Önergesi 30.01.13* 1 067 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA İlgi : 19/12/2012 tarihli ve A.Ol.O.KKB.0.10.00.00-98905 sayılı yazınız. İlgi yazı ekinde alman ve kamudaki makam araçlarına ve bunların maliyetlerine ilişkin olarak İstanbul Milletvekili Sayın Mustafa Sezgin TANRIKULU'na ait 7/13701 esas numaralı yazılı soru önergesinde yer alan hususlar aşağıda değerlendirilmiştir. 237 sayılı Taşıt Kanuna ekli (1) sayılı cetvel uyarınca şahsıma (2007/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi kapsamında) 2 (iki) adet, Bakan Yardımcısına 1 (bir) adet, (2) sayılı cetvel uyarınca makam hizmetlerine 1 (bir) adet olmak üzere toplam 4 (dört) adet makam aracı bulunmakta olup 2012 yılı akaryakıt gideri 42.336 TL, bakım-onarım gideri ise 6.520 TL' dir. Bakanlığımız makam araçları kurum çalışanları dışındaki kişilere tahsis edilmemektedir. Bakanlığımız uhdesinde hizmet alım yolu ile kiralanan makam aracı sayısı 2 (iki) olup 2012 yılı maliyeti 81.000 TL'dir. Kiralanan bu araçlar Bakan Yardımcısı ve Müsteşara tahsis edilmiştir. Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin kullanımında 30/6/2012 tarihi itibarıyla muhtelif cinslerde olmak üzere toplam 90.024 adet taşıt bulunmaktadır. İŞTE TAŞIT HARCAMALARI Diğer taraftan, Merkezi Yönetim Bütçesi kapsamındaki idarelerin, 2012 yılı için 24/12/2012 tarihi itibarıyla 131.192.387 TL, Anılan soru önergesinde belirtilen diğer hususların ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından istenilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerini arz ederim. Maliye Bakanı” 04.02.2013 Önce Kültür |
10903 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |