ABD, Kıbrıs’ı da Erdoğan’la “Bitirecek” Erdoğan-Cemaat savaşı“başlatıldığından” ve milletçe bu filmi seyretmeye koyulduğumuzdan beri içerde-dışarda Türkiye’nin kayıplarının farkında mısınız? Kelimenin tam anlamıyla “kontrollü” bir operasyon yürüyor. Cemaat Erdoğan’ı köşeye sıkıştırıyor, Erdoğan “paralel devlete” savaş açıp Cemaati zayıflatıyor... Lâkin bakıyorsun hep emperyalizm kazanıp, Türkiye kaybediyor. Erdoğan ABD’nin “gözünden düştü”, artık Obama’yla görüşemiyor, muhatabı Başkan Yardımcısı Joe Biden ve 1 ay içinde Biden’la 3 kez telefonla konuştu ya; Irak’ı, Suriye’yi, IŞİD’i ele aldıkları açıklandı hep. Doğru konuşmuşlar, besbelli Erdoğan yardım istemiş. Peki “dünya lideri”, Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın dış politikası Türkiye’ye nasıl bumerang oldu, ABD önümüze son olarak hangi faturayı koydu? Bakın Biden neler söylüyor: “Bölgede olgular değişiyor. Türkiye daha çok yapıcı rol oynamalıdır, bu çıkarınadır. Güvenliği tehdit altındadır. Ruslardan dolayı Karadeniz’de, Suriye’nin çöküşünden dolayı Güney’de ve IŞİD’ten dolayı Doğuda… Sağır vaatlerde bulunmak istemem, ilerlemenin herkesin çıkarına olduğu anlaşılmıştır. Bu, daha önce görmediğim bir şeydi. Sürekli bir çözüm dışarıdan, Biden veya Başkan Obama veya ABD veya başka biri tarafından dayatılmayacak. Çözüm içeriden olacak.” Biden’ın, “içerden çözüm”den kastı veya Türkiye’nin önüne koyduğu son fatura ne mi; Kıbrıs... “Türk hükümetinin, Ada’daki fiili durumun ekonomik, askeri veya siyasi açıdan çıkarına olmadığını -soylu amaçlarla değil ama pratik nedenlerle- anlamaya başladığı kesindir” dedikten sonra noktayı koyuyor: “ERDOĞAN’LA BİTİRECEĞİZ!..” Böylesine kesin konuştuğuna göre, Erdoğan’ı Kıbrıs meselesinde de “soylu amaçları” bir yana bırakıp, “pratik” nedenleri dikkate alması konusunda“ikna” ettiler anlaşılan. Biden bu açıklamaları nerede mi yaptı; Filedelfiya’da ABD Rum Ortodoks Kilisesi’nin bir etkinliğinde. Bir anlamda Amerikalı Rumlara, “Kıbrıs artık sizindir” müjdesi verdi. Büyük Türk medyası Cumhurbaşkanlığı gibi çok büyük ve önemli bir sorunumuz varken, Biden’ın bu meydan okumasını görür mü görmez mi meçhûl, ama Rum medyası zil takmış oynuyor. Biden’ın 40 dakikalık konuşmasının 20 dakikasını Kıbrıs meselesine ayırdığını ballandıra ballandıra yazıyorlar. İşte Biden’ın ağzından Kıbrıs’ın “halli”yle ilgili diğer mesajlar: - İki yanlış arasında müzakere edebileceğiniz bir şey yoktur. Birincisi; Türk askerinin, hükümet çağırmadan Ada’ya ayak basmaması gerekirdi. İkincisi de Ada’da tek bir hükümet vardır. Bu benim, ABD’nin ve biri hariç dünyadaki bütün devletlerin hükümetlerinin tutumudur. - Kıbrıs yeni başkanının liderliğinde ‘ABD’nin özgün stratejik ortağı’ haline geldi. - Saptanan doğal gaz yataklarıyla küçük Kıbrıs, büyüklüğüyle orantılı olmayan bir rol üstlendi. - Türk hükümetinde oluşmakta olan artmış farkındalık var. Türkiye, komşularının tehdidi altında olduğu için çözüm istiyor. Fiili durum Türkiye, Kıbrıslı Türkler, bölge için verimli değildir. ABD, Erdoğan’ı Kıbrıs konusunda neye, nasıl ikna etti, o "farkındalığı" nasıl sağladı şimdilik bilmiyoruz, ama “devletin başı” sıfatını taşıyan Cumhurbaşkanlığı makamına aday olan Erdoğan’ın devlete savaş açtığını, devlete karşı milletin yanında yer alacağını anlatmaktan, “Yeni Türkiye, yeni Türkiye” diye bağırmaktan helâk olduğunu net bir şekilde görüyoruz. Yeni Osmanlı İmparatorluğu kurma hayalleriyle “devletin başına”geçmeye soyunup, devleti düşman ilân etmenin, “Devlet-i ebed müebbet... Ya devlet başa ya kuzgun leşe” diyen bir milletle, devleti karşı karşıya getirmenin ne menem bir şey olduğuna dair söyleyeceğim çok şey vardı. Biden sayesinde gerek kalmadı. Devlet dediğinin “kırmızı çizgileri” olur, Kıbrıs gibi konularda “soylu amaçları” gözetirler. Ama devlet olmayınca, millete “Yeter ki, analar ağlamasın yeter” masalı anlatır, Kıbrıs’ı da verirsiniz!.. Anladınız mı Vehbi’nin kerrakesini?!.. Silivri, Mamak, Şirinyer, Eskişehir ve Malatya’ya kucak dolusu sevgiler 12.7.2014 |
1390 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |