• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi18
Bugün Toplam611
Toplam Ziyaret1295400
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.652334.7912
Euro36.423936.5699
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

ANADOLU"NUN DİNAMİĞİ ÜLKENİN KALKINMASINA NASIL KATILACAK...?

KÖYE RAĞMEN KÖY İÇİN,
MİLLETE RAĞMEN MİLLET İÇİN NASIL OLUR...?
17 NİSAN KÖY ENSTİTÜLERİ...!

Değerli Dostlar

1940"lı yılların başındayız... Alman orduları; Volga kıyılarında Stalingrad"ta, Bulgaristan"da, Yunanistan"da Türkiye sınırlarında, Meriç kıyılarında.

Türkiye; yurdun savunması ve bir Alman işgali yaşamamak için 20 yaş kesimi (1317 - 1336 / 1901 - 1920 doğumluları ) insanını silâh altına almış.

Kahraman ordu, Trakya"da insan boyu kar, diz boyu çamurda yüzbinlerin üzerinde Mehmetçiği ile çadırlı ordugâhta... Ordugâhın savaş hazırlıkları ve yer değişimleri Mehmetçik yayan, malzeme ve mühimmat öküz arabaları, talikalar ve katırlar ile büyük zorluklar içinde yapılıyor.

Milli Mücadele"nin yaralarını saramamış yeni devlet, İkinci Dünya Savaşı"na girmeden savaşa girmiş kadar zor koşullar içinde.

Ekmek, aş yok... Hayvana sap yok, saman yok... Kışın soğuğundan, yazın sıcağından barınacak yer yok...! Cephane var mı, yok mu bilmem ama asker süngü hücumu ile saldırı ve savunma ağırlıklı talim ve terbiye görüyor...!

Haydarpaşa Asker Hastanesi ( şimdiki GATA ) tüm katları, koğuşları ve koridorları; iki katlı ranza, iki katlı kereste raflarda ot yataklarda; soğukların, yoklukların hastalıkları içinde ( tifüs, ciğer, uyuz, sıtma, zafiyet vb) şifa bekleyen Mehmetçiklerle koyun koyuna dop dolu. Yeni gelen hastalara boş yatak yok.

İlâç yok. Yerli aspirin taklitleri. Kaputbezinden sargılar. Şifayap olan da yok. Eli ayağı tutan memleketine 6 aylık hava değişimi ile gönderiliyor.
--------------------------------------------------------------------------------
İşte bu yokluk ve yoksulluk içinde devlet, bu yokluk ve yoksulluğu kırmak için köye okul götürmek, köylüyü okutmak istiyor. Cumhuriyetle birlikte ülkenin gelişip zenginleşmesinin, kalkınmasının başlangıç noktasının köy olacağı kafalara DANK etmiş durumda.

17 Nisan 1940, Köy Okullarına öğretmen ve eğitmen yetiştirme, yöre kalkınmasında etkin bir görev üstlenmek üzere Türkiye koşullarına özgü eğitim kurumları yasası TBMM"de kabul ediliyor.

Zeki Kentel"in babası Trakya"da bu çadırlı ordugahta iki yıl geçirdi ve çevresinin diz boyu çamur ve insan boyu karla kaplı o çadırda genç yaşta ömrünü tamamladı. Şehirde yaşama şansımız kalmamıştı. İlkokul diplomamı babama göstermek kısmet olmadı. Annem ile köye, eğitmen olan dayımızın yanına döndük... Dayının çocuklarıyla birlikte kendine zor yeten çorbasına şehirden iki kaşık daha katılmıştı.

Babasız yetim kalışının ardından okumak için çırpınan, ailenin de okutmak için çırpındığı, tek suçu şehir ilkokulu mezunu olduğu için
Zeki Kentel, "KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ”NÜN kapısından geri döndürüldü...

Belki tüm hayatı boyunca KEPİRTEPE özlemini, ülke kalkınmasının, köy kalkınmasının rüyalarını süsleyen coşkularının sıcaklığını ve bilincini hiç kaybetmeden yaşayan ve yaşatan, ileri yaşında ülke sorunlarına aykırı ve sıradışı yaklaşım içinde bir Zeki Kentel, KÖY ENSTİTÜLERİ gerçeğine aykırı ve sıradışı bir yaklaşım ile karşınızda:
------------------------------------------------------------------------------------

Cumhuriyet Türkiyesi"nin ülke gerçeğine, kendi öz kaynaklarına dayalı olarak kurduğu bir eğitim sisteminin adıdır KÖY ENSTİTÜLERİ. Yabana muhtaç olmadan kendini yeniden üreten, kendini, kendi kendine üretken bilgi ve beceriyle donatan bir eğitim kurumunun adıdır KÖY ENSTİTÜLERİ.

O günlerin KEPİRTEPE KÖY ENSTİTÜSÜ”NÜN basit yün-aba giysileri içinde köy çocukları, Ankara HASANOĞLAN KÖY ENSTİTÜSÜ”NÜN temelinde, kerpicinde, duvarında, çatısında emeği olan köy çocukları, ülkenin imarına ellerinin nasırlarını bıraktıkları, yeni nasırlar kazandıkları, ülkede büyük bir hızın, büyük bir değişimin kıvılcımları olmuşlardır.

Her yıl 17 Nisanlarda panelde, söyleşide, köşe yazısında,ekranda KÖY ENSTİTÜLERİ üzerine konuşulanları dikkatle izlerim ama sadece izlerim. Bu izlediklerimden kendi dağarcığıma hemen hemen hiç bir şey girmez. Onlar bir kulağımdan girip diğerinden çıkan nostaljilerini, özlemlerini, masallarını anlatırlar.

Bunları izlerken gözlerimin önünde hangi anıların, hangi acı gerçeklerin ve hangi özlemlerin dolaştığını sizlere ifade edecek bir gücüm yoktur. Yaşamını, geçimini, çocuklarının yetişmesini sanat okulunun verebildiği üretken bilgi ve elbecerisi ile sağlamış bir kişiden edebi benzetmeler elbette kimse beklemeyecektir.

30-40 senedir bu konuda KÖY ENSTİTÜLERİ hakkında sadece özlemleri dile getirenleri yadırgadığımı da, belki yazımın en sonunda söylenmesi uygun olacak bir sözü yeri geldiğinde yazımın başında da söylemekten çekinmeyeceğimi ve aykırı olacağımı belirtmeliyim.

EVET, 1936"larda askerliğini onbaşı veya çavuş olarak yapan köy çocukları 6 ay süreli tarımsal uygulamalı kurslarda yetiştirilerek köylerinde eğitmen oldular.

Bu deneyimlerin ardından, uygulamaların olumlu sonuçlar vermesi üzerine ülke eğitimine daha köklü çözüm getirmek amacıyla 17 Nisan 1940, Köy Okullarına öğretmen ve eğitmen yetiştirme, yöre kalkınmasında etkin bir görev üstlenmek üzere Türkiye koşullarına özgü eğitim kurumları yasası TBMM"de kabul edilmiştir.

Köye okul girişimi 1937 ve 1939 yıllarında Saffet Arıkan"ın ve Hasan Ali Yücel"in Milli Eğitim Bakanlığı ve İsmail Hakkı Tonguç"un ilköğretim Müdürlüğü dönemlerinde etkin olarak ülke gündeminde kendine lâyık olduğu yeri almıştır.

KÖY ENSTİTÜLERİ”NE 5 yıllık köy ilkokulunu bitirenlerle, köyün kendi, sadece okuma yazma bilen insanından 6 ayda eğitmen olarak yetiştirilenlerin okuttukları 3 yıllık köy okullarından çıkan 2 yıllık hazırlık sınıfı okuyan sadece ve sadece köy çocukları alınıyordu.

Sayıları 20"ye ulaşan KÖY ENSTİTÜLERİ”NDE genel bilgi ve kültür derslerinin yanı sıra tarımsal ve teknik üretken bilgi ve beceriler kazandırmaya yönelik uygulamalı dersler ağırlıklı idiler. Böylece ENSTİTÜLERİ"N kendi alt yapı sorunları da devlete yük olmadan kendi üretkenliği içinde çözülmüş oluyordu.

Evet, idealler güzeldi. Fakat bu güzel ideallerin yanında sosyal güvenlik başta olmak üzere birçok eksiklikler vardı. Bu çocuklar kendilerini
vatan ve millet için bir kurbanlık görmenin ezikliği içinde idiler. Yasada, zorunlu yirmi yıllık göreve karşılık olarak, değişmez yirmi lira aylık ile hiç bir zaman uygulamaya konulamayan, ekip biçebileceği kadar arazi, hayvan ve araç - gereç verileceği yazılı idi.

Cumhuriyetin üzerine kurulduğu mantık içinde, içinden çıktıkları
köyün geleneğinden, örflerinden koparılmışlardı. Sanki köydeki kalkınma köylüsüz olacaktı. Sanki köye rağmen köy için mantığı ile yetiştirilmişlerdi. Köyde bir şeyleri kırmak istiyorlardı.

Kendilerine öğretilenlere göre belki haklıydılar ama alacakları yoktu. Kendi öz köyünde
kendi öz köylüleri ile, kendi insanları ile çatışmalar yaşadılar. Köy ile, Anadolu ile bütünleşmeleri zayıf kalmıştı. Ayni dili konuşamıyorlardı.

Aslolan
köyünden kopmadan köylü ile birlikte olmanın sırrı öğretilememişti. Köylünün, kendi çocuklarına sahip çıkması için gerekli ortamın sırrı, davranış biçimi henüz keşfedilmemiş ve öğretilmemişti. Millete mal edilemediler. Kendilerini içinden çıktıkları köye kabul ettirebilmelerinde karşılarına büyük zorluklar çıktı.

Bunun için de
daha yeşermeden, çevresini yeşertmeden Anadolu"nun dinamiğini ülkenin kalkınmasına katacak Anadolu kırsalının gençliğine karşı acımasız saldırılar yapıldı. Bu acımasız saldırılara karşı hiç kimsenin ama hiç kimsenin gıkı çıkmadı. Evet bir yanlışlık ve bir eksiklik vardı ama kimse buna kafa yormadı, kimse bu soruya yanıt vermek için kendisini üzmedi....

Anılan süreçte, ülkede sürüp giden komünist suçlamasından bu okullar en ağır şekilde nasiplerini aldılar. Kenan Öner-Hasan Ali Yücel davası bunun en çarpıcı örneklerinden biridir.

Türk Milli Eğitimine büyük destek veren ve bu okulların kuruluşuna büyük katkısı olan İsmet Paşa bile Hasan Ali Yücel"i ve kendi eseri olan okulları savunmadı. Hasan Ali Yücel bu okullar yüzünden
komünizmden suçlu bulundu ve ceza yedi.

Bulunduğum okula, amacı ülkeye kaliteli ve kalifiye işçi yetiştirmek olan bir okula, mezunu olmakla kıvanç duyduğum bir okula, bir spor karşılaşması için beyaz yün ceket-pantolon içinde gelen kız-erkek Anadolu pırlantaları karşılaşma süresince, onlar kadar çulu olmayan sınıf arkadaşlarım tarafından
Moskof ...., vb. hakaretlere maruz kaldılar. Köylülük bilinci ile karşı çıkışıma bir meydan dayağım eksik kalmıştı.

Bugün kuruluş yıldönümlerinde ağıtlar yakan gazetelerin köşelerinin ve manşetlerinin 1950 öncesinde ve sonrasında Kenan Öner"den geri kalan yanları yoktu. Demokrat Parti"den mebus olmak isteyen, hızlı Atatürkçü (açık olarak yazıyorum, Nadir Nadi - Cumhuriyet, SESSIZ KALARAK) ve başkaları bu saf Anadolu çocuklarına ve okullarına en ağır suçlamaları yaptılar.

Bu pırlantalar, askerlik görevini yapmak üzere geldikleri yedek subay okullarında komünist ön yargısı ile "Gözün üstünde kaşın var" kabilinden suçlamalarla kıtalara onbaşı - çavuş olarak çıkarıldılar. Ne yani
ayak takımı başımıza bir de subay mı, amir mi olacaktı...!

1946"lı yıllarda İsmet Paşa"nın ülkeye bela ettiği demokrasi! ilkönce bu okulların başını yedi. Öyle ki, KÖY ENSTİTÜLERİ”NE karşı yapılan acımasız saldırılarda
okulların kurucusu olan CHP hükümetleri bu okulların yıkımlarının öncüsü oldular.

Köy Enstitüleri kapatılırken bu kurumlarla bütünleşmiş olan bir avuç insanın ve Anadolu çocuğunun içine düştükleri acılarından hiç kimsenin ama hiç kimsenin haberi olmadı.

Şimdi bana kızacaklar olabilir. Ama işte gerçek bu. Ben KÖY ENSTİTÜLERİ üzerine en az 40 yıldır doğru veya yanlış konuşan, arada sırada da bir şeyler yazan kişi olarak, maalesef gerçek bu.

Bana, İsmet İnönü başta olmak üzere, Halide Edip Adıvar, Nadir Nadi, Fethi Okyar, Makbule Atadan, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Şemsettin Günaltay, Celal Bayar ve başka birçok Milli Mücadele adamının (Gazi Mustafa Kemal"in devrimlerinin en yakın arkadaşlarının)
aynı çelişkiyi yaşamadıklarını kim söyleyebilir? Geride başka adam mı kaldı ki....?

BUNLARIN HANGİSİ KÖY ENSTİTÜLERİNİ SAVUNDU...? HİÇ KİMSE SAVUNMADI...!

BUGÜNKÜ KÖY ENSTİTÜLERİ SAVUNUCULARININ HEPSİ, O GÜNLERİ YAŞAMAYANLARIN HEPSİ SADECE BİR NOSTALJİYİ, BİR HAYALİ, BİR ÖZLEMİ, BİR HİKAYEYİ SAVUNUYORLAR......

EVET.... KÖY ENSTİTÜLERİ, Türkiye"nin çağdaşlığı yakalaması için gerekli Samurayları yetiştirecek kurumlar olmamaları için bir neden yoktu... Ama bildiğiniz gibi Japon mucizesi,
kaynağını kendi dinamiklerinden, kendi geleneğinden, örfünden alıyordu.

KÖY ENSTİTÜLERİ, KÖYLÜ VEYA ANADOLU HALKI İSTEDİ DİYE KURULMAMIŞTI. KAPATILMALARI DA YİNE KÖYLÜ VEYA ANADOLU HALKI İSTEDİ DİYE KAPATILMADI.

BURADA ANADOLU GERÇEĞİNDEN SOYUT BAZILARI AĞALARDAN, KIRSALIN AĞALARINDAN SÖZ EDERLER. BURADA SÖZÜ EDİLECEK AĞA KIRSALIN KENDİSİNDEN HESAP SORACAĞI KORKUSUNU YAŞAYAN EGEMEN OLİGARŞİNİN AĞASIDIR.

KİMLER KURDU İSE KAPILARINA KİLİT VURULMASI DA ONLAR ELİYLE OLDU.....! KÖY ENSTİTÜLERİNİN BAŞARISIZLIKLARI KÖYE RAĞMEN KÖY İÇİN YANLIŞLIĞINDAN KAYNAKLANMAKTADIR.

BİZ SEKSEN YILDIR BİR ÇUVALDIZ BOYU YOL ALAMADIYSAK, BUNUN EN BAŞTA GELEN NEDENİ
MİLLETTEN SOYUT, ONUN DİNAMİĞİNDEN HABERSİZ KENDİ İÇİMİZDEN ÇIKARDIĞIMIZ, ÖZÜMÜZE YABANCI YETİŞTİRDİĞİMİZ EGEMEN OLİGARŞİDİR.

Demokratlığı kimseye bırakmayanlar, KÖY ENSTİTÜLERİ”NE ağıt yakanlar durumu bir kere de Anadolu insanının bakış açısından yeniden değerlemelidir.

KÖY ENSTİTÜLERİ”NİN bunu gerçekleştirememelerinin nedeni, Anadolu"yu çağa dönüştürme yolunda, kurucuların hareket noktalarının maddi gerçekleri doğru olmakla birlikte, Anadolu"nun sahip olduğu dinamikten, bu dinamiğin çıktığı kültür, örf ve gelenekten soyut olmalarından kaynaklanmaktadır. Hasan Ali Yücel"de CHP iktidardan düştükten sonra yayınladığı yazılarda bu somut gerçeğe uzak olduklarını vurgulamıştı.

Anadolu"dan soyut bir radikal hareketin, zayıf da olsa varolan demokratik koşullarda başarılı olması mümkün değildir.

Bugün dünyada komünizm öcüsü kalmadı ama yeni başka öcüler üretildi. Bugün de vatana büyük katkısı olacak Anadolu dinamiği ve gençler (aynı kırsalın çocukları) benzer dışlanma ile karşı karşıya bulunuyor.

Sonuç olarak bilmemiz gereken, eğer tarihten ibret alacaksak, KÖY ENSTİTÜLERİ komünist yuvasıdır diyenler kimlerdi...?

O saf Anadolu çocuklarını Yd. Sb. okullarından gözünün üstünde kaşın vardır denilerek kıtalara er veya onbaşı olarak çıkaranlar
kimlerdi...?


Hasan Ali Yücel`i bu okullar nedeniyle komünizmden mahkum olmasına seyirci kalanlar
kimlerdi?

İnönü`nün Yargıtay Başkanı Halil Özyörük DP"den Mebus olmak için Menderes`in yanında idi ve
Adalet Bakanı oldu.

Atatürkçülüğü kimseye bırakmayan CUMHURİYET”İN Nadir Nadi"si Menderes`in koltuğunun altında
MEBUS oldu.

Köy Enstitüleri kapatılırken tek bir kişi evet tek bir kişi karşı çıkmadı. Bugün Köy Enstitüleri gerçeğini çok az da olsa kıyısından, köşesinden özlemle AAHHH..AAAHHH....! edebiyatını yapanlar işte o suçluların torunlarıdır.

O gün bu okulları suçlayanların çocukları, dedelerinin görevlerine devam ediyorlar. Yine bir başka okulda ama Anadolu`nun kendi kurduğu okullara giden çocuklara hiç bir yol göstermeksizin ve yardım etmeksizin
"Sen okumayacaksın! Senin okumaya hakkın yok! Sen cahil kalacaksın! Dayatmasını yapıyorlar."

Çünkü onlar köylü, onlar
şopar, onlar zenci...!!!

ONLAR AŞAĞILIK
KASTIN VE ORADA KALMASI GEREKEN ÇOCUKLARI....!

Üstelik Anadolu"dan köyden çıkıp da, kendi özümüze yabancı bir eğitimle yetiştikten sonra Ankara"da sistemle bütünleşince kendi köylüsüne aynı zenci muamelesini yine onlar yapıyor...! Sistem kendi özünü, kendi kökünü yadsıdığı sürece biz bu kör düğüşüne devam edeceğiz.

Dün ülkede egemen oligarşinin iç düşman olarak gördüğü komünist yuvaları KÖY ENSTİTÜLERİ ile komünizm temizlendi. Nazım, Said-i Nursi, vb.
iç düşmanlar zindanda çürütüldüler. ,

Bugün yeni iç düşmanlarımız yetişti. Aynı egemen kadro İmam Hatipler ve başörtüsü ile kafayı öyle bulmuş ki, ülkenin kalkınması yolunda, Anadolu kırsalının dinamiğinin ülkenin kalkınmasına katma yolunda gündeminde tek bir önerisi yok...

Biz sürekli düşman üretiriz. Dış düşmanımız kalmayınca içeride komünistler ve şeriatçılar sıra ile baş düşmanımız oldular. Dün şeriatçıların desteği ile komünistleri temizledik.

Bugün de eski tüfeklerin desteği ile şeriatçıları temizleme savaşı veriyoruz. Ülkenin kalkınmasına sıra ne zaman gelecek....? Ülkenin kalkınmasının projelerini bilen var mııııı...?

Bu yanıtsız soruların karşısında Zeki Kentel de aykırı düşünmeye, eğer fırsat verilirse aykırı söylemeye ve aykırı yazmaya devam edeceğe benziyor......! Bilmem anlatabiliyor muyum.....?

KÖY ENSTİTÜLERİ, Türkiye Cumhuriyeti"nin en büyük ve en parlak başarılarından biridir. Ne yazık ki, aynı zamanda da en büyük bozgunlarından biri olmuştur.

Milleti adam yerine koymayan bu kafa, bu egemen oligarşi, devam ettiği sürece bu bozgunlar devam edecektir.

SAYGILARIMLA.
ZEKİ KENTEL

  
1674 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri