BATSIN SİZİN SINIF AYRIMCILIĞINIZ! Yazıma, TBMM’deki içler acısı durumumuzla başlamak istiyorum. Tarih: 16 Mart 2006 Yer: TBMM ENVER ÖKTEM (İzmir) (CHP) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önceki, İçtüzüğümüzün 19 uncu maddesi gereğince sıra sayısı 1088 ve 1104 olan iki kanun teklifinin gündeme alınması konusunda lehte görüşlerimi belirtmek için söz almış bulunmaktayım, … Bu kanun teklifimizi yaparken, aslında Anayasada var olan hakları kullanmak için bu teklifi yapmış bulunuyoruz. Türkiye'de, sadece, Anayasanın verdiği haktan yararlanamayan tek kesim, maalesef, astsubaylardır değerli arkadaşlarım. Anayasamızın başlangıç maddesinde "bu ülkenin yurttaşları, bu ülkenin, hem nimetlerinden hem de külfetlerinden eşit bir şekilde yararlanırlar" denilmektedir; ama, maalesef, bugüne kadarki uygulamalar, astsubaylarımızın bunun külfetinde sorumluluk sahibi oldukları halde, nimetlerine gelindiğinde, herhangi bir paylaşımın söz konusu olmadığını görmekteyiz. … Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin gözbebeğidir, astsubaylarımız da Türk Silahlı Kuvvetlerimizin âdeta belkemiğini oluşturmaktadırlar; bir iskeleti hüviyetindedirler bu insanlar. Bunlar, Türkiye'nin en zor gününde, Türkiye çıkarları söz konusu olduğunda, her türlü olayda, rahatlıkla sorumluluklar yüklenmiş ve bu sorumlulukları yerine getirirken de gerekirse canlarını feda etmekten çekinmeyen insanlardan oluşmaktadır. Değerli arkadaşlarım, yüksekokulu bitirmiş olduğu halde 1 inci derecenin 4 üncü kademesine kadar yükselemeyen tek kesim de bu insanlardır. Değerli arkadaşlarım, bizim getirdiğimiz bu kanun teklifinde bunların derecelerini, kademelerini yeniden düzenlemek istiyoruz, kıdemlerine uygun haklarını kendilerine teslim etmek istiyoruz. Daha önce çıkarılan yasal düzenlemelerde, Kara Harp Okulunda iki yıllık yüksekokulu bitiren subaylarımız, dört yıllık üniversiteyi bitirmişçesine bütün hakları kendilerine teslim edilmiştir. Millî Savunma Bakanlığımız, bir yıl önce verdiğimiz bu kanun teklifimizi her nedense bir türlü komisyonların gündemine getirmedi; ancak, Genel Kurulumuz, bunu direkt gündeme alarak buradaki zaafı gidermeye çalıştı. İddia odur ki, Genelkurmayımızın, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bu kanun teklifine karşı çıkışıyla ilgilidir. Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değildir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkın temsilcisidir; milletvekilleri, halkın temsilcisidir; bu Parlamentonun üzerinde başka bir gücün olduğunu herhalde söylemek mümkün değildir. … Bu haksızlık, aynı zamanda değerli arkadaşlarım, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğu gerçeğini de ortaya çıkartacaktır; çünkü, burada talep edilen hak, hem ülke sınırları içerisindeki hukukla ilgilidir hem de evrensel hukuk ilkeleriyle uyumludur. Eğer, bunu biz gerçekleştiremezsek, Türkiye'de hukuktan, demokrasiden bahsetmek söz konusu olmayacaktır. Şu anda astsubaylarımız bu oturumu izlemektedirler ve onlar inanmaktadırlar ki, Türkiye Cumhuriyetini temsil eden Parlamento, kim ne derse desin, eğer, bu kanun teklifi mantığa uygunsa, yüreğe uygunsa, akla uygunsa, millî iradenin tecellisini bu Parlamento sağlayacaktır ve inanıyorum ki, astsubaylarımız, bu teklif geçtiği takdirde de, yine, bu Parlamentonun huzuruna selamla duracak kadar da bu olayın eğitimini almış insanlardır (1). EYÜP FATSA (Devamla) (AKP)- …Millî Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri adına Millî Savunma Komisyonunda görev yapan Silahlı Kuvvetler mensubu arkadaşlarımızla da görüştük. Bu tür bir talep olduğunu; dolayısıyla, bunların gündemin ön sırasına alınarak görüşülmesi talebi olduğunu ifade ettiğimizde, kendileri de, özellikle Sayın Bülent Baratalı ve 21 milletvekili arkadaşının vermiş olduğu teklifle alakalı, az da olsa çekincelerinin olduğunu; ama, genel olarak içeriğine katıldıklarını ifade ettiler. …katkı sağlamak istiyoruz, bizim de bu konuda, bunlara ilave olarak verebileceğimiz düşüncelerimiz var, fikirlerimiz var; dolayısıyla, bunların Millî Savunma Komisyonunda görüşülerek ve Millî Savunma Komisyon üyelerinin ve özellikle de Millî Savunma Komisyonunda Türk Silahlı Kuvvetleri adına Komisyonda görev alan arkadaşların, temsil ettikleri kesim adına buna katkı sağlamak istediklerini ifade ettiler. …Millî Savunma Komisyonu üyelerinin de buna teklifleri ve düşünceleri ilave edilir, katkıları sağlanırsa, ben öyle zannediyorum ki, parti gruplarının bunların görüşülmesinde ve kanunlaştırılmasında destek olacağı kanaatindeyim; yani, bunu, kendi Grubum adına da söylüyorum. …Tabiî, Türk Silahlı Kuvvetlerimizin omurgasını oluşturan, özellikle, gerçekten hem teknik hem eğitim hem idarî kadrolarında önemli görevler ve sorumluluklar yüklenen astsubaylarımızla ilgili yapılacak yasal düzenlemeye, bütün siyasî parti gruplarının, hiçbir önyargıyla katılmadan ve kapılmadan, destek vereceği noktasındaki samimî kanaatimi de sizlerle ve kamuoyuyla paylaşmak isterim. Buradaki durum, bunların birleştirilerek Millî Savunma Komisyonunda görüşülmesi ve Millî Savunma Komisyonu üyelerinin de, temsil ettikleri kurum adına buna katkılarının sağlanması ve birleştirilerek Genel Kurula gelmesi noktasında, biz de AK Parti Grubu olarak yardımcı olacağımızı huzurlarınızda ifade ediyorum (1). *** Tarih: 25 Mayıs 2006 Yer: TBMM BÜLENT BARATALI (Devamla) (CHP) - Bu insanlar, her yerde, vatanları için en kutsal en aziz canlarını verdiler; Gabar Dağlarında da verdiler, Tendürek Dağlarında da verdiler. Eğer Sayın Başbakan ileri harekât emri verdiği zaman -ki, o istemezse bir uçak bile yasalara göre sanırlarımızın dışına çıkmaz- eğer "Kandil Dağını da temizleyin" emri sizlerden gelirse, onlar, daha önce verdikleri aziz canlarını, bu ülkenin bekası için, geleceği için, bütünlüğü için hazır ve televizyonlarının başında sizi izliyorlar değerli arkadaşlarım. Bu düşüncelerle doğrudan gündeme alınması konusunda ve öncelik verilmesi konusundaki duygularınıza onlar adına sesleniyorum; hepinizi saygıyla selamlıyorum. … SADULLAH ERGİN (Hatay) (AKP) …subay, assubaylar gibi Türkiye'de tüm kamu çalışanlarının bizim ülkenin öz evlatları olduğunu ve en tabiî temel haklarının bu Meclis tarafından, Grubumuz tarafından korunacağını ve korunduğunu ifade etmek istiyorum. Şimdi, burada, elbette ki, bu çalışan grup olarak subay, assubayların çok zorda oldukları konuşuldu; katılırım. Canları pahasına serhat boylarında, ailelerini, çoluk çocuklarını bırakarak, vatan uğruna mücadele ettiklerini kabul edelim; ama, burada, vatan, şehadet, şehitlik gibi kutsal kavramların, böylesine siyasî bir rant beklentisine aracı kılınmasını da kabul edemem. (AK Parti sıralarından alkışlar) Not: (Sayın vekil, CHP’nin, assubay konularıyla ilgilenmesini siyasi ranta bağlamış. Ne acı değil mi? Orhan Kaya) … SADULLAH ERGİN (Devamla) (AKP) - Evet, burada, gelip, muhalefet olarak, muhtarlara verin diyebilirsiniz; subay, assubaylara verin diyebilirsiniz, mühendislere katkı sağlayalım diyebilirsiniz; ama, biz, iktidara geldiğimiz günden bu yana, asla ve kata popülist bir politika takip etmediğimizi ve etmeyeceğimizi ifade ettik. Not: (Sayın vekil, burada, birçok örnek verdikten sonra; assubaylara haklarını teslim etmeyi.” popülist bir politika” olarak görüyor. Ne acı değil mi? Orhan Kaya) … SADULLAH ERGİN (Devamla) (AKP)- Değerli arkadaşlar... (CHP sıralarından "Ali Dibo" sesleri) Değerli arkadaşlar, daha önce, bu Meclisin çatısı altında, birçok meslek örgütlerine, gruplarına, hesapsız, kitapsız paralar verildi ve fakat, bunun acısını Türkiye çok ağır şekilde çekti, ödedi. Not: (Sayın vekil, ordunun sorumluluğunu taşıyan assubaylara hangi hesapsız-kitapsız para verildi. Açıklayabilir mi? Ne acı değil mi? Orhan Kaya) … RASİM ÇAKIR (Edirne) (CHP) - Ayrıcalık istemiyoruz. … BAŞKAN - Efendim, telaş etmenize lüzum yok. Benim bu sözü söylediğim zaman, sonuç belli zaten; ama, o milletvekilimize de saygı duymamız lazım; girememiş, girememiş… Sayın milletvekilleri, karar yetersayısı vardır ve öneri reddedilmiştir. (2) *** Yukarıda, sayın vekillerimizin, assubaylar ile ilgili olumlu-olumsuz çabalarından kısa kısa paragraflar sundum. Meclis, IMF yasalarını ve güçlü kişilere menfaat sağlayan yasaları çıkaradursun, hayat acısı ile tatlısı ile devam etmektedir. Gün geçmiyor ki şehit haberleri duymayalım. Genelkurmay Başkanlığınca insani hakları engellenen assubaylar, korumasız bir şekilde bırakılarak evlerinde katledilmeye başlanmıştır. Assubaylar, adaletsiz lojman dağılımı nedeni ile kendisinin ve ailesinin güvenliğini almakta güçlük çekmektedirler. Yıllardır lojman yetersizliğini dile getirmemize rağmen iş assubaya gelince ne yazık ki hiçbir önlem alınmamıştır. Şark bölgesinde subaylarımızın tamamı lojmanda kalır iken, ne yazık ki assubaylarımızın yarıdan çoğu dışarıda oturmaktadırlar. Dışarıda kalan assubaylar ve uzman erbaşlar kendi güvenliklerini almakla baş başa bırakılmaktadırlar. Yorgun argın evine istirahata gelen meslektaşım Jandarma Başçavuş Levent Çevik’in 07.08.2006 tarihinde başına gelen acı olay hepimizi derin üzüntüye sevk etmiştir. Vatan savunması uğruna şehit düşen insanlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. *** ‘’Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesindeki evinde terör örgütü üyelerinin silahlı saldırısı sonucu şehit olan Jandarma Başçavuş Levent Çevik'in cenazesi, Tokat'ta toprağa verildi ‘’ haberinin yorumlar bölümüne, halkımızca yazılan duygulardan bir bölümünü aşağıda sunuyorum: Milletin gözyaşı Bir milleti acz içinde gözyaşına terk etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Nasıl bir dünyadır ki, bir başçavuş terörün merkezinde güvenliksiz bir evde oturur. Hükümet gibi Ordu da burada ciddi bir sorumsuzluk göstermiştir zannımca. Yazık günah vallahi, bu kadar ucuz olmamalı insan hayatı, devlet biraz devlet olmalı artık... Ama bakıyorsun ki herkes kendi derdinde, arazi kapasınlar, akrabalar oğullar, damatlar doyurulsun, lüks lojmanlar vb. Günah. Mehmet (3). * Allah
rahmet eylesin. Şehit baba-oğula. Mekanları cennet olsun. Akif demiş sizler
için diyeceğini vermiş zaten müjdeyi. Biz ne desek boş. * Japonya'da olsa, içişleri bakanı bırakın istifa etmeyi, utancından harikiri yapardı... Hükümette haklı canıııım, biraz daha bekleyelim, daha koordinatör atanacak, dimi ya ne acelemiz var... Devletimizin sayın (bakan)ları: O şehidin çocuğunun gözüne bakarak başın soğulsun, kanı yerde kalmayacak diyebilir misiniz? Bu saatten sonra size kim inanır? Osman Melik * GÖZYAŞLARIMI TUTAMADAN OKUDUM HABERİ. YORUM BİLE YAPACAK GÜCÜM KALMADI. ZATEN ARTIK KELİMELERİN KİFAYETSİZ KALDIĞI YERDEYİZ. Ebru Başak * Hakkınızı helal etmeyin analar bunlara gereken yapılmadıkça: o yumuşak deri koltuklarında oturanlar gereken kararları alacak yüreklilige ulaşmadıkça bu iş kökünden kazınmadıkça HELAL ETMEYİN HAKKINIZI VEREMESİNLER ÖLÜNCE HESABINI YANSINLAR CEHENNEMDE ETMEYİN HELAL HAKKINIZI. Abdullah Denizoğlu * Bunlar daha başlangıç, eğer aklimizi kullanıp birlik olamazsak sıra Lübnan, Suriye ve İran’dan sonra bize de gelir. Esas o zaman Filistin ve Lübnanlıların çaresizliğini daha iyi anlarız. Mustafa Tümener * Vatanımdan 3000 km. uzaktayım ve bu haberi okuduktan sonra şu anda sadece ağlıyorum. Haydar Ahi * SUSMAYALIM, SUSTUKÇA SIRA BİZE GELİCEK... Cem Yurtsever (4). *** Yukarıda sunduğum duygu ve düşünceler, ülke konularına halkımızın ne kadar duyarlı olduğunu ve meselelere sahip çıktığını göstermesi bakımından çok önemlidir. Assubaylar, üzerlerinde oynanan psikolojik oyunlara alet olmadan, her zamankinden daha bilinçli olarak, halkı ile el ele güvenli yarınları inşa etmek üzere vatan savunmasındaki kutsal vazifelerini canları pahasına icra etmeye devam etmektedirler. Üstüne üstlük; anayasal hakları verilmeyen (yani insan yerine konulmayan), öğreniminin önüne bin bir engel çıkartılan, hastanede A ve B polikliniği dışında tutulan birinci derecenin dördüncü kademesine indirilmeyen (2012 yılında bu derece-kademe 4 TL’ye tekabül eden karşılığıyla verildi), sosyal hakları görmezden gelinen, çalışan en kıdemlisinin maaşı üsteğmen seviyesinde olan, emekli en kıdemlisinin maaşı emekli albay maaşının üçte biri oranında olan, OYAK Bank kredi kartında meslek sıralamasında ‘A’ harfinde olmasına dahi tahammül edilmeyen, OYAK iştiraklerinde yönetime alınmasının önüne anayasaya aykırı kanunla geçilen, fakülte ve yüksek okul bitirmesine rağmen iki kademe eksik derecelendirilen, fakülte bitirmesine rağmen ve üstüne üstlük profesyonel asker olduğu halde iken vatan hizmeti yapan yedek subaydan kıdemli olamayan TEK TÜRK VATANDAŞI olmasına rağmen… Yazacak çok şey var. Ama, biz, vatanseverlik duygusu ile acılarımızın çoğunu içimize gömüyoruz… Yeni komuta heyetinin geçmişten farkının olup olmadığını, yani geçmişin devamı olup olmadığını hep beraber yaşayıp göreceğiz. Saygılarımla… 09.08.2006 *** Milliyet Gazetesi’nin 28 Şubat 2013 tarihinde “İmralı Zabıtları”nı yayımlamasına bir tepki olarak Başbakan Erdoğan, 2 Mart 2013 günü “Batsın sizin gazeteciliğiniz” dedi. Gazetecinin, gazeteciliğini yaparken, batırılmak istendiği bir yerde ileri demokrasi olabilir mi? Biz de vaktiyle bir şeye batsın demiştik. Başbakan “Batsın sizin gazeteciliğiniz”, deyince; “Batsın Sizin Sınıf Ayrımcılığınız” arşivden tekrar çıktı. Yıl 2013, aylardan Mart ve assubaylar için değişen hiçbir şey yok… Batsın sizin sınıf ayrımcılığınız! Orhan Kaya Kaynak: (1):Astsubay Yasa Teklifi Görüşmesi, TBMM, 16 Mart 2006 (2):http://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_b_sd.birlesim_baslangic?P4=16949&P5=H&page1=17&page2=17 (3): http://www.milliyet.com.tr/2006/08/08/son/sontur48.asp (4): http://www.hurriyet.com.tr/gundem/4889601.asp?m=1&gid=69&srid=3041&oid=1# |
1764 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |