Başbakan Erdoğan, Gaziantep'te (19.01.2012) açılışlar yaparak halka hitap etti. Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Beşler Grub'a ait nişasta ve yem fabrikasının açılışında, bu tür açılışları gördükçe gururlandıklarını söyledi.

"Al onu kendine sakla" 

Sabah Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi'ndeki Beşler grubuna ait gıda üretim tesisi açılışında konuşan Başbakan bir yurttaşa sert çıktı.

Bu arada açılış töreninde öğretmen olduğu belirtilen bir kişinin "Şubat'ta atama yoksa oy da yok" sözüne Başbakan Erdoğan, "Kusura bakmayın, bir şey söylediysek, ne söylediysek o olur, başkası olmaz. Sağ ol, o oy senin olsun. Biz öyle spekülasyonlara girmeyiz. Al onu kendine sakla. Tamam kendine sakla. Sen vermen gereken yere ver. Bize kimin oy vereceği belli, bak burada görüyorsun. Sen kendine sakla" diye karşılık verdi.

'Önümüzü kesmeye çalıştılar'

Başbakan Erdoğan, şözlerini ulusalcılara çatarak sürdürdü. Başbakan Erdoğan, milletin temsilcileri olduklarını iddia ederekk, şöyle devam etti:
''Biz bu bu ülkede birliğin, beraberliğin dayanışmanın sigortasıyız. Böyle bu yola çıktık. Spekülasyonlara prim vermedik. Bundan sonrada vermeyeceğiz. Bu ülkede ulusalcı geçinenler önümüzü kesmeye çalıştılar, kesemediler, kesemeyecekler. Ulusalcıların uzantısı olmaya aday olanlar bizden bir şey beklemesin, bulamayacaklar. Bunu da özellikle söylüyorum. Biz milletin temsilcisiyiz. Bizim rotamızı siz çizdiniz, bu yolda da yürümeye devam edeceğiz.''

'Kürtçülüğe karşıyım'

Başbakan Erdoğan, kendilerinin 11 yıl önce yola çıkarken "tek millet, tek bayrak, tek vatan" dediklerini ifade ederek şunları dedi:

"Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı çatısı altında bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız, dedik. 780 bin kilometre karelik vatan topraklarında bayrağımıza alternatif üretmek isteyenler karşılarında AK Parti iktidarını bulurlar. Bu bayrak rengini şehidimizin kanından almıştır. Hilal bağımsızlığımızın sembolüdür. Yıldız, şehitlerin ifadesidir. İşte bununla devam ediyoruz. 780 bin kilometre karelik vatan topraklarında asla ameliyata müsaade etmeyiz. Bu vatan hepimizin. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Zazasıyla, Romanıyla, Arabıyla hepimizin. Bazıları rahat durmuyor. Ya ne oluyor da yetmiyor mu? Otur oturduğun yerde. Makamsa makam, milletvekilliğiyse milletvekilliği, parlamentoya da giriyorsun, cumhurbaşkanı da oluyorsun. Ne istiyorsun? Rahat ol. Tutturmuşlar bir şey; 'Kürt sorunu'. Ben 'Kürt sorunu' diye bir şey tanımıyorum. Kürt kardeşimin sorununa evet, Kürtçülüğe hayır. Kürt kardeşimi seviyorum ama Kürtçülüğü reddediyorum. Çünkü biz ret politikalarına inkâr politikalarına, asimilasyona 'hayır' dedik, tüm yaradılanları Yaradandan ötürü sevdik. Ve ben Kürt kardeşime de Türk kardeşime de Arap kardeşime de hepsine de eşit mesafedeyim. Hepsinin güvencesi biziz. Çünkü biz sizi Allah için seviyoruz. Olay bu. Ve tek devlet. Etnik milliyetçiliğe, bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe hayır. Ve biz bu topraklar içinde bir olalım, beraber olalım, iri olalım, diri olalım."