Onur Öymen, Türkiye’nin gittiği yeri ‘Otoriter bir din devleti ve Ortadoğu ülkesi olma yolu’ olarak tanımladı. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi’nin ‘Ortadoğu İle Batı Arasındaki Türkiye’ konulu söyleşisinin konuşmacısı olarak Antalya’da bulunan CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Onur Öymen, Türkiye’nin gittiği yeri ‘Otoriter bir din devleti ve Ortadoğu ülkesi olma yolu’ olarak tanımladı. İMO Atatürk Konferans Salonu’nda gerçekleşen söyleşide son günlerde Yeni CHP içerisinde baş gösteren Dersim İsyanı ve isyanın önderlerinden Seyit Rıza’ya iade-i itibar tartışmalarını gelen soru üzerine değerlendiren Öymen şöyle konuştu; “Birinci Dünya Savaşı yıllarında İngiltere iki kişiyi görevlendiriyor. Bir tanesi Lawrence. Bildiğiniz gibi bu Lawrence Arap ülkelerini Osmanlı’dan kopartacak, onları bağımsız devletler yapacak, böylece Osmanlı İmparatorluğu’nu küçültecek, gücünü azaltacak. İkincisi Binbaşı Noel. Noel’in de görevi Kürtleri Türkiye;’den kopartmak ve bağımsız Kürt Devletleri kurmak. Hatta bunlar bir avuç kişiyle Sivas Kongresi’ni basmaya kalkıyorlar. Hatıralarında yazıyor; ‘Ben çok uğraştım Kürtleri Türklerden ayırmak için fakat başaramadım’ diyor. Türkiye’nin Lozan Antlaşması’ndan sonraki dönemde büyük devletler Türkiye’nin başına bela açmak için iç ayaklanmaları destekliyorlar, teşvik ediyorlar, finanse ediyorlar, silah veriyorlar. Tam 18 ayaklanma devlete karşı. Bunların bir tanesi Dersim Ayaklanması. Dersim Ayaklanması olduğu sırada Fransızlarla Hatay itilafımız var. Çok kuvvetli bilgilere göre Fransızlar bunu kışkırtıyor. Ve bu ayaklanmayı yapanlarda resmen İngiliz Dış İşleri Bakanına mektup yazıyorlar. ‘Biz Türk Hükümetine karşı ayaklandık. Gelin bizi kurtarın’ manasında. Mustafa Kemal Atatürk gerek yurt içinden gerek yurt dışından gelen ayaklanmalar da kararlılıkla mücadele etmiştir. Şehit verme pahasına. İşte Çanakkale’de yapmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda o kadar şehit verdik. Şehit vermeyelim diye Kurtuluş Savaşı’nı durdurmadı. İç ayaklanmalara da karşı böyle yaptı. Şeyh Sait İsyanı’nda da Dersim İsyanı’nda da mücadele etti devlet. Gerçekler ortada. Maalesef bir arkadaşımız öyle bir kanun tasarısı vermiş ama bereket bizim parti meclis grubu reddetmiş bunu. O yüzden çok büyük bir sıkıntıya düşecektik. Yani devlete karşı ayaklanmaların itibarını iade ederseniz, o zaman devrimlerin mücadele ettiği devletin itibarını yani Atatürk’ün itibarını düşürürsünüz. Bunun manası açıktır. Ama bu oyunlara gelmemek lazım” dedi. Patriotların ne işe yarayacağı sorusunu değerlendiren Öymen, Kürecik’ teki radarın korunmasına ve İran’dan ateşlenecek füzelere karşı kullanılabileceği görüşünü dile getirdi. Öymen şöyle konuştu; “İran’a bir saldırı olursa İsrail’den ilk yapacağı iş Kürecik’e saldırmak. Niye burada gözü kulağı var. Bu radarları köreltirsen Amerikan füzeleri nereye ateş edecek? O zaman bu Kürecik’ teki radarı korumak lazım. Acaba bu patriotların bir görevi bu olmasın? İsrail saldırdı, Amerika’da Akdeniz’de ki gemilerinden füzeleri yolladı İran füzelerini havada imha etmek için, peki acaba bu patriot füzelerini de bunun için kullanmayı düşünmüş olmasınlar? Türkiye Doğu Akdeniz’den çok daha yakın İran’a. Zaman burada çok önemli. Amerikan füzesinden daha çabuk Türkiye’deki füze gider vurur. Acaba bunun için mi düşündüler?” dedi. |
1545 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |