SABAHATTİN ÖNKİBAR/ Tasfiye sırası Türk bayrağı, Cumhuriyet ve Atatürk’te Tablo zerre abartısız düşman işgalini yansıtıyor. Düşünün Türk Bayrağı ile sokağa çıkmak yasak! Şanlı bayrağımızı caddelere asmak yasak! Yaşasın Cumhuriyet demek yasak. Şanlı önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sahiplenmek örneğin mozolesine çelenk koymak yasak. Hayır abartıyor ya da ajite ediyor değilim her şey ortada. Cumhuriyet bayramını kutlayamazsınız. Kutlamaya kalkışırsanız sizi hapsederiz diyorlar. AKP devletinin Ankara Valiliği aracılığı ile saldığı tehdit bu! Görüyorsunuz caddelerde başlatılan Türk bayrağı avı alenileşti. Merdivenleri bir bir çıkıyorlar ve akıllarınca finale yani Cumhuriyet’le hesaplaşmaya ve onu tasfiyeye gidiyorlar. Dün Atatürk mozolesine çelenk koymayı yasaklayanlar bugün bir adım daha atarak Cumhuriyet bayramımıza ambargo koyuyor ve gösteri-yürüyüş kanunu ile korkutuyor. Şunu peşinen hatırlatayım Cumhuriyet bayramını kutlamak gösteri ve yürüyüş kapsamına girmez. Bayram kutlaması en doğal haktır değil siz feriştahınız olan Şeyh Saitler bile dirilse onu engelleyemez. Dolayısı ile peşinen söyleyeyim şahsen bendeniz kanunlara saygılı bir şekilde ay yıldızlı bayrağımla çıkacağım sokağa! Dileğim milyonların aynı tavrı sergilemesidir çünkü gelinen bu noktada ya da bulunduğumuz süreçte bayrağımıza ve Cumhuriyetimize bu şekilde sahiplenmek ırzımıza ve namusumuza sahiplenmekle aynı şeydir. Şu dehşet manzaraya bakar mısınız!PKK bayrakları serbest ama albayrağımız yasak! Öcalan’ın posterlerini taşımak özgürlük fakat Şanlı Atatürk’ün posterlerini taşımak suç! Bu tablonun adı işgaldir sevgili okurlar. Evet Türkiye fiilen işgal altındadır da bunu itiraf edemiyoruz. Aslında bir kez olsun Türk’üm demiyenlerin 10 yıldır yönettiği bu ülkede böylesi bir gidişat ya da sonuç eşyanın tabiatı gereğidir de hala bu fecaatı kavrayamayanlara ne demeli acaba? Lakin Türkiye bunlar değildir, Türkiye bizim gibi düşünenlerdir. Dolayısı ile asla teslim olmayacağız! Bu arada pek çok şeye laf yetiştiren Genelkurmay, Türk bayrağına, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e getirilen yasak ve kısıtlamalara ne tepki verecek merak içindeyim. Ben Genelkurmay Başkanı olsam 29 Ekim günü Harbiyelilerin her birinin eline Türk bayrağını verir, marşlar eşliğinde Ankara’nın caddelerinde yürütür, bayramı öyle kutlardım. Yok ona da yasak koyarlarsa milletin karşısına geçip vahameti anlatır ve derhal istifa ederdim. Olması gereken budur. Necdet Özel bunu yapmayıp BDP’lilerle kol kola bir görüntü ile siyasal İslamın simgesine selam durursa tarih onu nasıl yazacak bugünden bellidir! *** Telefon dinleme cumhuriyeti Sokaktaki manav! Okulundaki öğretmen! Kışladaki subay! Mahalledeki bakkal! Huzur evindeki emekli! Tarladaki çiftçi! Fabrikadaki emekçi! Evindeki Fatma teyze! Velhasıl bütün Türkiye haklı çıktı! Evet sizi bile dinliyorlar! Nereden mi çıkardım? Ayırdıkları bütçeden! Ne kadar mı? Eski para ile tamı tamamına 1 katrilyon 510 trilyon ki bırakın en büyük Üniversitemizi, Dış İşleri Bakanlığımızın bütçesi bile bu kadardeğil. Evet bu müthiş para vatandaşı izlemek ve dinlemek için! Emin olun Hitler bile bu kadarına pes derdi!Ondan sonra Türkiye’de demokrasi var öyle mi! *** Basın özgürlüğü ve diktatörlük Adı: Gazetecileri Koruma Komitesi. Konu: 2012′de dünya’da basın özgürlüğü raporu… Sonuç. Türkiye en rezil ülke yani basın özgürlüğünde Afrika’nın en ilkel kabile devletlerinin bile gerisinde. Kendine merkez diyen medyaya baktım, haberi bile görmediler. Peki ya gazeteci-yazarlar? Pek çoğu tepki bile vermedi! Bazıları tutuklu gazeteciler için ama onlar PKK sempatizanı diyebilir. Hayır söz konusu olan uygulamadır ve bütün gazeteciler için geçerlidir.İşte bu satırların yazarına Başbakan Erdoğan tarafından ceza davası açılmış ve yazdığı yazı sebebiyle hapis istemiyle yargılanıyor. Fotoğraf net: Türkiye’ye diktatörlük gelmiş de ilanı yapılmamış! *** Vergilerimizle Suriye teröristlerine maaş! Ali Babacan açıkladı: Suriye sığınmacılarına harcanan kaynak eski rakamla 400 trilyonu aştı. Topyekün zararımız ise milyarlarca dolar! Sadece ihracatımız ve Suriye geçişimiz durmadı, Hatay, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerimizin yerel ekonomileri iflas etti. Ne için mi? ABD’nin verdiği görev icara adına yani Beşar Esad’ı indirmek için! Son haberi duymuşsunuzdur. Suriye’deki Müslüman kardeşlerimize ölüm kusan o katil güruha önceki gün maaş dağıtıldı. Evet şaka yapmıyorum Suriye’de kan kusan o teröristlere Tayyip Erdoğan hükümeti maaş gönderdi. Hoş gönderdi de cebinden değil elbette, bu ülkenin 75 milyonunun ödediği vergi ile o alçaklara ödeme yapıldı. Söyle Tayyip Erdoğan kimim parasını kimlere peşkeş çekiyorsun!Gün gelir bunların hesabı yargı önünde sorulur senden! AYDINLIK/24.10.2012 SABAHATTİN ÖNKİBAR |
1555 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |