BURNUNDAN KIL ALDIRMAYANLAR/Turan ÖZDEMİR Bizim köylü Osman Amca bir sabah müthiş bir baş ağrısı ile uyanır. İlaç alır geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder. Doktor çağrılır, muayenesi yapılır, ağrı kesiciler verilir ve doktor gider. Fakat Osman Amca’nın baş ağrısı artarak sürer. Üstüne üstlük baş ağrısının yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar. Başka doktorlar çağrılır. Osman Amca ağrıyı kesene servet vaat eder. Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Osman Amca’yı İstanbul’a götürmeye karar verirler. İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur. Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır. Görünüşe bakılırsa Osman Amca turp gibidir. Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekinmez hale getirmiştir. Osman Amca bu defa da apar topar yurtdışına götürülür. Haftalarca yurtdışındaki hastane de kalınır ve onlarca profesör konsultasyon yapar, testler uygular. Sonuçta Osman Amca’ya teşhis konulamaz, özünde test sonuçlarına göre turp gibi olan Osman Amca yerinden kalkamayacak duruma gelince kendisine ağrı kesici iğneler uygulanarak yetmişlerine gelen bu adamı ülkesine dönüp dinlenmesinin daha doğru olacağı kanaatine varırlar ve son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.Osman Amca bitkin, aile perişandır. Kader denilir, köye dönülür. Osman Amca köy evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar. Bir gün, hastanın keyfi yerine gelsin diye; Osman Amca’nın berberi Berber Mehmet çağırılır. Berber, yataktan kalkamayan Osman Amca’yı traş ederken adamcağız berbere derdini anlatır ve ölümü beklemeye devam eder. Bir gün yine, hastanın keyfi gelsin diye Osman Amca’nın berberi Berber Mehmet çağırılır. Berber yataktan kalkamayan Osman Amca’yı traş ederken adamcağız berbere derdini tekrarlar ve ölümü beklediğini söyler. Berber Mehmet bir an düşünür.”Beyim” der, ” SAKIN SİZİN BURNUNUZDA KIL DÖNMÜŞ OLMASIN?” Bir bakar “Hah işte” der,”Kıl dönmüş”. Osman Amca’nın şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker. Ev halkı Osman Amca’nın köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar. Berber Mehmet, Osman Amca’nın elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir. Osman Amca’nın kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır. Ertesi sabah Osman Amca aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir. Baş ağrısından ise bir eser kalmamıştır. Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak, dayanılmaz ızdıraplara yol açtığını ancak o zaman keşfetmişlerdir. Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir. Sapasağlam ayağa kalkan Osman Amca Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar. Uzun lafın kısası; 1 - Berber Mehmet’lerin ve benzeri durumdaki insanları çözüm önerileri vardır, dinlemek gerekir. 2 - Bazen büyük sorunların, çok basit çözümleri olabilir. 3- Çözümsüzlüklerin sosyal ve ekonomik maliyetleri büyüktür. 4 - Burnundan kıl aldırtmayanların başı çok ağrıyabilir. Turan ÖZDEMİR |
2064 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |