Bir mahkeme iki Brit : İsrail ile ahde vefa Sanki engizisyondayız ve yargılayanlar, büyücünün sırlarını öğrenmek istiyorlar. Sanıktan, Yalçın Küçük'ten, "İsrail Türkiye'de İsrail'de olduğundan daha güçlüdür" sözlerini açıklaması isteniyor; ne kastediyor, nereden biliyor? GÜNEY YAMAN Aydınlık, 29 Haziran 2012 Oda TV davası, 18 Haziran günü, salon tıka basa dolu; sanık yazar ve gazetecilerin sorgusuna geçilmiş. Yalçın Küçük, heyetin sorularını yanıtlamak üzere sanık kürsüsünde. Ortada bir terör fiili bulunamaması yetmezmiş gibi, suçlamaların dayandığı dijital deliller hakkında bilirkişi raporu da TÜBİTAK'tan gelmeyince, soracak birşey yok. Bunun üzerine heyet, Yalçın Küçük'ün bilgeliğinin sırlarına vakıf olarak günü değerlendirmeyi tercih etmişe benziyor. İsrail'in Türkiye'de güçlü olduğu 2 yer Tutuklu Yalçın Küçük'e, öngörülerinin hep doğru çıktığından bahisle, "Bu ileri görüşlülüğünüzün sebebi nedir?" sorusunu yöneltiliyor. Sanki engizisyondayız ve yargılayanlar, büyücünün sırlarını öğrenmek istiyorlar. Ardından, sanıktan "İsrail Türkiye'de İsrail'de olduğundan daha güçlüdür" sözlerini açıklaması isteniyor; ne kastediyor, nereden biliyor? Salonda sessizlik, Yalçın Küçük fısıldıyor: "İsrail, Türkiye'de iki yerde çok güçlüdür" ve devam ediyor, "Birincisi Türk ordusunda ve ikincisi matbuatta". Üye hakim, sorgusunu bitiriyor. Yazık, zaman dar ve en önemli yerinde kesiliyor. Artık Türkiye'de kimse, basının her türlü gizli ilişkiyi barındırabilecek tıynette olduğundan kuşku duymuyor. Bununla birlikte, bu "Türk ordusu" bilgisi yeni sayılmalıdır ve bu yenilik, Fitne kitabında enine boyuna anlatılıyor. Mahkeme ilgilendi ama bilgilenmedi, kamuyu bilgilendirmek bize düşüyor. İsrail Türkiye bağında Ordu Aslında Fitne'de hepsi var. Yalçın Küçük, Fitne kitabında, Türk ordusunun İsrail-Türkiye bağını kurma ve sürdürmede nasıl başat kanal olduğunu açıklıkla anlatmaktadır. Yıl 1958, İsrail için hassas dönemler; henüz 1967 savaşı olmamış, yani İsrail'in yaşayabilirliği kanıtlanmamış. Ülkenin çevresi "düşman" Araplar'la kuşatılmış ve İsrail, "kurbağa doktriniyle" Araplar'ın üzerinden sıçrayıp ittifaklar bulma, yani kuşatanları kuşatma peşindedir. Bu arayışında Adnan Menderes hükümeti, İsrail'i kuşkusuz yalnız bırakmıyor; daha 1957 yılında Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu, İsrail'in İtalya'daki büyükelçisi olup Türkiye'de de geniş bir ilişki ağı bulunan casus-diplomat Eliyah Sasson'a, Sovyet ve Mısır tehdidine karşı İsrail'e destek sözü veriyorlar. Aynı dönem, aynı Roma'da, aynı Sasson'la bu kez Rüştü Erdelhun'dan önceki Genelkurmay Başkanı İbrahim Feyzi Mengüç gizlice buluşuyor; bu gizli buluşmada Orgeneral Mengüç, İsrail ile Türkiye'yi yakınlaştırma çabalarını sürdürmesi konusunda Sasson'u teşvik ediyor ve tam destek sunacağını taahhüt ediyor. Doğru, Türk Genelkurmay Başkanı, bir casus-diplomatı, ülkesiyle ilişkileri geliştirmesi için, İngilizce kaynakların tanımıyla "encourage", teşvik ediyor. Türkiye ile İsrail arasında, Suriye'ye karşı askeri müdahale planına dayalı işbirliği anlaşması, Brit, 1958 yılında imzalanıyor. Bu Brit, askeri işbirliği anlaşması, iki ülkenin Genelkurmayları arasında sıkı ilişkilerin sonucu ve zemini oluyor. Ahde vefa Küçük, "Orgeneral Mengüç'ün bu İsrail bağlılığının tekil olduğunu sanmak son derece isabetsiz olmalıdır" diye devam etmektedir. Nitekim, sırada 27 Mayıs Devrimi'nin İstanbul Valisi ve Genelkurmay'da İkinci Başkanlık'a yükselen Refik Tulga var. Tulga'nın İsrail'e yüksek sevgi duyduğu, İsrail belgelerine dayanarak yazan Ofra Bengio'da kayıtlıdır; Tulga, "Türk ordusunda israil'i kayıtsız şartsız desteklemeyen subay olmadığını" açıklıyor ve bu desteğin aynısını siyaset sahnesinde de görememekten üzüntü duyduğunu belirtiyor. Bengio, Türk ordusunun İsrail'le bu sevgi dolu ilişkileri için "a kind of guardian" tanımını kullanıyor, bir tür muhafızdır. Bu kadar değil ve başka Brit'lerimiz var; bir diğeri 1996 yılındadır. Daha 1993 yılından başlayan bir süreçtir; Özal'ın tasfiyesinden sonra Çiller hükümetinin kurulmasıyla başlayan sürecin sonucudur. 1993-1996 arasında Özal'ın Musul'u kapsayan "yayılmacı" hayalleri, Genelkurmay Başkanı Torumtay'ın da direnmesiyle kapanıyordu, İsrail'le ilişkilerin her alanda müthiş bir ivme kazandığı dönemdir ve Orgeneral Doğan Güreş ile İsmail Hakkı Karadayı, sırasıyla Genelkurmay Başkanlığı makamındaydılar. Orgeneral Karadayı'nın yardımcısı Orgeneral Çevik Bir, 1996 yılı başında, Tel Aviv'de İsrail Savunma Bakan yardımcısı ile bir anlaşma imzalıyor ve bunu bir devlet politikası ilan ediyordu. "Hükümetler şapka gibidir, gelirler ve giderler, kalıcı olan devlettir" sözü Orgeneral Çevik Bir'e aittir. Abdullah Gül'ün Devlet Bakanı olduğu Erbakan hükümetine, müteakip anlaşmaları imzalamak kalıyordu. Brit kurulmuştur. Brit, Türkçesiyle ahit, uzun ve gizli tarihimizin köşe taşlarıdır. Yalçın Küçük, İsrail'le ahde vefanın rejim ve kadroları aştığını gösteriyor, önümüzdeki Fitne, bu ahde vefanın öyküsüdür. İLGİLİ BİLGİLER: ahit, -hdi a. 1. Kendi kendine söz vererek bir işi üzerine alma, ant: Ahdim olsun, bu işi yapacağım. 2. Antlaşma. 3. esk. Devir, zaman. [Güncel Türkçe Sözlük]
ahde vefa devletlerin, katıldıkları uluslararası antlaşmalara devletler hukukuna göre uyma zorunluluğunda olduklarını belirten kural. [Güncel Türkçe Sözlük] |
1857 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |