Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Ahmet Keser, Genelkurmay Başkanlığı'nın, emekli astsubayların talepleri hakkında yaptığı açıklamayla ilgili, "'Ayrımcılık var, hastanelerde subaylar, astsubaylar, erler ayrı koğuşta yatıyor' demişiz. Genelkurmay Başkanı 'hayır' diyebiliyor mu? Hastanelerde bu tabelalar hala var mı yok mu?" dedi.
Emekli Astsubaylar Derneği Genel Başkanı Keser, Genelkurmay Başkanlığı'nın, emekli astsubayların özlük haklarıyla ilgili yaptığı açıklama hakkında İHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Kendi taleplerinin anlaşılmadığından yakınan Keser, "Ayrımcılık var, hastanelerde subaylar, astsubayla erler ayrı koğuşta yatıyor demişiz. Genelkurmay Başkanı 'hayır' diyebiliyor mu? Hastanelerde bu tabelalar hala var mı yok mu? Bir insanın hürriyeti 2 dudak arasında 28 güne kadar hapsedilebilir, özgürlükleri elinden
alınabilir demişiz. Mevzuat burada. Açın askeri ceza kanunun 169, 171, 172. maddesi duruyor, yok diyebiliyor mu? Bunu istediği şekilde verebilir. 'Bu kişinin inisiyatifine bırakılmış' diyor. Yok diyebiliyor mu? Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin hepsinin hukukçulardan oluşması gerekir demişiz, 5 tane heyetten 3'ü hukukçuyken, üstelik asker hukukçuyken iki tanesi sınıf subayı, kurmay subay, bu yanlış" diye konuştu.
Genelkurmay Başkanı'nın emekli astsubayların kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini söylediğine işaret eden Keser, "Hem yargılayan, hem sorgulayan, hem karar veren, hem uygulayan aynı kişi olmaz demişiz, yanlış mı? Biz 1'inci dereceden 4ün kademesinin bize verilmediğini, 2008 yılında meclisten karar çıktığı halde Genelkurmay tarafından düzeltme yapıldığı, o yıldan bu yana hiçbir girişimde bulunulmadığı ve bununla ilgili bir düzenleme yapılmadığını söylemişiz bu yanlış mı? Bize verilen sosyal hakların adil
paylaşılmadığını söylemişiz bu yanlış mı? Çıksın rakamlarla söylesin. 'Yanlış' desin. Bana bildiride bir şey söylemiş simdi. Diyor ki biz verdiğimiz bu komutanlık tazminatından astsubaylarda yararlandı. O bildirinin 5.maddesinin bir fıkrasında diyor ki 128 tane. Siz bir teklif hazırlayacaksınız 128 astsubayı kapsayacak, ondan sonra bunu gönderip astsubay ve subayları dahil ettik diyeceksiniz. Sen buraya 128 astsubayı yazacağına kaç tane subay aldı onu yaz. Adalet var mı yok onu görelim. Biz 'bu
adaletsizlik' demişiz, yanlış mı?" şeklinde konuştu.
"40 SENEDİR ASTSUBAYLARIN ÖZLÜK HAKLARIYLA İLGİLİ BİR DÜZENLEME YAPILMADI"
Keser, 40 yıldır ertelenen, hakları yok sayılan bir meslek grubu olduklarını söyleyerek, 40 senedir emekli astsubayların özlük hakları ile ilgili bir düzenleme yapılmadığını belirtti. Keser, açıklamasına şöyle devam etti:
"Biz bugün yöntem değiştirerek kamuoyuna kendimizi anlatmaya başladık. Ayrımcılığa son, ayrımcılığı istemiyoruz, mevcut mevzuatların hukuk çerçevesinde düzenlenmesini, uygulamalarında bu bağlamda hayata geçirilmesini istiyoruz. Bugüne kadar taleplerimizi diplomatik bir dille, dosyalar şeklinde ilettik. Artık taleplerimizi farklı bir yöntemle iletmeye başladık. Bir siber çıkış var son günlerde, twitter, Facebook ve sosyal paylaşım sitelerinde astsubayların çok ciddi reaksiyon gösterdiği bir oluşum oldu.
Bu kamuoyunda ses getirmeye başladı, basınımızda ilgilenmeye başladı. Son zamanlarda basın bu konuyla ilgili 'ne istiyorsunuz' sorusunu sormaya başlayınca biz de kamuoyunun gündemine gelmiş olduk."
"TSK hiç kimsenin malı değil. TSK hepimizin" diyen Keser, orduda yıllarca şerefle hizmet edip ayrıldıklarını dile getirdi. Keser, "Bizimle beraber emekli olanlar şu anda burnuna iyot kokusu gelerek, Bodrum'da, Turgutreis'te bermuda şortlarıyla bahçelerinde petunya çiçeği yetiştirirken, biz hala üzerimizde astsubay kimliğimizi taşıyarak, hak arama mücadelesi yapıyoruz. 'Bu insanlar ne istiyor' diye sorgulanması lazım" dedi.
"Neden çoluk çocuğumuzla, torunumuzla uğraşmıyoruz da kalkmışız birtakım çalışmaların içerisine girmişiz" diyen Keser, şunları kaydetti:
"Neden twitter'da, sosyal paylaşım sitelerinde bir anda binlerce insan bir araya gelmiş, 10 günde 160 bin kişilik bir grup kuruldu. Bu tepkinin sebep sonuç ilişkilerinin iyice irdelenmesi gerekiyor. Bize gönderilen bildiride bir ifade var. kamuoyunu saptırıyorlar diye. Biz kamuoyunu saptırmıyoruz. Kamuoyunu bilgilendiriyoruz. Biz şunu istiyoruz. Bugüne dek bu taleplerimizi paylaştık. Saptırıyor dediği insanlarla paylaştık. Hükümet yetkilileriyle, siyasilerle paylaştık. Paylaşırken kullandığımız üslup
insanları sanırım çok ikna etmedi. Tabandan ne kadar tepki verildiği algılanmadı. Farklı bir yöntemle yeni bir sürece girdik. Hakkımızı arıyoruz, kimse vatanını ülkesini bizden fazla sevmiyor. Kimse bize bu konuyla ilgili biz sizden daha fazla seviyoruz, polemiğine girmesin. Ayrımcılık yok da 160 bin kişi spor olsun diye mi bir araya geldi."
"Siyasetin hükümetin bizim taleplerimizi arama noktasında kendi üzerine rolü alması gerekiyor" diyen Keser, "Sadece siz ne yapıyorsunuz, bunlar yaparsa kendi aralarında yapsınlar buların arasına çok girmeyelim gibi bir yaklaşımı ötelesinler. Siyaset ve hükümet bize sahip çıksın. Müşterek çalışırlar, gelinen noktayı müşterek değerlendirirler, süreç içine bizde katılırız, o bir tarafa. Sadece şunu söylüyorum biz bir yola çıktık, dönüş yok. Kararlılığımız aynı şekilde devam edecek" dedi. 04-05-2012
www.sondakika.com
Konuya ilişkin Genelkurmay Açıklaması için tıklayınız