Adaletsiz Uygulamaların Pes Dedirttiği Astsubaylar! Düne kadar umut içinde, geleceğin daha güzel olacağını, sorunlarının çözüm bulacağını hayal ederek yaşam mücadelesi veren çalışan ve emeklisiyle astsubaylar, uzman jandarmalar ve uzman erbaşlar seslerini idare edenlere duyurmak için gerek temsilcileri olan dernekleri yoluyla, gerekse yüzyüze görüşmeleri yoluyla ülkeyi yöneten seçilmişlere ve dolayısıyla seçkinlere onlarca dert anlatmalarına rağmen, umutvari sözlerle geri çevrilmekteydiler. Derdi anlatanlar o denli umutluydular ki, “çalışmalar nasıl gidiyor” denildiğinde, “yüz yılın değişimi olacak, başbakan yardımcılarına, genelkurmay başkanına sorunlarımızı şimdiye kadar olmadığı kadar açık seçik anlattık, konuları başbakana ilettik, kesin bir çözüm bekliyoruz, başka kanallardan konularımız dile getirilmesin, tepki alırız” deniliyordu ki; meğerse sayın idareciler bu esnada üstlerin bir kısmına zamma karar vermişler bile. İlk olarak oncekultur sayfasında yayınlanarak tüm ilgililere ulaşan zam kararına ait Bakanlar Kurulu Kararnamesi, okuyucunun büyük eleştirilerine sebep oldu. Her zaman bir şekilde kayba uğrayan ast personeller olurken, bu kararname ile bazı sınıf ve kadrolarda görevli subaylar da kayba uğramış oldu. Bu durum acaba silahlı kuvvetler içerisinde zam yoluyla seçilmiş kadrolara yönelik, ileriye yönelik bir oluşum süreci mi var? Sorusunu da beraberinde getirdi. TSK’nın ağır sorumluluğunu taşıyan ve nimetlerden mahrum edilen, mağdur personeli astsubayların bu zamma olan tepkisi, şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde, on gün içerisinde 110 bini aşan üye sayısına ulaşan “Bu Kadarına Da Pes Diyen Astsubaylar” grubu altında bir araya gelmesine sebep oldu. Bir araya gelme, birlikte ses vermek, doğrusu ulusal yayın organlarında da kendini gösterdi. Televizyonların, radyolarının sabah programlarında binlerce iletiyi gören sunucular hayretlerini gizleyemediler. Dikkat çeken bu güç vesilesiyle olsa gerek, yedi aydır yönetimde olan TEMAD yöneticileri 3 Mayıs 2012 günü TV 8 kanalında oturuma davet edildiler. Burada önemle üzerinde durulması gereken husus böylesine büyük bir sayıya ulaşan grup yönetiminin, yanlış ellere geçmemesi ve doğru idare edilmesidir. Doğru idare şekli, günümüzde Atatürkçü Düşünceyi dışlayan, siyasi bulanların eline geçmemesidir. Kaldı ki astları, oylarını alarak görmezden gelen, sınıflar arasındaki eşitsizliği üstünden yana açan da bu düşüncedir. Burada yeri gelmişken OYAK ile ilgili olarak da; OYAK’ta, mağdur dilekçeleri dayanak gösterilerek TBMM komisyonunca sürdürülen çalışmalar da dikkatle takip edilmelidir. Bir iktidar partisini ve dolayısıyla ülkeyi idare eden bakanlar kurulu ve yürütmenin başının onay verdiği son TSK zammı beraberinde bir düşünceyi de adeta somutlaştırmaktadır. O da şudur, ağır sorumluluklar altında çalıştığını, gelir adaletsizliği nedeniyle zor şartlarda yaşam sürdüğünü, adaletsizlik sebebiyle ailesiyle birlikte moral ve motivasyonunun bozulduğunu iddia edenler, yasa çıkarma yetkisini de elinde bulunduran yürütmece dikkate alınmamakta, politikalarını ezilenleri dikkate almayan, kendi düşünceleri doğrultusunda yürütmektedirler. Kısacası, OYAK’a gelebilecek bir zarardan yine ezilenler mağdur olacak görünüyor. Çünkü üstler fazlaca olmasa da Türkiye şartlarına göre iyi bir yaşam sürdürecek gelire zaten sahipler… Orhan Kaya |
3044 kez okundu
Yorumlarteşekkür 02/05/2012 02:10 teşekkür ederim... Misafir - Astsubaylar 01/05/2012 22:04 Sayın Kaya yazınızla Astsubaylara verdiğiniz destekten ötürü; Bütün emekli ve muvazzaf Astsubaylar ve Ailem adına teşekür ederim. Saygılarımla. Misafir - |