Devlet çatısı altında ilk kez Said Nursi konulu sempozyum düzenlendi. Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki Milliyet Fikri ve Kürt Meselesi konulu Münazarat sempozyumuna AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de katıldı. 'Harem - Selamlık' uygulamasının yapıldığı ve Kuran okunarak başlanan sempozyuma Yargıtay Başkanı Nazım Kaynak da mesaj gönderdi.
DEVLET MİLLET BARIŞTI
Sempozyumda konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, bir zamanlar akademisyenlerin Said Nursi'den alıntı yaptılar diye üniversitelerden atıldıklarını dile getirerek, 'Bu kabus geride kalmıştır. Bu sempozyum, devletle milletin barışmasıdır' diye konuştu. Said Nursi'nin her türlü istibdata karşı çıktığını belirten Çelik, 'Bediüzzaman'a deli diyenler, onu cumhuriyet döneminde zindandan zindana sürükleyenler kendileri deliydi' dedi.
O KELEPÇE BUGÜN SÖKÜLÜYOR
Sempozyuma katılan Gaziantep Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. İbrahim Özdemir 12 Eylül davasına atıfta bulundu ve '12 Eylül'den de, 27 Mayıs'tan da, 31 Mart'tan da hesap soralım ama yıkarak değil anlam vererek yapalım. İttihat ve Terakki geleneğinden gelen acıların da üzerine gitmeliyiz' dedi. Özdemir, Said Nursi'nin 1894'te ilk kez Mardin'de 'kelepçelendiğini' anımsatarak, 'yine burada o kelepçe sökülüyor' dedi. (Akşam)
ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ’NDE BEDİÜZZAMAN SEMPOZYUMU SÜRÜYOR
MARDİN Artuklu Üniversitesi’nde 3 gün sürecek, Said-i Nursi’nin, ’Milliyet Fikri ve Kürt Meselesi’ne Dair Görüşleri’ adlı sempozyumuna bugün devam edildi.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nde dün başlayan Said-i Nursi’nin, ’Milliyet Fikri ve Kürt Meselesi’ne Dair Görüşleri’ adlı sempozyumun ikinci gününde, ’Bediüzzaman ve milliyetçilik ya da bugün munazaratı nasıl anlamalıyız’ ve ’Sair Nursi’nin model üniversite modeli ve Medresetül Zehra’ konuları tartışıldı.
Birinci oturumun başkanlığını Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Orhan Ayyıldız yaparken, sunumları ise İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Servet Armağan, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Ozkul, Araştırmacı Yazar Murat Çiftkaya yaptı.
Prof Dr. Orhan Ayyıldız, Bediüzzaman’ın 7 sene ile değil, ömrünün neredeyse büyük kısmını hapishanelerde, zindanlarda olmadığı zamanlarda sürgünlerde geçirdiğini söyledi. Prof.Dr. Ayyıldız, "Bunları anlatırken de sanki bir roman veya hikaye anlatır gibi geldi. Ama bize şunu söyleseler gelin içerde bir iki ay biraz dinlenin deseler herhalde onu söylememek için pek çok şeyimizden taviz veririz . Ama Bediüzzaman asrımızın müceddidi olduğu için bu söylediğimiz şeylerden uzaktı bunu hayatı ile bize gösterdi" dedi.
Daha sonra kürsüye gelen yazar Murat Çiftkaya ise, Milliyetçilik ve Kemalizm hakkında konuştu. Milliyetçiliğin sıkıntılı ve acılı bir konu olduğunu beirten Çiftkaya, "Milliyetçiliği tartışmak demek haksızlıklarla kırgınlıklarla yüz yüze gelmek demektir. Hem kendimizle yüzleşmek hem de karşımıza gelenle yüzleşmek demektir. Bu noktadan eğer bir çözüm üretmek istiyorsak, bu yüzleşmeyi gerçekleştirmek gerekiyor. Yüzleşmek içinde itiraf etmek gerekir. Kendi algılarımızı, eğilimlerimizi peşin kabullerimizi, hatta ideolojimizi ona dayatmak. Dışarıdan ona kendi tabiri caizse ırsailiyatımızı giydirmek ve o zihniyetle bakış açısıyla aramak mümkündür. Aslında üstadın milliyetçiliği ile ilgili yanılgılar türlü türlüdür. Üstat hakkında garip milliyetçi algılar ve düşünceler var" diye konuştu.
KEMALİZMİN 6 İLKESİNE DE KATILMIYORUZ
Artık kafalardaki milliyetçilik tortuların temizlenmesi gerektiğini söyleyen Çiftkaya, "Bunun sonucu olarak elbette ki en fıshı hakların ve özgürlüklerin tanınmaması kimliklerin inkarı, zulümler, kan akması gibi süreçlere bizzat müdahil olmasak bile bazen olumlayarak bazen de sesiz kalarak bunun bir parçası olduk. İnşallah kimse alınmaz ama birinci noktayı şu şekilde yorumlayabiliriz. Zihnimizdeki Kemalizm’den kurtulmak, zihnimizdeki Kemalizm’i temizlemek şekilde özetleyebiliriz. Çünkü kategorik olarak Kemalizm’e karşı çıktığımızı söylüyoruz. Altı ilkenin işte hiç birine katılmadığımızı söylüyoruz. Ama zihniyetimizde milliyetçiliğin ve ulus devletçiliğin kol gezdiğinin farkına varmıyoruz. Dolayısı ile birer gizli Kemalist olarak ortada dolaşmaktan artık vazgeçmeliyiz. Münazarat gibi eserleri kafasında milliyetçilik ve devletçilik tortusu okumaktan vazgeçmemiz gerekir" dedi.
BU SEMPOZYUM ÖZGÜRLÜKÇÜ CUMHURİYETE GEÇİŞTİR
’Kimlik ve Dil Politikaları’ başlıklı oturumda konuşan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Said-i Nursi’nin resmi ideoloji fikrini temellerinden çürüttüğünü söyledi. Türkiye’nin özgürlükçü dediği 3’üncü Cumhuriyete geçmesi gerektiğini ifade eden Prof.Dr. Tarhan, "Okullarda Kuran ve siyer derslerinin verilmesi ile Artuklu Üniversitesi’nde Bediüzzaman’ın Münazarat Sempozyumu yapılması özgürlükçü cumhuriyete geçiştir" dedi.
Eski Adalet bakanlarından Mahmut Esat Bozkurt’un ırkçılık ihtiva eden sözleri olduğunu iddia eden Prof.Dr. Tarhan, Silivri Cezaevi’nde yatanları da "Bozkurt’un şovalyeleri" olarak adlandırdı. Bediüzzaman Said Nursi’nin şovalyelerin dayandığı resmi ideoloji fikrini temellerinden çürüttüğünü söyleyen Prof.Dr. Tarhan, "Bundan dolayı Said Nursi üzerinde kara propaganda yapıldı. Irkçılığa karşı olmasına rağmen Said Nursi Kürtçülükle suçlandı" dedi.
SAİD NURSİ'NİN ÖĞRENCİLERİ DE KATILDI
Münazarat Sempozyumu’na katılan Bediüzzaman Said Nursi’nin talebeleri de duygu ve düşüncelerini anlattılar. Moderatörlüğünü Prof. Dr. Mehmet Aybak’ın yaptığı oturumda Abdullah Yeğin, Said Özdemir, Abdülkadir Badıllı ve Mehmet Fırıncı katıldı. Said Nursi’nin talebelerinden Said Özdemir, "Bediüzzaman Hazretlerinin bu zamanda anlaşılması ve fikirlerinin tatbik edilmesine çalışılmalı. Allah bu tür çalışmaları kabul etsin. Üstad Hazretleri, Peygamber Efendimizin ırkçılıla ilgili Hadisi Şeriflerini rehber etmiştir. Bununla ilgili birçok hatıra var" dedi.
Abdullah Yeğin ise "Bu sempozyum nedeniyle bir inşirah sevinci içerisindeyiz. Tebrik ediyoruz. Sebep olanlardan Allah razı olsun. Bizim en büyük meselemiz Müslümanların birbirini kardeş görmesi. Zararlı cereyanlar Müslümanları şubelere ayırıp işgal edip yutuyor. 1.5 milyar Müslüman var. Biz niye ayrıyız? İslam Birliği niye bozuldu? Osmanlılar gitti, Hilafet kalktı İslam alemi boğuşmaya başladı. Allah’ımız, peygamberimiz, kıblemiz, dinimiz bir" dedi.
Oturumda ayrıca Mehmet Fırıncı, "Üstad bir zamanlar ’bir zemin olsa fikrimi beyan etmek isterdim’ demişti. Üstadın fikirleri burada konuşuluyor. Rektör beye teşekkür ediyorum. İhtiyaç olduğu bir zamanda gündeme geldi. İnşallah buradaki müzakereler Türkiye ve dünyanın sıkıntılarına çare olacak. Bir kardeşimizin dediği gibi Üstada ilk kelepçe Mardin’de takıldı burda da çözlüecek inşallah" dedi.
Abdülkadir Badıllı adlı Said Nursi’nin öğrencisi de, "Böyle bir ortamda olduğumuz için Allah’a şükrediyorum. Sempozyumu hazırlayanlara da teşekkür ediyorum. 15 sene öncesine kadar kimse bu konuda konuşamıyordu. Elhamdülillah şimdi üniversitede konuşuluyor. Memleketimizde bir ateş var. Bunu söndürmek için Üstadın Münazarat kitabının rehberliğinde çareler üretelim. Üstadın sözünü dinlemeyen muvaffak olamaz" dedi. 07.04.2012 (VATAN)