Tekrarı olmayan ve gelinmesi de gelenin elinde olmayan yaşamda var olduktan itibaren, hayatta tutunmak, insanca, iyi bir yaşam sürmek çabasında olan insan, hayatın kendisine sunmuş olduğu seçeneklerden istifade etmenin yollarını ararken bir yandan da seçmiş olduğunun daha iyi olması için çaba göstererek ömrünü tüketmekte… Kimisi fark yaratarak hayata yön vermekte, kimisi de olana razı olarak göçüp gitmekte ebediyete.

Yaşamın kendisine sunduklarından, bilerek ya da bilmeyerek veya bildiği halde kimi zaman şartların zorladığı mecburiyetten kaynaklı olarak, insan, hiç de beklemediği, tahmin dahi edemediği koşulları yerine getirmekle baş başa kalabilmekte. Seçenekler veya seçeneksizlikler içinde alınan kararlar hiç ummadık şekilde kimi insana haz verirken kimisine de bir ömür boyu katlanılması gereken acılar, hüzünler, ıstıraplar, keşkeleri de beraberinde getirmekte...

Yaşam, olduktan sonra kader, alın yazısı olmuş olan tesadüflere, şansa bağlı. Bindiği aracın lastiği patladığı için sınava yetişemeyen veya girdiği sınavı kazanamayan öğrenci bir sonraki dönemde kendisini bambaşka dünyada bulabiliyor. Tıpkı astsubay hazırlama okulu sınavını kazanamayıp da sonradan Genelkurmay Başkanı olmuş olan Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ta olduğu üzere hayat sürprizlerle dolu.

Org.Büyükanıt astsubay olabilseydi, muhtemelen yetmişli yıllardaki astsubay eylemlerine katılır, uğradığı haksızlığa karşı mücadele verir, üyesi hatta belki de başkanı olarak TEMAD yoluyla camiasına hizmet etmeye çalışırdı. Fakat ne acıdır ki astsubaylığın kenarından geçip subay olarak meslek hayatının en tepe noktasına kadar çıkmış olan Büyükanıt'ın kuvvet komutanlığı ve genelkurmay başkanlığı döneminde, bir zamanlar isteyip de olamadığı astsubaylık mesleğinin sorunlarının çözümüne yönelik herhangi bir faaliyeti olmadı. Tıpkı kendinden öncekiler gibi O'da astsubayları görmezden geldi, fark yaratamadan, sıradan bir şekilde gitti. Türk generalinin bu hali gerçekten de çok düşündürücü ve kurum adına da bir talihsizliktir!

Astsubayların özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik olarak geçen yıllar içerisinde ulusal basında dizi dizi yazılar yer aldı, duymayan duysun, görmeyen görsün, dercesine. TBMM'de saatlerce konuşuldu egemenliği elinde bulunduranlar el atsın diye. Ama nafile! Astsubaya karşı beslenen derin bir duygu, bu duygu herhalde pek de olumlu olmayan derin bir duygu olsa ki üzerine kapandığı astsubayın haklarını bir türlü özgür bırak(a)madı ve idare astsubay kadar olgun davranamadı, en azından şimdiye kadar...

Geçmiş TEMAD yönetiminde başlatılan ancak içi boş olduğu sonradan anlaşılan özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik haberler; konunun başbakanlığa sunulmuş olduğu bilgisiyle, bu günlerde belki de daha somut olmaya aday gibi görünüyor.

Star Gazetesinde 26 Mart 2012 tarihinde yer alan Nevin Bilgin'in haberine göre; MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman'nın soru önergesini yanıtlayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın verdiği cevaba göre, emekli astsubayların maaşına 100 TL zam ve 1.derece ile 2.dereca arasındaki maaş farkının kapatılması, makam tazminatı verilmesi gündemde. Hadi hayırlısı...

Genelkurmay ile Başbakanlık arasında astsubay özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik bilgi alışverişinin başladığı bu günlerde, TEMAD Yönetim Kurulu Üyesi Muharrem Başkak sorumluluğunda yürütülen özlük hakları iyileştirme çalışmalarının somutlaşarak sonuçlanmasını, "astsubayın en kıdemlisinin teğmenin altında maaş alması gerektiği" gibi mantıksız mantığın yıkılmasını, her alanda insan onuruna yaraşır bir astsubay statüsünün oluşmasını diliyoruz. 27-03-2012

Orhan Kaya

Yorumlar