Genelkurmay Başkanı Org.Hulusi Akar’ın, kuvvet komutanları ile birlikte 16 Haziran'da Merkez Orduevinde düzenlenen iftarda, assubaylarla bir araya geldiği haberini basından okuduk, konuşmayı dinledik.

Genelkurmay Başkanı Org.Hulusi Akar’ın konuşması şöyle;

“Değerli arkadaşlarım hepinize iyi akşamlar,

Hakikaten bu gün sizlerle beraber olmaktan, sizinle beraber görüşmekten, konuşmaktan ve yaptığınız çalışmalardaki başarılarınızı dinlemekten, bu eğitimin son derece faydalı olduğunu duymaktan (assubay üst karargâh hizmetleri eğitimi) son derece memnunum.

Türk Silahlı Kuvvetleri olarak biz bir bütünüz. Bir bütünüz, bir organizmayız. Bir vücuduz. Ve dolayısıyla bu vücudun kendisine verilen görevleri yapabilmesi için her şeye ihtiyacı var. Dolayısıyla bu bütünlük içinde, günlük faaliyetlerimizi, operasyonel faaliyetlerimizin yanı sıra orta ve uzun dönemdeki yapılanmamızı, muhtemel problemlere karşı hazırlanmamızı sağlamak üzere çeşitli projeler üretiyoruz. Ve bütün personelimizi bu manada en iyi şekilde bilimle, tecrübeyle teçhiz etmeye çalışacağız. Her zaman sizleri dinlemek bizim için mümkün olmadığı için bu networkleri en etkin şekilde kullanıp, görüşlerinizi, önerilerinizi mutlaka yazın arkadaşlar. Her türlü görüşünüz her türlü öneriniz saygıdeğerdir.

Her zaman ne diyoruz?

Türk Silahlı Kuvvetleri emeklisiyle, muvazzafıyla, efendim, şehit aileleriyle, gazileriyle ve bunların ailesiyle bir bütünüz. Yani bir ordunun gücü Atatürk’ün dediği gibi, “zabitan ve kumanda heyetinin kıymetiyle ölçülür”.

Ülkemizin ve milletimizin egemenliği, bağımsızlığı, bayraklaşan yurt topraklarının güvenliği, birliği, bütünlüğü için gece gündüz demeden, omuz omuza, asker, jandarma, polis, korucu bir bütün halinde mücadelemizi sürdürüyoruz arkadaşlar. Devletin tüm milli güç unsurlarını ayağa kaldırarak askeriyle, siviliyle bir bütün halinde ve omuz omuza, gerçekten kardeşçe, büyük bir dayanışma içinde bunları yaparken arkadaşlarım, buna benzer en önemli ikinci kuralımız da bölgede yaşayan sivil halkımıza, masum halkımıza asla ve kat’a zarar vermemek olur. 24 Temmuz’dan sonra şehit olan tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onların özellikle annelerine, babalarına, aile yakınlarına, sabır diliyorum. Tüm gazilerimizi minnetle şükranla anıyorum.

Hepinizi saygı ile sevgi ile selamlıyorum. İyi akşamlar.” Org. Hulusi Akar

***

O, yetkin konuma gelmeden önce insanlar, yaşadığı insanlık dışı sıkıntılarını çağın bir imkânı olan internet üzerinden gerçek ya da değişik adlar ile değişik gruplara üye olarak veya kendileri grup kurarak, yoğun bir şekilde dile getiriyordu. Tüm bunlar bir değişim isteğinden başka bir şey değildi. Sayısı 220 bini bulan sosyal medya grubu PES, 2012 yılında kurulmadan önce, 2005 yılı ortalarından itibaren, daha küçük gruplar aktif halde bilgilendirme yapıyor, insanlar bir araya gelerek heyecan ve de umut ile bugünkünden çok daha yoğun çalışıyordu.

O gruplarda pek çok sıkıntılar ve çözüm arayışları dönüp duruyordu.

İntibaklar bu sıkıntıların başındaydı. Nihayetinde 9/2 başlangıç derecesi hariç, düzeldi. Pek çok assubayımız maddi olarak eskisine göre, az da olsa, imkâna kavuştu.

Ardından tazminatlar geliyordu. Halen gündemde ve de çözüm beklenmekte. Çalışmaların kısa zamanda sonuçlanması umut ediliyor.

Orduevleri, beklemede. Bu konuda bariz fiziki farklar mevcut. İllere göre bir iç değerlendirme yapıldığında, aksaklık, haksızlık, kabulü güç uygunsuzluk kendiliğinden çarpıcı bir şekilde görülecektir.

Statüsel sorunlar, beklemede. Sözleşmeli personel alarak yapılan üst statü istihdamı, tıp, mühendislik gibi dallar dışında assubay kaynağından temin edilmelidir. Yedek subaylık kaldırılmalı, tüm assubaylar 4 yıllık fakülte mezunu olarak göreve başlamalıdır.

Lojman yetersizliği,

Hiçbir şekilde sicil affının askeri personele çıkmaması,

Askeri hastanede A, B polikliniğine olan tepki…

***

Silahlı kuvvetlerde çalışan için en büyük sıkıntı, kişiler sıkıntılarını dile getirirken yaşanıyordu, denilebilir.

Bir hak arayışı içerisine giren, bunun için yazılı müracaatlarda bulunan kişiler, bunun ne denli risklerle dolu olduğunu en iyi bilenlerdir.

Org. Hulusi AKAR’ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı döneminde, İç Hizmet Kanunu’ndaki silsileyi icabında ortadan kaldırarak başlatmış olduğu ifadenin önündeki engelleri kaldırıcı etkisi personeli kışla içinde intranet üzerinden görüş yazmaya yönlendirmiş, görüş yazanlara medeni bir hitap tarzıyla dönüşler yapılması personel üzerinde olumlu etkiler sağlamış, bu hususta personelin güveni kazanılmış, asırların tabuları yıkılmaya başlamış olduğu, geçmişte gelen onlarca iletilerden anlaşılmaktaydı.

Evet, silahlı kuvvetler değişiyor. Yukarıdaki hasbıhal buna en bariz bir örnek teşkil etmekte.

Silahlı kuvvetlerin birlik, beraberlik ve kardeşliği için emek veren Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi AKAR’ın Merkez Orduevinde 16 Haziran günü, belki de, tıpkı rütbesinin ilk yıllarında olduğu gibi en yakın çalışma arkadaşı olan assubayları ile aynı masada birlikte olmasını alkışlıyoruz.

Çağımıza göre geç kalınmış,

Yıllar önce yakalanması gereken bir resim bu,

Geçmişte olmaması, geçmiş adına acı, üzüntü verici bir durum, fakat esas kaybedenler, bu tür ortamları yaratamayanlar,

Bu gün normalde, normalen olması gerekenlere seviniyoruz.

Büyük çoğunluk, gelecek adına, bence memnun, gelişmelerden.

Biz buna sevinirken, kim bilir, kimileri de bu yakınlaşmadan, normalleşmeden rahatsızlardır. Onlar olmasaydı, assubay sorunları bu zamana kalır mıydı?

Aslında bu bir gelişmişlik düzeyiyle de alakalı olarak, medeni cesaretle gelişmekte olduğumuzu gösteriyor.

Bu olumlu değişimde ister olumlu, isterse olumsuz gibi görünsün, geçmişte varlığını ortaya koyarak katkı sunan konuya dâhil sivil yazarlar, milletvekilleri, assubaylar, subaylar, eski Başbakan Prof.Dr. Ahmet DAVUTOĞLU, bakanlar…, her bireyin katkısı görmezden gelinemez.

Tüm bunlara bakıldığında konunun bir toplumsal boyut kazanmış olduğu, konuları çözümleyecek gayreti gösteren bir komutanın ve dolayısıyla bir komuta heyetinin de ortaya çıktığı kendiliğinden görülebilmekte.

Yaşamı, güçlükleri aşmakla geçmiş askerler emekli olabildiğinde sade, sakin, huzurlu bir yaşam beklentisinde. Öyle trilyonluk arsam olsun, şurada bir rezidansım, bir yatım, bir de katım olsun diyen ve de olanı, daha görmedik.

Belki de değişim şimdi başlıyor.

Yaşam boyu süren bir faaliyet olan değişim; medeni cesaret, emek, kararlılık ve de devamlılık istiyor.

Kararlılıkla sürmesini diliyoruz.