• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Orhan KAYA
orhan.kaya.61@hotmail.com
Avrupa, Amerika, Rusya, Osmanlı, Atatürk ve Örmek
21/08/2012

İlimden, fenden uzak kalarak, Avrupalıya okul açtırıp öğretmen ithal ederek yaşamını sürdürmeye çalışırken, Rusların “Doğu Sorunu” adı altında bölünmek istendiğinden İngilizlerin haber vermesiyle haberdar olan Osmanlı İmparatorluğu’nun yöneticileri; Rusların Boğazları geçmesini istemeyen İngiliz ve Fransızların oyunları neticesinde 1856 yılında bitecek olan Kırım Savaşı 3 Temmuz 1853'te başlar. Savaş başlar ancak hazinesi boş olmasına rağmen, İngiliz ve Fransızların cephanesini savaş boyunca karşılama sözü de vermiştir Osmanlı İmparatorluğu. Derken paraya ihtiyaç olur ve 1853’te İngilizlerden ilk borç para alır. Fakat alınan bu bor para savaş masraflarını karşılamaya yetmez ve 1855’te alınan ikinci borç para ile “Borç Sarmalı” da başlamış olur. Başına örülen örgüden habersiz borç sarmalına dolanan ve 1865’te bırakın anaparayı faizini dahi ödeyemez duruma düşen Osmanlı İmparatorluğu’nun borç ödemesinin yönetimi için yabancıların baskısıyla 20 Aralık 1881’de Düyun-u Umumiye İdaresi kurulur.

İngiliz, Fransız, Hollandalı, Alman, İtalyan ve Osmanlı temsilcilerden oluşan Düyun-u Umumiye İdaresi’nin  yedi kişiden oluşan “Düyun-u Umumiye Meclisi” İstanbul Lisesi’nde 20 Aralık 1881’de faaliyetine başlar.

İngilizin, Fransızın, Rusun, Almanın başına ördükleri çoraptan habersiz Osmanlı yönetimi, borç batağından sonra dünya çapında “Hasta Adam” olarak anılmaya başlar. Ekonomik çöküşün ardından başlayan ayaklanmalar yoluyla Osmanlı’nın toprak kayıpları, 1’inci Dünya Savaşı ile zirveye ulaşır. Ve nihayetinde İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Franchet d’Esperey’in İstanbul Limanı’nda Cevat Paşa ve İngiliz General Wilson tarafından 23 Kasım 1818’de karşılanmasıyla “Hasta Adam” Osmanlı’nın ölümü gerçekleşir ama ilan edilmez, çünkü paylaşım sorunu yaşamaktadır işgalciler.

Askeri gücünü yitirmiş, ilmiyle, siyasetiyle, teknolojisiyle dünyayı izleyemez olmuş olan Osmanlı’nın başına çorap örenlerin bugün de el ele, kol kola oldukları ve dünyayı yaşanmaz hale getirdikleri gören gözler için, gözler önündedir.

İngilizin, Rusun, Fransızın başına ördüklerinden habersizce hazinesinde parası olmadan Ruslarla savaşa tutuşan, bunun yanında İngiliz ve Fransıza cephane temin eden, Hasta Adam olarak anılan, bir zamanlar Cihan Devleti  Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde yer alan, tam da ekonomik iflasından sonra Düyun-u Umumiye İdaresi’nın kurulduğu 1881 yılında,  sarışın mavi gözlü, sağlıklı bir çocuk dünyaya gelir, Selanik’te.

Babasının vefatı, annesinin başka bir insanla evliliği ve bunların getirdiği sıkıntılarla büyüyen çocuğun askerlik mesleğini seçmesi, gündelik yaşamdan sıyrılarak o yaşlarda ülke meselelerine ilgi duyması, ülkesindeki ticaret merkezlerine ait yabancı tabelalardan dahi ekonomik işgalin farkına varması, subay olduktan sonra da ülke meselelerine olan tutkusu ve yabancılarca devletinin başına örülen kötü gidişin farkında oluşu; Mustafa Kemal’in işgalcilere karşı vatansever Türk insanıyla sabırla, ilmek ilmek geliştirdiği dostlukları gün gelir yedi düvele karşı verilen savaşlar sonrası Tam Bağımsız Türkiye ile sonuçlanır.

Mustafa Kemal; bir bakmışsınız Trablusgarp’ta, bir bakmışsınız Diyarbakır’da, Şam’da, Toroslar’da, Bitlis’in dağlarında, Çanakkale’de, Samsun’da, Amasya’da, Erzurum’da, Sivas’ta, Afyon’da, İzmir’de.. Üstün zekâsı, milletine bağlılığı, öncülüğü ve cesaretiyle hep vatan savunmasında yedi düvele karşı.

Yedi düvelin işgalinden kurtardıkları vatan toprağını tam bağımsız hale getirdikten sonra eğitimde, medeni yaşamın gelişmesinde, ekonomide, sanayide de hep öncü, Mustafa Kemal.

On iki milyonluk nüfusun Arap alfabesi ile okuryazar oranı 1923’de %2’ler civarında. Halkın çoğu, yerde gördüğü gazete parçasının üzerindeki yazıyı Kur-an’dan ayet zannederek yüksek bir yere koyuyor. Hal böyleyken, eğitimde açtığı çığırla okuryazar oranını 1936’da %17’lere çıkartan; Kur-an’ı Türkçeye çevirterek her Türk evladının tek başına kitabını anlamasına sunmasıyla; tekstil başta olmak üzere, tarımda, sanayide, kara, deniz, hava ulaşımında, sağlıkta, adalet sisteminde, bankacılıkta, yeniden bir ordu kurulmasında, devlet idaresinde çağdaş kurumlar meydana getirmesi ve bütün bunları milletiyle birlikte büyük bir heyecan içerisinde yapması, barıştan yana olması; her alanda güçlü, tam bağımsız bir Türkiye meydana getirerek, asırlardır Türk insanın ardından kuyu kazan, başına türlü türlü çorap ören AB-D ve Rusya’nın oyununu bozmuş olması, Dünya üzerinde sözü geçen, itibarı olan bir Devlet meydana getirmiş olması, halen o ülkelerce hazmedilmiş midir acaba?

Ekonomisi, siyaseti iflas etmiş, başkenti dâhil, toprakları işgal edilmiş, silahlarına el konularak ordusu terhis edilmiş olan bir milleti yeniden şahlandıran Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, zekâsıyla, yedi düvelin Türk milletinin başına ördüğü tüm olumsuzlukları ortadan kaldırmış bir lider.

Günümüz siyasetçisi, siyasetçi olarak varsa şayet onu da ATATÜRK’e borçlu. Ancak gelin görün ki O’nun sayesinde siyaset yapan siyasetçi icraatlarında, konuşmalarında O’nu yermeye çalışıyor. Hâlbuki terk-i diyar eylemiş, hakkında söylenene cevap veremeyecek durumda olan bir kimsenin ardından konuşmak kültürümüzde yoktur. Kaldı ki ardından konuşulan kişi milletimiz için çok fedakârlıklar göstermiş bir insan.

Başbakan Tayyip Erdoğan, 17 Ağustos günü 22 kilometrelik Kadıköy-Kartal Metrosu'nun açılışını yaptıktan sonra basın mensuplarının sorusu üzerine: “Türkiye'yi biz karayollarında nereden aldık, hangi ağlarla donattık, demiryolunu nereden aldık hangi ağlarla donattık, biliyorsunuz 10. Yıl Marşı'nda geçer, demir ağlarla ördük falan... Neyi ördün, hiçbir şey örmüş falan değilsin. Ortada duranlar belliydi. Demir ağlarla şimdi Türkiye'yi biz örüyoruz.” demiş.

Atatürk’ü yerme, yerden yere vurma yarışı nedendir, anlamak güç.

Geçen günler içerisinde bir camiye geçici olarak atanmış, sözleşmeli genç bir imam ile tanıştık. Kendisi sarığı, cüppesi, uzun sakalı ve kemersiz şalvarıyla devlette görev almış, cami dışında da böyle dolaşmayı tercih ediyor. Merhabadan sonra ilerleyen sohbet içerisinde O’da,  “Atatürk bu kıyafetle dolaşmamızı yasakladı, din adamlarını astırdı, Çanakkale’de asıl başarı başkasınındır” diyerek epeyce gıybet etti. Hâlbuki gıybet ettiği Atatürk, şu anda İslamiyet’in en iyi yaşandığı Türkiye’yi kuran kişi, onu bile anlamış değil. Onun yanında kendisi sözleşmeli, neden sözleşmeli olduğunun farkında bile değil,

Şimdi, hakkında gıybet edilen Gazi Mustafa Kemal’e bakınca, her şeyden önce; O’nun savaş alanlarındaki yönetme sanatından kaynaklı yenilmezliği, İngiliz Himayesi, Amerikan Mandası dururken, milletini bağımsızlığa kavuşturmadaki öngörüsü, başarıları TBMM’ce ATATÜRK soyadıyla taçlandırılmış.

Bugün yapılan her güzel şey onun eserlerinin geliştirilmesi, çağdaş muasır medeniyet seviyesine ulaşılması ve üstüne çıkılması hedeflerinin gerçekleştirilmesinden başkaca bir şey değildir. Bu nedenle gören gözler O’nu anlamakta, diğerleri ise anlamakta güçlük çekmekte olsa gerek.  

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihinden itibaren devleti idare etmiş olsa bile ki öyle değil, o halde bile, hesap bilmeyenler için yazalım: Bedenen ölüm tarihi 1938 - Samsun’a çıkış tarihi 1919= 19 yıl.  Cumhuriyetin ilanı 1923’den alırsak 17 yıllık bir devlet yöneticiliği var.

Şimdi, Cumhuriyetin ilan edildiği 1923 yılı ile 1938-39 yıllarına ait bazı verilere bakalım:  

Eğitim:

İlkokul Sayısı

                          1923 yılında: 4894

                          1938 yılında: 6700

                          Artış oranı   :  %36  

İlkokul Öğrencisi Sayısı

                          1923 yılında: 341.941

                          1938 yılında: 764.691

                          Artış oranı   :     %132

İlkokul Öğretmeni Sayısı

                          1923 yılında: 10.238

                          1938 yılında: 15.775

                          Artış oranı   :     %54

Genel Lise Sayısı             

                          1923 yılında: 23

                          1938 yılında: 68

                          Artış oranı   : %195  

Fakülte ve Yüksek Okul Sayısı         

                          1923 yılında: 2

                          1938 yılında: 7

                          Artış oranı   :  %350

Bayan Öğretim Elemanı

                         1923 yılında: 0

                         1938 yılında: 99

                         Artış oranı   : % 10.000

Ulaşım/Demiryolu (km)

                         1923 yılında: 4.559

                         1938 yılında: 8.637

                         Artış oranı   : % 89,4

Atatürk başka ne yapmış…

Çöken İmparatorluğun borcu:

Mahfi Eğilmez’in 11.12.2011 “Osmanlı'dan Devraldığımız Borçlar” başlıklı yazısından okuyalım: “Osmanlı'dan devralınan borçların ödenmesi 1954 yılında bitirildi. İlk dış borçlanma 1854 yılında yapıldığına göre bu borçların tasfiyesi 100 yıl sürmüş oluyor. Osmanlı'dan devralınan borçlar 145 milyon Osmanlı altın lirası tutarındaydı. Bu da o dönemin milli gelirinin yaklaşık yüzde 65'i ediyor.  Bugünkü koşullarla düne bakıp devralınan borç miktarının söylendiği kadar yüksek olmadığı tezini ileri sürenler bu borcu aynı mantıkla bugünkü değerlerle hayal etmeye çalışırlarsa kabaca 500 milyar dolarlık bir borç yüküne denk geldiğini göreceklerdir (Bugünkü GSYH'mız 750 milyar dolar olduğuna göre bunun yüzde 65'i 488 milyar dolar eder.)”(*)

I’inci Dünya Savaşı bitince yedi düvelin işi bitmiş mi oldu?

Hatay sorunu, nüfus mübadelesi, uluslararası anlaşma/sözleşmeler, adeta birer misyoner yetiştiren yabancı okulların durumu, sayısı bir düzineyi bulan iç ayaklanmalar, İngiliz destekli Şeyh Said isyanı ve bu isyan nedeniyle Musul’un kaybedilmesi… Karadeniz’in sarp dağlarına yerleşen ve sayıları 25 bine ulaşan Pontus eşkıyasının F-16, Kobra, Heron, uydu teknolojisi, telefon dinlemesi olmadan ortadan kaldırılması ve daha pek çok mücadele… Bütün bunlara rağmen meydana getirilen ve yeni nesle bırakılan Tam Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

Cevap veremeyeceklerin ardından konuşulmamalıdır.

Cevap veremeyecek durumda, bugün aramızda olmayan, üstelik de varlığımızı, ülkemizin bağımsızlığını, demokrasimizi, özgür ülkemizde hür ibadetimizi yapmamıza vesile olan insanların ardından konuşmadan önce düşünmek lazım. Kaldı ki İslam inancına göre Kur'an-ı Kerim’in  Hucurat Suresi’nin  12’inci ayetinde “…Sizin bir kısmınız diğerlerinin dedikodusunu yapmasın. Hiç sizden biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Elbette ondan tiksinirsiniz. Ve Allah'a karşı takva sahibi olunuz..” buyrulduğu gibi, Hadis-i şeriflerde de “ölmüş insanın etini yemek” olduğu buyurulan “gıybet”i etmenin bir Müslüman için felaket olduğu bildirilmektedir.

 

Dünya üzerinde yaşamış liderlerden bir çiçeğe, bilim insanlarınca ”ATATÜRK ÇİÇEĞİ” adı verilen tek ve Ebedi Liderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve çalışma arkadaşlarını, O’nun yolundan ilerleyenleri saygı, minnet ve şükranla anıyor, selamlıyoruz.

 

Milletler, tarihlerini bildiği, ders çıkardığı ve yaşanılan güne, çağa yorumlayarak uyguladığı oranda hür ve müreffeh yaşarlar.

Orhan KAYA

(*) http://www.mahfiegilmez.com/2011/12/osmanlidan-devraldigimiz-borclar.html

Anasayfa bağlantısı 



2655 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Mahlas sonu - 07/07/2019
Değerler silsile halinde ilerler. Değerler değerleri yaratır. Değer, bir kültürün sonucudur.
Bireyin korunma ihtiyacı ve kültürel yapı - 26/04/2019
Dünyaya sattığı bir sanayi ürünü olmayan ülke onlara ne verebilir veya onlar ülkeye ne verebilir?
Siyasetçi ile Politikacı arasındaki fark - 22/04/2019
Politikacı partiler ile Siyaset yapan partilerin kitleleri arasındaki fark; Politika ile Siyaset arasındaki fark kadardır.
Siyasi Görüş Devlet Adamlığı Kaynaklı Olunca Fayda Sağlar - 20/04/2019
Devlet bir sistem, Ulus haline gelebilen toplumlar devletleşir.
Huzur, refah, saygı, saygınlık, kalite, üretim, bilimsellik ve demokrasi bilinci - 16/04/2019
Bütün düşüncelerin temeli, niyet; kötü mü, iyi mi? Aranması gereken de bu.
Toplumlar, diğer toplumların etkisi altına girdirici koşullarını bizzat kendisi hazırlar. - 13/04/2019
Geri kalmış toplumların akıl ile sınavı.
Ezberci eğitim, feodal yapı, tarikatlar ve toplumsal düşünce - 09/04/2019
Ezberci eğitim, feodal yapı, tarikatlar ve toplumsal düşünce
Geleceğin nasıl olacağını bugün yetiştirilen çocuklarda görebilmek gerekir - 08/04/2019
Dün, bir gündü dünde kaldı. Bugün bu gündür, hakikatte şu andır.
Çanakkale Zaferi, Öncesi ve Sonrası - 18/03/2019
Bir milletin geleceği için sonrası başından ve ortasından daha önemli…
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri