• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi6
Bugün Toplam41
Toplam Ziyaret1304845
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.246335.3876
Euro36.250836.3961
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

İbrahim ORTAŞ
ibrahimortas@oncekultur.com
ULUSAL BİR SORUN OLAN BEYİN GÖÇÜ VE AİLELERİN DRAMASI
30/12/2024

Özet

Türkiye'deki beyin göçü ve nitelikli insan kaybı sorunu artık ülkenin akademik ve entelektüel pınarını kurutulmuş, ülkeyi kalındıracak öğretmenleri, mühendisleri ve doktorları ülkeyi beyin göçüne gittiği için ülkenin sorunları çözülememektedir. Ülkenin iyi eğitim almış gençlerinin yurtdışına yönelmesinin ardında ekonomik zorluklar, yetersiz maaşlar ve akademik özgürlük eksiklikleri yer alıyor. Aileler, çocuklarını eğitim için yurt dışına göndermek zorunda kalırken, bu durum Türkiye'nin emek verdiği insan kaynağının başka ülkeler tarafından bedelsiz bir şekilde kazanılması anlamına geliyor. Genelde kendine yurtdışında gelecek arayan gençlerin en temel özellikleri, soyut düşünme yeteneği olan sorgulama, olaylara eleştirel gözle bakabilme becerisini kazanmış, yaşadığı topluma ve dünyayı, tarih ve kültürel değerleri anlamış, farkındalığı yüksek, düşüncelerini özgürce ifade edebilen, insani duyguları gelişmiş, farklı düşüncelere saygılı, bir kaç dil bilen, yazma ve kendini ifade etme becerileri gelişmiş, tek başına ve birlikte çalışma yeteneğine sahip insanlardır. Ülkenin ve üniversitelerin bu denli çok yönlü ve evrensel değeri kazanmış analiz etme beceri ve yetkinliğe sahip gençleri öğrenme süresinde fark edip ülkede tutmak için ortam yaratma projesi ve amacı olması gerekir. Bu arada üniversitelilerde istihdam edilecek çok sayıda yetenekli bilim insanı adayları üniversiteleri tercih etmedikleri görülmektedir.

Bu durum, Türkiye'nin bilimsel kapasitesini zayıflatmakta ve gelecekteki yenilikçi projelerin önünü tıkamaktadır. Üniversiteler, gençlerin potansiyellerini burada değerlendirebileceği ortamlar yaratmak zorundadır. Bunun için hükümetin ve üniversitelerin işbirliğiyle, liyakat ve özgürlüğe dayalı bir sistem kurulması gerekmektedir.

Sonuç olarak, üniversitelerdeki sorunlar yalnızca eğitimle ilgili değildir. Halen üniversitelerin elinden olan kendi kadrolarını oluşturmada, siyasi kaygıların ötesinde nitelikli potansiyel araştırma yapacak gençleri havuzlarına kazandırmalıdırlar. Üniversite üst yönetim, senatolar, fakülteler öğretim üyeleri, görevlileri ve öğrenciler nasıl daha iyi üniversite ortamı oluşturabiliriz, nasıl daha iyi eğitim görmüş öğrencileri üniversiteye kazandırırız ve bunların ülkenin gelişiminde nasıl değerlendiririz-i planlayan, konuşan ve hedef koyan bir anlayışa sahip olunması gerekir. Üniversitenin en üst düzeyde bilime, akademik bilinç ve entelektüel yapıya sahip özelliği nedeniyle kendine has özerkliği ve özgürlüğüne saygı duyup ülkenin gelişimine katkı sunması beklenilmeli.

 

 

Ülkemizin Yetiştirdiği Yetenekli İyi Yetişmiş İnsan Gücü Beyin Göçüne Gitmektedir

Bir üniversite hocamızın doktor çocukları ülkemizin en iyi üniversitesinde tıp fakültesini başarıyla bitirip ihtisasını tamamladıktan sonra yurt dışından aldığı iş teklifi ile ülkemizi terk ettiler. Çocuklarının başarısından gurur duyan aile, bu başarıyı kutlayan birçok saygın hocadan da methiyeler aldı. Sosyal medyada yapılan güzellemelerde kendilerine iyi bir gelecek yarattıkları, iyi bir yaşam alanı buldu anlamında ifadelerdir. Gerçekten derinlemesine analiz edilmeden ancak iyi niyetle yazılmış ifadeleri gerçekten üzücü. Yine yakın geçmişte bir arkadaşımın oğlu, gelini, kızı ve damadı hepsi kısa süreli aralıklarla Amerika'ya gittiler. Orada daha fazla çalışma fırsatı bulsalar da, asıl tercihlerinin öncelikle kendi ülkelerinde kendilerini rahatça ifade edebildikleri ve daha iyi şartlarda yaşam sürdürerek gerçekleştirdikleri bir ortamda çalışmak istediklerini belirttiler. Çok etkilendim ve üzüldüm.

Her gün bu tür başarı hikâyelerini duyuyoruz, ancak bir yandan da soruyorum: Neden bu kadar emekle yetiştirdiğimiz, ülkemizin vergileriyle pahalıya mal olmuş nitelikli insanları dışarıya gitmeye zorlayan bir mekanizma oluşturulmuyor? Yetkililerden birçoğunun, "Bu gençler nerede, ne iş yapıyorlar?" sorusuna yanıt verebildiğine dair bir şey duymadım. Diğer taraftan, bu gençler neden yurt dışına gidiyor? Onlara nasıl sahip çıkabiliriz? Bu sorular, görünüşe göre hala gündemde olmayan bir konu. Bu ilgisizlik ve çözümsüzlük ise çok ciddi bir sorundur.

Aileler, çocuklarını iyi bir üniversitede okutabilmek için her türlü fedakârlığı yapıyor. Kıt olanaklarla tıp fakültelerine gönderdiler, yıllarca zorlu eğitim sürecine katıldılar. Ancak, mezun olan bu gençler, eğitimlerini aldıkları, çok emek verdikleri ülkesine hizmet etmek yerine hiçbir emek ve masraf etmeden başka ülkelere elini kolunu sallayarak adeta o ülkelere altın tepside yetişmiş insan hediye ediyoruz. Son yıllarda Avrupa’nın yaşlanan nüfusları yanında ihtiyaç duyduğu iyi eğitim görmüş nitelikli beceriler kazanmış yetişmiş insanı hiçbir maliyet ödemeden kapılarını açarak kendi hazinesine değer katmaktadırlar.  

 

Üniversiteler Geleceğe Güven vermeli ve Yetiştirdiği Nitelikleri İçerde Değerlendirmeli

Gençlerimizi başarılarından dolayı candan kutlamakla birlikte, ülkemizin sahip olduğu nitelikli insan kaynağının neden kolayca beyin göçüne kurban gittiğini sorgulamak gerekmez mi? Keşke bu gençler, kendi ülkelerinde topluma hizmet edebilseler. Neden, ülkemizin pırıl pırıl gençleri yurt dışında gelecek aramak zorunda kalıyor? Sorusu yıllardır kendime sorduğum bir soru.

Genelde kendine yurtdışında gelecek arayan gençlerin en temel özellikleri, soyut düşünme yeteneği olan sorgulama, olaylara eleştirel gözle bakabilme becerisini kazanmış, yaşadığı topluma ve dünyayı, tarih ve kültürel değerleri anlamış, farkındalığı yüksek, düşüncelerini özgürce ifade edebilen, insani duyguları gelişmiş, farklı düşüncelere saygılı, bir kaç dil bilen, yazma ve kendini ifade etme becerileri gelişmiş, tek başına ve birlikte çalışma yeteneğine sahip insanlardır. Ülkenin ve üniversitelerin bu denli çok yönlü ve evrensel değeri kazanmış analiz etme beceri ve yetkinliğe sahip gençleri öğrenme süresinde fark edip ülkede tutmak için ortam yaratma projesi ve amacı olması gerekir. Bu arada üniversitelilerde istihdam edilecek çok sayıda yetenekli bilim insanı adayları üniversiteleri tercih etmedikleri görülmektedir.

 

Geleceğini Yurtdışında Arayan Gençler; Farkındalığı Yüksek ve İyi Yetişmiş Nitelik Sahibidirler

Tanıdığım çok parlak bir araştırma görevlisinin yurt dışına çıktığını öğrendim sorduğumda üniversiteden ayrılma nedenlerinin başında çalışma ortamının akademik nitelikte uzaklaşmış olması, motivasyonsuzluk, yeterince kendini gerçekleştirememesi, maaşların yetersizliğinden dolayı geçinmemek olduğunu belirti. Bu ve benzeri son yıllarda duyulan ve üniversitelerin yaşadığı sorunlar genelde bir verimsizlik yaratmış görülüyor.  Türkiye’de üniversitelerin karşı karşıya kaldığı sorunlar, eğer çözülmezse, ülkenin geleceğini ciddi şekilde tehdit edebilir. Bu tehditlerden bazıları şunlardır:

 

1. Beyin Göçü ve Nitelikli İnsan Kaybı:

Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunların proje bütçelerinin yetersiz finansmanı, yetersiz alt yapı yanında yoksulluk sınırında maaş koşulları. Üniversite geleneklerinin ve özerklik ilkelerinin oldukça zayıflatılmış olması, akademik özgürlüğün kısıtlandığını düşünen, siyasetin üniversitelere müdahale ettiğini belirten nitelikli mühendis, doktor ve akademisyenlerin Türkiye'deki üniversitelerde ve diğer sektörlerde çalışmaya olan motivasyonunu azaltmakta ve onları yurt dışındaki üniversitelere yöneltmektedir. Bu durum, uzun vadede Türkiye'nin bilimsel üretim kapasitesini ve uluslararası alandaki rekabet gücünü zayıflatacaktır.

 

2. Düşük Kaliteli Eğitim ve Düşük Araştırma Kapasitesi:

Nitelikli diplomalılar ve akademisyenlerin ortamdan ayrılması ve yerlerine liyakat esasına çoğu zaman uyulmadan yapılan atamalar zaman içinde eğitim ve araştırma kalitesinde ciddi bir düşüşe neden olacaktır. Bu durum, mezunların iş bulma olasılıklarını azaltarak Türkiye'nin ekonomik ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyecektir. Nihayet ülkenin devasa sorunları siyasetin dışında hiç konuşulmamaktadır.

 

3. Yenilikçilik ve Kalkınmada Gerileme:

Üniversiteler, yeni bilgi üretilmesi, teknolojik gelişmelerin teşvik edilmesi ve yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesinde kritik bir rol oynar. Ancak, üniversitelerin yaşadığı yönetsel ve akademik sorunlar, Türkiye'yi "orta gelir tuzağından çıkarmak ve ileri teknolojiye dayalı bir ekonomiye geçiş yapmak konusunda büyük bir engel oluşturmaktadır. Türkiye’nin bu bağlamda farkındalığı yüksek niteliği insan gücünü içeride istihdam etmesi ve üniversitelerde akademik ortamda bilim yapmasının yolları açılmalı.

 

4. Toplumsal Kutuplaşma ve Demokratik Değerlerden Gerileme:

Üniversiteler, farklı düşüncelerin özgürce tartışıldığı, eleştirel düşüncenin geliştiği ve hoşgörünün teşvik edildiği ortamlar olmalıdır. Ancak, akademik özgürlüğün kısıtlanması ve üniversitelerin siyasallaşması, toplumsal kutuplaşmayı artıracak ve demokratik değerlerin zayıflamasına yol açacağı kaygısı çok sık işleniyor. Türkiye’nin hak ettiği demokrasisi gelişmiş, düşünce özgürlüğünün tam sağlandığı, hukuk devletinin herkese eşit işlendiği mesajı içeri ve dışarıda hissedilmeli.

 

5. Gençlerin Geleceği ve Umutsuzluk:

Üniversitelerin yaşadığı sorunlar, gençlerin geleceğe dair umutlarını kaybetmelerine ve onları yurtdışına yönlendirmelerine neden olmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin en önemli dinamiklerinden biri olan genç nüfusun kaybına yol açacak ve toplumsal potansiyeli zayıflatacaktır. Bu durumda ülkemize ve bölgenin gelişimine ket vurabilir. Eğer gençler geleceklerine dair umutsuzluk yaşayarak yurtdışına gidiyorlarsa neden gittiği sorgulamasının Türkiye’de ki siyasilerin ve yönetimin çok yönlü analize dayalı düşünüp çözümler üretmeleri gerekir.

 

Gençlerimizin Geleceği: Umut Kaybı ve Gelecek Kaygısı

Şahsi olarak, bu gençleri başarılarından dolayı tekrar kutluyorum. Ancak, ülkelerinde istedikleri ortamı bulamayan bu gençlere söylenecek fazla bir şey yok. Kendine güvenen, dil bilen, özgürce ifade edebilen gençler, doğaları gereği cesaretle yurt dışına gitmeye yöneliyorlar. Ancak, bu durumun ülkemize bedeli çok ağır olduğu muhakkak.

Kendi adıma ben de aynı korkuyu taşıyorum; iyi bir üniversitede eğitim almış çocuğumun yurtdışına gitmesinden endişe ediyorum. En büyük korkum ülkemin zor kıt kaynakları ile eğittiği niteliği yüksek öğrencilerin yurtdışına istemeden de olsa çakmasıdır.  Kendimde daha önce beyin göçü konusunda üç yazı yazdım ve bu nedenle yurtdışında aldığım iş tekliflerini düşünmeden ret ettim. Zaman zaman canım sıkılsa da ülkemin vatandaşlarının vergileri ile yurtdışında eğitim aldığım için yaşam boyu borcumu ödemeye devam edeceğim.

 

Çözüm İçin Acil Adımlar Atılmalı

Ülkenin ilgili kurum ve kuruluşlarına çağrım şudur: Nitelikli gençleri burada mutlu ve şevkle çalışacakları bir ortam sağlamak için adımlar atın. Hep birlikte, başta devlet yetkilileri olmak üzere, şapkayı önümüze koyup bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Bu gençleri bu topraklarda tutamazsak, ülke yakın gelecekte erozyona uğramış, ağaçsız bir çöl gibi olur. Ne buğday yetişir, ne de kavun-karpuz.

Eğer Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istiyorsak, bilgiye, bilime ve liyakate dayalı bir toplumsal yapı inşa etmek zorundayız. Bunun ilk adımı, hukukun üstünlüğüne dayalı, toplumun çoğunluğunun mutabakatıyla oluşturulacak bir yol haritasıdır. Liyakate dayalı bir yapılanma sağlanmadığı sürece istenilen gelişme ve refah gerçekleşmeyecek, toplumumuz ileri ülkeler düzeyine çıkamayacaktır.

Ülkenin en iyi eğitim almış, yetenekli insanları, kendi topraklarına hizmet edebilecek bir ortam bulamadıklarını belirtiyor ve bu nedenle yurt dışına yöneliyorlar. Eğer bu soruna çözüm bulunamazsa, genç yeteneklerimizi kaybeder ve ülke olarak büyük bir fırsat kaçırırız. Ne yazık ki, bu sorunun çözülmemesi, devletin geçmişte zorla oluşturduğu kurumsal işleyişin bozulması ve ekonominin çarklarının dönmekte zorlanması gibi daha büyük sorunları da beraberinde getiriyor. Bu sorunlar çözülmediği sürece, çözüm arayışları hamasete dönüşebilir ve bu da ülkenin geleceği için yıkıcı olur.

Bu sorunlar, ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasi geleceğini derinden etkileyecek potansiyele sahiptir. Bu nedenle, üniversitelerin yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmek, gençleri bu topraklarda tutabilmek ve ülkemizi yarının güçlü toplumları arasına katabilmek için acil adımlar atmamız gerekmektedir.

Sonuç olarak, üniversitelerdeki sorunlar yalnızca eğitimle ilgili değildir. Halen üniversitelerin elinden olan kendi kadrolarını oluşturmada, siyasi kaygıların ötesinde nitelikli potansiyel araştırma yapacak gençleri havuzlarına kazandırmalıdırlar. Üniversite üst yönetim, senatolar, fakülteler öğretim üyeleri, görevlileri ve öğrenciler nasıl daha iyi üniversite ortamı oluşturabiliriz, nasıl daha iyi eğitim görmüş öğrencileri üniversiteye kazandırırız ve bunların ülkenin gelişiminde nasıl değerlendiririz-i planlayan, konuşan ve hedef koyan bir anlayışa sahip olunması gerekir. Üniversitenin en üst düzeyde bilime, akademik bilinç ve entelektüel yapıya sahip özelliği nedeniyle kendine has özerkliği ve özgürlüğüne saygı duyup ülkenin gelişimine katkı sunması beklenilmeli.

 

1 Aralık, Adana



12 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Yeni Yıla Girerken Çabalamanın ve Sorumluluğun Gücüne Güvenmek - 04/01/2025
Bekleyip kimsenin bir şey vermeyeceğini bilerek, hedeflere ulaşmak için harekete geçmeliyiz. Beynimizi, tutum alıp işe koyulmaya ikna ederek yola çıkmalıyız.
Yeni Yıla Dilekten çok Plan ve Program Yaparak ve Dünün Eksiklerini Giderek Girmek! - 31/12/2024
Yeni Yıla Dilekten çok Plan ve Program Yaparak ve Dünün Eksiklerini Giderek Girmek!
Tarım Eğitimi Niteliğinin Geliştirilmesi İçin Paradigma Değişimine İhtiyaç Duyulmakta - 30/12/2024
Tarım Eğitimi Niteliğinin Geliştirilmesi İçin Paradigma Değişimine İhtiyaç Duyulmaktadır
Depremin Yarattığı Acı Halen Taze. Yaşamsal Sorular Devam Ediyor. Geleceğe Yönelik Ders Çıkarılmamış - 30/12/2024
Depremin Yarattığı Acı Halen Taze. Yaşamsal Sorular Devam Ediyor. Geleceğe Yönelik Ders Çıkarılmamış Gözüküyor!
Yaşamını Gönül Gözü ile Sazının Tellerine Döktüğü Özlü Sözlerle Anlatan Âşık Veysel’in Ardından - 30/12/2024
Yaşamını Gönül Gözü ile Sazının Tellerine Döktüğü Özlü Sözlerle Anlatan Âşık Veysel’in Ardından
Egemenliği Çocuklara Emanet Etmenin Anlamı Toplum Tarafından Yeterince Anlaşıldı mı? - 30/12/2024
Egemenliği Çocuklara Emanet Etmenin Anlamı Toplum Tarafından Yeterince Anlaşıldı mı?
Orman Yangınlarına Karşı Bütüncül Önlemler: Sorumluluk ve Hazırlık Şart - 30/12/2024
Orman Yangınlarına Karşı Bütüncül Önlemler: Sorumluluk ve Hazırlık Şart
Geleceğimiz Olan Gençliği Neden “Gelişim Odaklı Zihin Sahibi” Yetiştirmeliyiz? - 30/12/2024
Geleceğimiz Olan Gençliği Neden “Gelişim Odaklı Zihin Sahibi” Yetiştirmeliyiz?
Prof. Dr. İbrahim ORTAŞ - 30/12/2024
1960 doğumlu. 1985 yılında Çukurova Üniversitesi, Ziraat Fakültesi’nde mezun oldu. 1987 yılında Araştırma görevlisi oldu. 1990-1994 yılları arasında İngiltere’de Reading Üniversitesinde doktora öğretimi yaptı. 1995 yılında Yardımcı Doçent, 1996 yılın
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri