• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/index.php?stype=lo&lh=Ac8dWUoq1V36L4Hy
  • https://twitter.com/
Ö/K Facebook

Ö/K Twitter


Ö/K You Tube
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.413134.5510
Euro36.357136.5028
Saat
Takvim
GAZETE
Önce Kültür/Yazarlar
Gazeteler
Türkçe Müzik
Yabancı Müzik
Sinema
TV YAYINLARI
A24 Gayrimenkul

Tarih/Belgesel
İstanbul: Fatih Aldı, Vahdettin Kaybetti, Atatürk Kurtardı  


Bennett'in Mustafa Kemal'e Suikastle Görevlendirdiği İngiliz Ajanı Mustafa Sagir'in 1921'de Ankara'da Yakalanışı


Türk Devrimi'ne Karşı İngiliz Palavralarına Özgün Belge ve Bilgilerle Yanıtlar


II. Abdülhamid Dönemi'nin Bilinmeyenleri - 1. Bölüm


II. Abdülhamid Döneminin Bilinmeyenleri - 2. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökleri, 1. Bölüm


Harf Devrimi'nin Yerli ve Milli Kökler-2


1945'ten Günümüze, Ulus-Devlet'e yönelik Etnik Bölücülüğe Meşruiyet Sağlayan İç ve Dış Odaklar


Küreselci Emperyalizmin Ulus Devlet Düşmanlığı, Etnik bölücülük ve Tek Dünya Devleti Düşleri


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-1


"Hilafet İngilizlerin İsteğiyle Kaldırıldı" Yalanını Çürüten Belgeler-2


Atatürk'e ve Türk Tarih Tezine Kafatasçı Irkçılık Suçlaması Yapanlara Yanıt


Belgelerle 1925 Şeyh Said İsyanı
Musul Sorunuyla İlgisi | 1924 Ağustos Nasturi Ayaklanması l Şeyh Said İsyanı ve Hilafet |Türk Ordusu İçinde Örgütlenmiş Ayrılıkçı Kürt Kökenli Subaylar ve Gizli Azadi Örgütü | Seyit Abdülkadir ve Suçortaklarının İngiliz Ajan Mr. Templeton Olarak Tanıdıkları İstihbaratçıyla İlişkileri | Bastırılmasında Ordumuzun Yanında Yer Alan Bölge Aşiretlerinin Çabaları | Şeyh Said'in Hilafet Propagandasına Karşı, Adalet Bakanı Seyid Bey'in Onbinlerce Bastırılan Hilafetin Kaldırılması Konulu Kitapçığının İsyan Bölgesinde Dağıtılması | İsyancılardan Biri Bağırıyor: "Yaşasın Kürtlük!" İdamı İzleyen Diyarbakır Halkı Topluca Haykırarak Ona Yanıt Veriyor: "Yaşasın Cumhuriyet!" | Rauf Orbay: "Şeyh Said,.. 1914'te de Devlete Karşı İsyan Etmiş, Rus Konsoloshanesine Sığınmış, 1. Dünya Savaşı Arifesinde Rusya Hesabına Çalıştığı Sabit Olmuş, Müseccel (Sabıkalı) Bir Mahluktu.


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-1


Barzani aşiretinin emperyalizm ve siyonizm ile ilişkileri; Atatürk'e ve Türkiye'ye ve Türklüğe Düşmanlığı-2


"Ilımlı İslam" ve "Siyasal İslam" projesinin; belgeleriyle tarihsel kökenleri

- Türkiye'nin NATO'ya üyelik başvurusuyla ilgili gizli görüşme tutanakları
- Kimler neden ve nasıl Atatürk İlkeleri'ni hedef aldı?



31 Mart 1909 Asker Ayaklanması


Türkiye'ye yönelik psikolojik savaş yöntemleri



Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 7. Bölüm:
Necip Fazıl Kısakürek ve Büyük Doğu dergisinde C.R.Atilhan, Nihal Atsız, Rıza Nur makaleleri.


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar 8.Bölüm: 
"N.F.Kısakürek ve C.R.Atilhan'ın M.Kemal'e Suriye Cephesinde İngiliz Ajanlığı ve İhanet İftirası.

Amerikan Kültür Emperyalizmi ve 1949 Fulbright Antlaşması...
-Türk Eğitim Sistemi ABD ve CIA güdümüne nasıl sokuldu?
-İkili antlaşmanın 13.03.1950 tarihinde yapılan Meclis görüşmesinde hangi vekiller evet oyu verdi, hangi vekiller oturuma katılmadı ?
-TBMM'de kabul edilen antlaşmanın gerekçesi neydi ?
-Fulbright burs programında CIA'nın örtülü operasyonlarına ilişkin itiraflar ve belgeler.



Suriye'de yaşananlar BOP'un bir sonucu mu?


Tunceli harekatına yönelik iftiralara yanıtlar


Türkiye'ye yönelik "Dersim İftirasına" yanıtlar


Türkiye,1990 sonrası hangi odaklarca, niçin ve nasıl hedef alındı?


1945-1990 arası ABD-Rusya Soğuk Savaş Dönemi; Küreselci Emperyalizmin SSCB’yi Yıkma Çalışmaları


12 Eylül’den günümüze ABD’nin Türkiye’ye biçtiği yeni rol


"Atatürk'ü Ankara'da 2 tabur işgalci İngiliz askeri selamladı" iddiasına; belgelerle son nokta


"Atatürk'ü Ankara'da İngiliz askeri selamladı" iddiasına yanıt


Cumhuriyetin yerli ve milli kökleri-Laiklik


Vahdettin'in kaleminden Milli Mücadele'ye, Atatürk'e ve Türklüğe iftiralar


Milli Mücadele'ye Karaçalanlar: Rıza Nur


Rıza Nur; Nihal Atsız; Kadir Mısıroğlu İlişkileri

Milli Mücadele'ye Karaçalanlar, 11. Bölüm
Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü'ye yönelik iftiralar, kimlerce ne zaman başlatılmış; nasıl yayılmıştır



Kazım Karabekir'den Fevzi Çakmak ve Atatürk'e iftiralar


Kazım Karabekir'in Suçlamalarına Atatürk'ün Verdiği Yanıtlar


Karabekir - Atatürk Düellosu - 1933 - Özgün belgelerle


Karabekir - Atatürk Düellosu-2


Karabekir - Atatürk Düellosu-3


Kazım Karabekir'in Atatürk'ün ölümünden sonra yönlettiği suçlamalar ve yanıtları


Karabekir'den Atatürk ve Yakın Çevresine Müslüman Türkleri Hristiyanlaştırma suçlaması


K.Karabekir'in Atatürk'e: Türkiye'yi Bolşevik yapacaktı, Amerikan Mandası yapacaktı, Halife olacaktı vs. iftiraları ve Birincil Kaynaklardan Özgün Belgelerle Çürütücü Yanıtlar.


Atatürk'e yönelik "İngiliz ajanı" iftirasına belgelerle yanıtlar


Vahdettin neden kaçtı ? Çoğunu ilk kez göreceğiniz belgelerle...


Vahideddin'in ABD, İngiltere, Fransa devlet başkanlarına gönderdiği mektuplarda, bildirilerinde ve anılarında Türklüğe yönelttiği iftiralar ve "Vahideddin dünyanın en dürüst adamıydı, hazinesini götürmeyip millete bıraktı" yalanını çürüten gerçekler

1-TBMM Gizli Oturum Tutanaklarında Vahideddin.
2- G. Jeaschke'nin "Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri" ve "Türk Kurtuluş Savaşı Kronolojisi"ndeki yalan, yanlış vs. uydurmalarıyla Vahideddin'in kaçışına ilişkin gerçeğe aykırı iddialar



Rıza Nur ve K.Karabekir'in, Atatürk'e karşı söylem ve eylem birliği


27 Mayıs 1960 Askeri Müdahalesi - Amerika


19 Mayıs

"Üçler Misakı" nedir?
Milli mücadele tarihimizde nasıl bir yere sahiptir?
Kimler tarafından imzalanmıştır?
Kimler tarafından; ne zaman ve nasıl çarpıtılmıştır?



Üçler Misakı - Milli Mücadele Kararı - Fevzi Paşa, Cevat Paşa, Mustafa Kemal Paşa
19 Mayıs Devlet Operasyonu , "Erenköy Konseyi" uydurmaları ve karartılan "üçler misakı" gerçeği...



Osmanlı Devleti l. Dünya Savaşı'na niçin ve nasıl girdi?


l. Dünya Savaşı'nda, gizli anlaşmalar ışığında; İttihat-Terakkiı, Atatürk ve Almanya arasındaki ilişkiler, çelişkiler, çatışmalar


Müttefik sanılan Alman İmparatorluğu'nun Osmanlı İmparatorluğu'nu sömürgeleştirme ve parçalama planları


Atatürk'ün "Türk Tarih Tezi"
Mezopotamya, Anadolu ve Avrupa'da varolmuş Türk medeniyetleri



30 Ağustos Zaferi


Lozan Antlaşması'na yönelik iftiralara, çoğunu ilk kez göreceğiniz, özgün belge ve bilgilerle yanıtlar



İngiliz meclisi Lozan'ı onaylamak için niçin yaklaşık 1 yıl bekledi?

Hasip SARIGÖZ
hasipsarigoz@oncekultur.com
MİLLİ & YERLİ…
01/01/2018

Her şey zamanda gizlidir ve her şey zamanda hayat bulur.

Dün bilinmeden bugün anlaşılmaz, yarın ise tahayyül edilemezmiş.

Nereden geldiğini bilmeyen nerede olduğunu bilemez ve nereye gitmekte olduğunu da kestiremezmiş.

Yani kısacası; ezeli olmayanın ahiri, mazisi olmayanın da atisi olmazmış.

Mazi dediğimiz şey dün, dün dediğimiz şey ise aslında tarihtir.

Hepimizden yaşlı olan Aksakallı Tarih Dede hiç uyumuyor, dinlenmiyor ve unutmuyor… Ve tarih her şeyi kaydetmeye devam ediyor.

Gerçeklerin ise, öyle güzel bir huyu var ki; hiçbir gerçek ve hiçbir sır sonsuza kadar gizli kalamıyor ve bir gün mutlaka açığa çıkıyor. Zamanla açığa çıkan gizli, kirli ve yanlış işler ise doğrular ve iyiler gibi etrafına nur saçmıyorlar. Ne yazık ki, maskesiz ve çirkin halleriyle tarih sayfalarındaki karanlık yerlerini almaya devam ediyorlar.

William Shakespeare’nin dediği gibi “Bütün dünler bugünleri aydınlatan fenerlerdir.” Onun için bugün bir şeyler hakkında karar verebilmek için önce düne bakalım. Çünkü bugüne ait ne kadar sorun varsa dünkü seçimlerimizin sonucudur.

Ne demişlerdi yakın tarihte Cumhuriyetimizi yönetenler? Şimdi onlara bakalım. Üstelik hiçbiri ne gizli ne de saklı… Evet, gizli ve saklı değil… Değil ama iyi, güzel, temiz ve doğru mu? Hepsinden önemlisi hak mı? Ona da siz karar vereceksiniz.

Ama lütfen; okurken sabırlı, irdelerken önyargısız ve karar verirken de tarafsız olun. Ve lütfen olaya kişisel bir mesele olmaktan öte bir zihniyet meselesi olarak bakın. Okuduklarınız beyninizi tırmalasa da, yüreğinizi kanatsa da ve canınızı çok sıksa da insanlık adına adaletin ve adil olanın yanında kalın.

Hadi şimdi önce bir düne ve sonra bugüne bakalım, dünle bugün arasında gidip gelelim ve mazinin aydınlattığı fenerlerle atiyi görmeye çalışalım.

Ne demişlerdi Cumhuriyetimizi yönetenler?

Önce: “Türkiye bağırsaklarını temizliyor” dediler!

Sonra: “Şahsım başta olmak üzere tüm ülke yanlış yönlendirildi, aldatıldık!” dediler.

Önce: “Ben bu davanın savcısıyım” dediler.

Sonra millete döndüler ve “Samimiyetle söylüyorum, suçluyla suçsuz, gerçekle yalan, doğruyla yanlış sahte belgelerle aynı kefeye konuldu, şahsım başta olmak üzere kandırıldık”dediler!

Önce: “Terör örgütü ile görüşen şerefsiz ve namussuzdur” dediler…

Üzerinden fazla zaman geçmedi, sonra dönüp dediler ki; “PKK ile görüşme talimatını ben verdim. Alacaksanız beni alın” dediler.

Önce: “Biz Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanlarından biriyiz ve bu görevi yapıyoruz” dediler.

Sonra: “Ellerine bir kâğıt almış dolaşıyorlar, Amerika’nın bir projesidir diye, bunu ispat ederlerse biz her şeye varız. Ama ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar” dediler!

Önce: “Benim milletimin dili tektir, bu Türk milleti…” dediler.

Sonra: “Ben ne tek dil dedim ne de tek din dedim, hiçbir yerde benim böyle bir ifadem yoktur. Çünkü bunlar yalan makinesi” dediler!

Önce: Biz bedelli askerliğe karşıyız “şahsen böyle bir sorumluluğun altına Tayyip Erdoğan olarak giremem. Çünkü parası olan var, parası olmayan var. Parası olan bastıracak parayı askerlikten kurtulacak, eee parası olmayan da gidecek askerlik yapacak. Kimlerle görüştüysem ben, kenar köşedeki izbe yerlerdeki vatandaşım onlar hiç bu işe sıcak bakmıyor. E biz yola çıkarken kimsesizlerin kimi olarak yola çıktık, sessiz yığınların sesi olarak çıktık” dediler.

Sonra: Şu anda bedelli askerlikle ilgili “çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz, şöyle bu hafta içinde olmazsa bile önümüzdeki hafta bu işi tamamlayıp hemen adımı atacağız ve bedelli askerlikle ilgili inşallah yasayı çıkarmış olacağız” dediler!

Devam ettiler; “Bedelli askerlik benim için acil bir konu, 30 bin lirayı veren askerliği yapmış sayılacak” dediler!

Önce: Askerlerimizin başına çuval geçirildiğinde, “Amerika’ya nota verelim” diyenlere “Ne notası veriyorsun, müzik notası mı?” dediler

Sonra: Reza Zarrab Amerika’da tutuklanınca Amerika’ya iki nota birden verdiler.

Önce: Reza Zarrab için “Hayırsever işadamı” dediler. Kendisine iki TC Bakanı birden canlı yayında törenle ödül verdiler. “Senin önüne yatarım” dediler. Yakalanan paralarını faiziyle birlikte geri verdiler. Türk bayrağının önüne geçirip röportaj yaptırdılar TRT’den yayınladılar. Hayatından endişe edip Amerika ile papaz oldular. “Bu konu aslında ülkemizi ilgilendiren bir konu değildir” dediler.

Sonra: Reza ötmeye başlatınca, ajanlık suçlamasıyla Zarab ve yakınlarının mal varlıklarına el koydular.

Önce “Kardeşim Esad”, sonra “Düşmanım Esed”, daha sonra da “Suriye politikamız baştan beri yanlıştı” dediler! Ama yanlışta ısrar etmekten de geri kalmadılar.

Önce: “Gel bu hasret bitsin” dediler ve FETÖ ne istediyse hepsini de verdiler!

Sonra: Pensilvanya’daki zatın kuyruklu yalanlarına inandık, başkalarının hesabına çalıştığını bilemedik, iyi niyetimizin kurbanı olduk” dediler!

Önce: “Cemaat devlete sızmış, devleti ele geçirmiş buna kargalar bile güler” dediler.

Sonra: “Aynı menzile gidiyoruz diye müsamaha gösterdik, Allah dedikleri için müsamaha gösterdik, açık konuşuyorum, ben de şahsen bunlara yardımcı oldum, bundan dolayı hem Rabbimize hem de milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum, Rabbim de milletim de bizi affetsin” dediler.

Önce: “İnlerine gireceğiz, inlerine…” dediler.

Sonra: “At izi it izine karıştı” dediler!

Önce: “Hoca Efendi bana göre siyaset üstü bir insan, bizden daha iyi görebiliyor daha iyi değerlendirebiliyor”, “Hayatını iman ve Kuran’a hizmet etmeye adamış, eğitim hizmetlerine gönül vermiş, fedakârlık ve feragati öğretmiş güzel bir insana, büyük mütefekkire, büyük dava adamına şükran borcumuz var. O muhterem insana, hüzünlü gurbetten, şimdi Bursa’yı seyreden bu güzel insana, muhterem Fethullah Gülen Hoca Efendi’ye şükranlarımızı sunuyorum, Rabbim hayırlı ve uzun ömürler versin” dediler.

Sonra: “FETÖ’nün terör örgütü olduğunu ben darbe gecesi öğrendim, ‘ne kadar ahmak bir insanmışsın, herkes söylüyordu, sen itiraz ediyordun’ denilebilir, ben o gece anladım, bana ahmak diyebilirsiniz” dediler!

Önce: “Gurbet aynı zamanda garipliktir, zaten oradan anlamını yükleniyor. Onun için de biz garipliğe tahammül edemeyiz, diyoruz ki artık bu sıla hasreti bitmelidir, bitsin istiyoruz”dediler.

Sonra: “Biz bunları üç dört yıl öncesine kadar iyi niyetle takip ediyorduk, itiraf etmem lazım, iyi niyetimizin kurbanı olduk, gerçekten safmışız, aldanmışız” dediler.

Aslında her şeyin ne olduğunu başından beri biliyorlardı, itiraf ettiler“CHP cemaat yapılanmasının devletteki yerinin araştırılması için 2 kez önerge sundu, AKP bunu reddetti. Tamam, yanlış yaptı. Ama mecburdu. Köşeye sıkışmıştık iktidarda kalabilmek için FETÖ’yü kullandık” dediler!

Önce: Barzani denilen soytarının Diyarbakır’a gelişini düğün bayram ilan ettiler, “Türkiye seninle gurur duyuyor” dediler.

Sonra: Barzani’nin “son ana kadar referandum gibi bir yanlışa düşeceğine ihtimal vermiyorduk, demek ki yanılmışız” dediler!

Ege Denizindeki tam 18 tane adamızın Yunanlılar tarafından işgal edilmesine göz yumdular. Süleyman Şah Türbesini kaçırdılar, Türk toprağını tek bir kurşun dahi atmadan IŞİD eşkıyalarına terk ettiler!

“Yunan tarihinde bir Ege Savaşı yok. Bunu biliyor musunuz? Yunan tarihinde Ege’de Türklerle bir savaş yok. Biz Milli Güvenlik Akademisinde oralardaki şehitlikleri dolaştık, bütün şehitlikler temsili…” diyerek Kurtuluş Savaşı gerçeğini bile inkâr ettiler!

Kurtuluş Savaşı’nda “Keşke Yunan galip gelseydi” dediler!

Önce: “Başkanlık sisteminin ortaya çıkışı bir özentinin sonucu ya da ABD emperyalizminin bize bir tavsiyesidir” dediler.

Sonra: “Başkanlık sistemi Türkiye’ye yakışır, bizim genlerimizde başkanlık sistemi var”dediler!

“Referanduma hayır diyenler teröristtir, haindir” dediler!

Önce: “Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor”, “Öcalan dünyanın geleceğini iyi okuyor”, “Öcalan Türkiye’nin demokrasisine katkı sağlıyor”, “Öcalan ölmeyi değil, yaşatmayı seçti”, “Sayın Öcalan demek suç olmaktan çıktı”, “PKK’nın kendine ait bayrağını elinde taşımak Öcalan’ın posterini taşımak suç olmaktan çıktı”, “Öcalan ideolojik olarak gerçekten bir rehber, lider”, “Siz kimin sözcülüğünü yapıyorsunuz da Öcalan’ı itibarsız hale getirmek istiyorsunuz?”dediler!

Sonra: “Bize silahları bırakma sözü vermişlerdi, biz de üzerimize düşeni yaptık ama sözlerini tutmadılar, bize yalan söylediler” dediler!

Önce: “Güzel şeyler olacak” dediler!

Sonra: “Çözüm sürecini bunlar adeta Güneydoğuda, kısmen doğuda kendileri için silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler ve çok ciddi bir silah stoklaması yaptılar” dediler!

Önce: “Kadim dostumuz ABD” ve “Sevgili kardeşim, değerli dostum Obama” dediler!

Sonra: “PKK konusunda mutabakatımız vardı, fakat maalesef Obama bizleri aldattı”! Dediler. 

Önce: “Vallahi diyerek yemin ederek de söylüyorum, o tırlar Bayırbucak Türkmenlerine gidiyordu” dediler!

Sonra: “Burada bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum, vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu” dediler!

Önce: “Sağlıkta çağ atladık” dediler.

Sonra: “Hemşire doktor sayımız OECD’nin altında” dediler!

Neler demediler ki;

“Bir yanlış yaptık, HSYK’yı denetleyen mekanizma vardı, biz dedik bu denetlemeyi kaldıralım dedik, kaldırdık, yanlış yapmışız.”!

Önce: “Eğitimde çağ atladık” dediler.

Sonra:

“- Eğitimde maalesef mesafe kat edemedik, üzgün olduğum bir konudur.”!

“- Eğitim seviyesi arttıkça AKP’nin hitap ettiği alan, düşüyor.”!

“- Ben daha çok cahil ve okumamış, tahsilsiz kesimin ferasetine güveniyorum” dediler!

“- Üzülerek söylüyorum ki, kültür sanatta mevcuda dahi sahip çıkamadık!” dediler.

Hıristiyanlığın Anadolu’da yeniden nefes alabilmesi için neler yaptıklarını da kendileri söylediler:

  • “Sen Sinod Meclisi (meclisin TC vatandaşı üyeleri azalmış ve) Patriği seçmekten düşmüştü ve ben o zaman sayın patriğe haber gönderdim, bize bu noktada bazı isimler gönderin, biz onları (Türkiye ile alakasız papazları) vatandaş yapalım ve onlar Sen Sinod Meclisi’ne girmiş olsunlar ve sizdeki seçim meşru olsun. Ve bize isimler geldi, 7 idi ben bu çağrıyı yaptığımda 17’ye çıktı. Şu anda 17 tane Sen Sinod meclisinin dini elemanları var.” Dediler!
  • “Daha da ileri gideceğim, mesela patrik yurtdışına çıkmak istese, Lozan’a göre Eyüp Kaymakamlığının müsaadesi ile çıkabilirdi. Biz bunun önünü açtık” dediler!
  • “Sümela’yı yapıyoruz, biz yapıyoruz. Yapılan yer şartları öyle zor bir yer ki, dağ yamacı adeta. Sümela Manastırı’nı koşullar zor da olsa bitireceğiz ve tüm Hristiyan dünyasının hizmetine sunacağız.”,
  • “İstanbul Balat’da patrikhanenin kısa bir mesafede Demir Kilise namıyla maruf bir kilise var. Bitiyor ve 7 Ocak’ta Boyko ile birlikte açılışını yapacağız.” Dediler.
  • “Ya Allah Bismillah” diyerek kilise açtılar. Milletin parasından 450.000 lira harcayarak onarıp hizmete açtıkları kilisenin adı İskenderun Süryani Katolik Kilisesi idi.
  • Van Akdamar Kilisesi’ni yine milletin 2 trilyon 600 milyar lirasıyla tamir ettirip Hıristiyanların ibadete açtılar. İktidara geldikleri 2002 yılından bu yana Anadolu’daki tam 742 kiliseyi devlet koruması kapsamına aldılar.

“Bazı konularda mesafe kat edemedik, reel faizleri düşüremedik, bu bir özeleştiridir, yüksek faizler ağırıma gidiyor, faize dayalı sistem devam ediyor, şahsen krizler karşısında şaşırmadığımı ifade etmeliyim.”!

“Şu anda işsizlik yüzde 11’in üzerinde, bu ülke bu hale düşmeli miydi? Bize lazım olan üretimdir, istihdamdır, bu halde kalkınabilir miyiz?”!

“Bazı ufak tefek hırsızlıkları falan filan, yolsuzluk diye büyütüyorlar” dediler!

“Üniversite mezunlarının hepsine iş bulmamız mümkün değil!”

“80 milyona ucuz et yedirme gibi bir iddiamız yok”!

Avrupa Birliği “bize söyledikleri parayı vermediler, vereceğiz dediler, bizi hep oyaladılar, vermediler, vizesiz gireceksiniz dediler, yalan söylediler.”!

“Ucube inşaatlar yaptık, bizler İstanbul’un güzelliğine çok yanlışlar yaptık, biz bu şehrin kıymetini bilemedik, biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz, ben de bundan sorumluyum”!

“Şehirlerimizin tarihi doğal dokusunu bozduk!” dediler.

“Gökçek bu yapıya (FETÖ) Ankara’yı parsel parsel satmıştır”!

Çocuk tecavüzleri için “bir kereden bir şey olmaz”!

Ölen madenciler için “bu işin fıtratında var” dediler!

“Türkçeyle felsefe yapamazsınız!”,

“Farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz!” dediler. “Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıyoruz!”,

“AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk!”,

“Türk milliyetçiliği bölücülüktür!” dediler.

Cumhuriyete “90 yıllık enkaz!”, Cumhuriyeti kuranlara “iki ayyaş” dediler!

“Birisinin babasının ve kendisinin doğum yeri Selanik’se Selaniklidir, kimse Türk Atatürk demesin, orijinali Yunan yani, Türk’e benzemiyor, keşke Atatürk olmasaydı” dediler!

“Türkiye’nin yarınında artık Kemalizm’e ve Kemalizm benzeri rejimlere, sistemlere yer yoktur” dediler!

“Her 10 Kasım’da yaygara kopartılıyor”, “Ata’ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok” dediler!

“600 yıllık imparatorluğun reklam arası sona erdi” dediler.

“Ulusal devletle hesaplaşma zamanı geldi” dediler.

“Kuşkusuz İsrail Devleti Türkiye’nin dostudur” dediler!

Öcalan’a “Sayın”, şehide “Kelle”, çiftçiye de “Lan artistlik yapma, hadi ananı da al git” dediler!

Artık parlamenter demokrasi yok”!

“Demokrasi bizim için amaç değil araçtır”!

“Laiklik bir kere anayasada olmamalıdır”!

“Bütün okulları imam hatip yapacağız”!

“Anıtkabir’i de yıkarız elhamdülillah” dediler!

Diyarbakır’da “megri megri”, Ankara’da “milli yerli” dediler.

Dediler, dediler, dediler…

Her şeyi kendi ağızları ile söylediler.

Eskiler derler ki, “Hayat ileriye doğru yaşanır, ancak geriye doğru anlaşılır”. Onun için biz biraz geriye doğru gittik. Gittik ki, konu anlaşılsın.

Görüyorsunuz ki, uzun zamandır bir “Milli-Yerli” tartışması almış başını gidiyor…

Şimdi siz karar verin:

Bunlar mı istikrarlı ve tutarlı?

Bunlar mı iyi ve yararlı?

Bunlar mı MİLLİ, bunlar mı YERLİ?

25.12.2017 



1135 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

!!!!TERÖRİST!!! - 06/02/2021
Terörist! Daha önce hiçbir döneminde bu kadar çok konuşulmamıştı.
PARTİ ORDUSU OLMAK… - 23/01/2021
Eskiler hatırlarlar. 12 Eylül 1980 öncesiydi… Ve Ordu’da görevli personelin bıyık bırakma serbestisi vardı. Aynı dünyanın diğer ordularında olduğu gibi, bizim subay ve astsubaylarımız da (sakal değil ama) bıyık bırakabiliyorlardı.
PAZARLIK… - 11/01/2021
Şimdi ortada bir seçim var mı? Yok. Peki, Hükümet tarafından sürekli ne deniliyor? Seçim zamanında yapılacak... Yani 2023'te... Fakat görüyoruz ki, AKP'li Cumhurbaşkanı, bazı partilerle açık açık seçim ittifakı görüşmeleri yapıyor...
HAKARET - 04/12/2020
Vatansever subaylarımızı, bir bir fişlediler! Direnir gibi olanları, medyalarını da kullanarak fena halde dişlediler! Siz casussunuz dediler! Siz, fuhuş çetesi kurdunuz dediler!
BASKIN! - 27/11/2020
Devlette liyakat biterse, lakayitlik baskın verir! Adalet biterse, zulüm baskın verir! Doğruluk biterse, yalan baskın verir! Tarafsızlık biterse, yandaşlık baskın verir!
BAYRAMI KUTLANACAK BİR CUMHURİYET KALDI MI? - 29/10/2020
Eğer AKP tarafından, daha önceden de defalarca olduğu gibi herhangi bir engellemeye gidilmezse; bütün illerimizde, il merkezlerimizden kasabalarımıza ve hatta köylerimize kadar her yerde kutlamalar yapılacak, şenlikler düzenlenecek...
ASIL HEDEF NE OLMALI? - 03/10/2020
Can Azerbaycan’ın vatan topraklarının %20’sini, tam 30 yıldır işgal altında tuttuğu ve babasının çiftliği gibi kullandığı yetmiyormuş gibi, 12 Temmuz 2020’den itibaren Azerbaycan’a tekrar saldırmaya başladı.
HESAPLAŞMA… - 03/10/2020
Dertleri her neyse; Atatürk'le, İnönü'yle ve Cumhuriyet'le sürekli olarak bir hesaplaşma içindeler.
BIRAKIN KARAADA’YI, DONUMUZA KADAR ALIRLAR! - 03/10/2020
Ortalık çalkalanıyor… Ege ve Akdeniz’de tansiyon yükselmeye ve sular da iyice ısınmaya devam ediyor!
 Devamı
Site Haritası
KİTAP ÖNERİLERİ
Prof.Dr. Cihan Dura, Sömürgeleşen Türkiye


Prof.Dr. Cihan Dura, Ataname


Mustafa Yıldırım, Sivil Örümceğin Ağında
(AB-D Tarafından Yerli İşbirlikçileri ile Kuşatılan Türkiye) 


M.Emin Değer, Oltadaki Balık Türkiye


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Barış Pehlivan, Barış Terkoğlu, Sızıntı


Barış Pehlivan, Barış Teroğlu, Metastaz


Alev Coşkun, Tarihi Unutmamak


Prof.Dr.Emre Kongar, 21. Yüzyılda Türkiye


Prof.Dr.Emre Kongar, Yakın Tarihimizle Yüzleşmek


Rıza Zelyut, Osmanlı'da Oğlancılık


Merdan Yanardağ, Türkiye Nasıl Kuşatıldı?


Prof.Dr. Sina Akşin, Yakın Tarihimizi Sorgulamak


Nurten Arslan. Küçük Anılarda Büyük Sırlar, 5 cilt
Biyografik Roman Tarzında Atatürk ve Yakın Tarih


Soner Yalçın, Samizdat


Soner Yalçın, Saklı Seçilmişler


Erol Toy, O'na Katılmak, Dünden Yarına Türkiye Cumhuriyeti


Prof.Dr. Afet İnan, Medeni Bilgiler ve M.Kemal Atatürk'ün El Yazıları


Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu


Laik, Demokratik, Hukuk Sevleti Türkiye Cumhuriyeti'ni Ortadan Kaldırmaya Yönelik İç ve Dış İrticai Örgütler


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Zaman Kaybolmaz


Prof.Dr. İlber Ortaylı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk


Süleyman Duman, Kütahya-Eskişehir


Anılarla Mayıs 1970 - Ocak 1975 Astsubay ve Eşlerinin Hak ve Adalet Arama Mücadeleleri
Yazar: Abdullah İnaler


Cengiz Özakıncı, İblisin Kıblesi
(Türkiye'nin Üniter ve Laik Yapısını Hedef Alan AB-D
Bunun için neler yaptı?
Belgeleriyle Tarihe Tanıklık Edeceksiniz)


Cengiz Özakıncı, Türkiye'nin Siyasi intiharı Yeni - Osmanlı Tuzağı
(Bugün Olanları, Yarın Olabilecekleri, Tarihi Benzerlikleri, Belgeleri ile Anlatmakta Olan Bir Eser)


Cengiz Özakıncı, Kalemin Namusu, Türk Savun Kendini


Ali Tayyar Önder, Türkiye'nin Etnik Yapısı


Ali Tayyar Önder - Türkiye'nin Etnik Yapısı ve Açılım


Cengiz Özakıncı - İblisin Kıblesi Kitabına Ait Program


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-1


Prof.Dr. Necati Demir ile Türk Tarihi Üzerine 19 Mayıs Programı-2


Cengiz Özakıncı:Türkiye Cumhuriyeti'nin Yerli ve Milli Kökleri


Cengiz Özakıncı:1989 Sonrası Türkiye’de Küreselci Emperyalist Operasyonlar.
Dersim iftiraları-Kanal İstanbul, Monrö Bağlantısı-Atatürk ve Laikli İlkesine Yönelik Psikolojik Harekat Nasıl ve Neden Başladı

Cengiz Özakıncı: ABD’de Ulusal Demokratik Cumhuriyet’in Temelleri
Amerika'da okullarda öğrencilere okutulan Ulusal Ant
- Atatürk'ün Eğitim Sistemi


Amerikan Ulusal Andı

"Pledge of Allegiance - Brody Middle School"



Türkiye'de "Öğrenci Andı" Pkk ile Açılım Döneminde Kaldırıldı.13.10.2013
Prof.Dr. Erol Manisalı: Amerika'nın yürüttüğü karşı devrim


GENÇLİĞE HİTABE
Analiz

AKP-BDP çatısı altında Türkiye Cumhuriyeti’ni dönüştürmeye çalışanlar, 18 yıl önce (1993-1994) Kürt-İslam çizgisindeki Yeni Zemin’de örgütlenmiş... 3.6.2011-Yeniçağ 
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/-51438h.htm
Yeni Zemin Dergisi Konu Başlıkları:
https://katalog.idp.org.tr/dergiler/610/yeni-zemin



Yıl 1993; Sayın Recep Tayyip Erdoğan (Refah Partisi İstanbul İl Başkanı, MKYK Üyesi) Sayın Bülent Arınç (Refah Partisi MKYK Üyesi) ve Sayın Mehmet Metiner (Yeni Zemin Dergisi Genel Yayın Yönetmeni).


Yıl 1993; Sayın R.Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç ve Mehmet Metiner birlikte bir açık oturumda


Türkiye'nin siyasi yapısının islami yönde değiştirilmesini temel hedef edinmiş Yeni Zemin Dergi Yazarları, TSK yapısının değiştirilmesini de misyon edinmiş.

Aynı zamanda eyalet, hilafet gibi söylemlere sahip Em.Tuğg. Adnan Tanrıverdi 15 Temmuz 2016 sonrası TSK'da yaptırdığı değişiklikleri sıralıyor:


İçişleri Eski Bakanı Sadettin Tantan'ın HÜDA PAR ve Hizbullah Tespitleri