Kadın astsubaylar da mobbingden şikâyetçi TSK’da mutsuz olanlar sadece erkek astsubaylar değil. Kadın astsubaylar da ordudaki keyfi uygulamalardan, mobbingden yakınıyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre; ordudaki kadın astsubay sayısı 370. Çoğunluğu (352) Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde, Deniz ve Hava Kuvvetleri’nde ise hiç yok. Yarıya yakını da erkek meslektaşlarıyla evli. Hayatları gibi sorunları da ortak. Kötü muamele, keyfi cezalar ve mobbing. M.C’nin mailini aktarıyorum: “Ben muvazzaf Jandarma Astsubayım eşim ise sözleşmeli Jandarma Astsubaydır.Eşimin görev yoğunluğu nedeniyle defalarca boşanma aşamasına gelmemize rağmen,çocuğumuz için evliliğimizi devam ettiriyoruz. Jandarma teşkilatında bulunan 352 Sözleşmeli kadın astsubaydan her sene 10’a yakını istifa etmektedir. 50’ye yakını görev yoğunluğu nedeniyle eşinden boşanmıştır.Kadın Astsubaylar Sözleşmeli olduklarından sürekli horlanıyor ve meslekten ihraç edilip sözleşmeleri fesh edilmekle tehdit ediliyorlar 90 gün hava değişimi aldıklarında ordudan atılıyorlar.Kadın subaylar mezun olur olmaz yardımcı sınıf ve muvazzaf olurken kadın astsubaylar muhariptirler. TSK bünyesinde muharip görev yapan bir tane bile sözleşmeli kadın subay yoktur.Adli görevlerin (tutuklu, mahkum nakli) tamamında il içi il dışı kadın astsubaylar kullanılırken, subaylar Personel ve Lojistik şubelerde masa başı görev yapıyorlar.Bu güne kadar 2 kadın astsubay eşi intihar etmiş bunlardan biri vefat etmiş (astsubaydır kendisi) diğeri ise ağır yaralanmıştır (Uzman Jandarmadır). Bir kadın astsubay ise intihar etmiş ağır yaralanmıştır. (İyileşti)Keyfi olarak yapılan uygulamalar ve verilen emirlere itiraz ettiğimizde sürekli baskı görmekte ve tayinle tehdit edilmekteyiz.” Turizmde İstanbul’un başını ağrıtan üç sorun Hanutçu, taksici, kayıt dışı (ev oteller) konaklama. İlk ikisinin turisti bıktırma, soyma konusundaki rekabetini bilmeyen yok. Üçüncüsü de yıllardır vardı ama; ABD’li Sarai Sierra’nın ölümüne dek pek dillendirilmiyordu. Sonunda o da patladı. Sayı beklemeyin, çünkü bilen yok.Bu üçlünün İstanbul turizmini tehdit ettiğini söyleyen Kültür ve Turizm Müdürü Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili’ şöyle diyor:İstanbul’da kayıt dışı konaklama (ev oteller) inanılmaz boyutta. Aralarında beş yıldızlı otel konforunda olanı bile var. Libyalı 3 polis ve ABD’li Sarai’nin ölümünden sonra bu konudaki çalışmaları hızlandırdık. Önümüzdeki hafta otel sahipleriyle toplanacağız. Amacımız bunları yok etmek değil. İyiler devam etsin ama kayıt altında olsun.Ehliyeti olan herkes taksi şoförü olamayacak. Özel belge (İstanbul bilgisi, dil, davranış kuralları) şartı aranacak. Bu İstanbul’daki 18 bin taksi için de geçerli. Çalışmalar son aşamada. Ayrıca turist gibi taksilere binen ekiplerimiz var. Gereksiz dolaştıran, fazla para isteyen anında cezalandırılıyor.Hanutçular arasında örgütlenmeler var. Rehberler Birliği başkanıyla denetim yaparken Ayasofya’nın içinde turistlerle ilgilenen kişinin hanutçu ya da kaçak rehber olduğunu anladık. Kimlik sorduk vermedi.Yanımızda güvenlik olmasına rağmen o kadar fütursuzca davrandı ki dışarıdan polis çağırmak zorunda kaldık.” İstanbul’da son bir ayda 99 sağlıkçı şiddet gördü Reçete yazmadı, yakınıma bakmadı, ilgi göstermedi diye her gün onlarca sağlık çalışanı saldırıya uğruyor. İstanbul’da sadece Ocak 2013’de fiziksel ve sözlü şiddet gören sağlık çalışanı sayısı 99. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2012 bilançosu ise 472. Bu konuda Müdürlük bünyesinde oluşturulan özel bir birim de dayak yiyen hakarete uğrayan doktora, hemşireye hukuksal destek veriyor. 14 Şubat 2013/MİLLİYET Tunca Bengin *** |
2214 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |